21 - 27 Kasım tarihleri arasında kutlanan Ağız ve Diş Sağlığı Haftasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nden uyarı geldi. Ağız ve diş sağlığının korunması için ise ağız ve diş bakımının alışkanlık haline getirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Eşrefpaşa Hastanesi Diş Hekimi Sırma Karaer, “Dişlerimizi çok iyi fırçaladığımızı düşünebiliriz ancak hepimizin diş ve tükürük yapısı aynı olmadığı için bazılarımızın diş çürüğüne ve diş eti hastalıklarına yatkınlıkları daha fazla olabilir. Bu nedenle mutlaka ve mutlaka 6 ayda bir periyodik diş hekimine diş kontrolü yaptırmanız gerek. Ağrım yok, bir sıkıntım yok diyerek kontrollerinizi ihmal etmeyin. Kontrole gelindiği süre içerisinde bir şeylerin önüne erken geçebiliriz. Problemli dişleri çekime veya kanal tedavisine gitmeden kurtarabiliriz” dedi.

DİŞ TAŞLARI KALP RAHATSIZLIKLARINI TETİKLİYOR

Ağız bakımının etkili yapılmadığında ise diş eti problemlerine yol açılacağını söyleyen Diş Hekimi Sırma Karaer, “Bir ağacın kökleri gibi düşünebiliriz diş etlerini. Etkili bakım yapılamadığında 72 saat içerisinde uzaklaştırılamayan bakteri diş taşına dönüşebiliyor. Oluşan diş taşı da dişlerinizi ne kadar fırçalarsanız fırçalayın bakterinin daha kolay tutunmasına sebebiyet veriyor. Diş taşı da durduğu yerde diş eti çekilmesine yol açıyor. Diş eti çekilmesi de karşılaşmak istemediğimiz bir durum. Kemik kayıplar, dişlerde sallanmalar başlıyor ve bu da diş kayıplarını karşımıza çıkarıyor. Ağız içerisindeki diş taşları kalp rahatsızlıklarının yanı sıra immun (bağışıklık) direncini bile tetikliyor” diye konuştu.

SÜT DİŞİ GEÇİCİ DİYE DÜŞÜNMEYİN!

Karaer çocuklarda da diş fırçalama alışkanlığının mümkün olduğunca erken yaşlarda kazandırılması gerektiğini vurgulayarak ilk süt dişinin ağızda görüldüğü andan itibaren diş fırçalamanın başlaması gerektiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Aileler, ‘Süt dişi nasılsa dökülür’ diye düşünerek bazen çocuklarının dişlerini ihmal edebiliyor. Lütfen bu hatayı yapmayın. Çürük süt dişleri çocukta beslenme esnasında ağrı ve buna bağlı yetersiz beslenmeye neden olur. Aynı zamanda arkasından gelecek daimi dişler için yer tutma görevini yapamaz. Bu durum ileride oluşabilecek yer darlığına davetiye çıkartabilmektedir. Bizler bu yüzden erken yaşta diş kayıpları yaşayabiliyoruz. Bu kayıplar da çene gelişimini olumsuz etkilediği gibi kapanış bozukluklarına ve ileride çeneyi kafatasının kenarlarındaki kemiklere bağlayan eklemde oluşan bir bozukluğa da yol açıyor.”