Dişleriniz şeker ve et kurbanı olmasın

Dişleriniz şeker ve et kurbanı olmasın

Bayramlarla birlikte rutin beslenme alışkanlığımızın dışına çıkıyor ve bazı sınırları aşabiliyoruz.

Kırmızı et, baklavalar, börekler, şekerlemeler bayramın olmazsa olmazları arasında yer alırken, tüm bunların aynı zamanda diş sağlığı içinde tehdit oluşturduğunu unutuyoruz. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, diş sağlığımız için önemli bilgiler paylaşıyor.

Kırmızı et ve şekerleme tüketimine dikkat

Bayramda sıklıkla tüketilen tatlı ve hamurlu gıdaların en önemli dezavantajı, ağızda çürük yapıcı mikroorganizmaların beslenmeleri için uygun bir alan yaratması ve diş eti hastalığına zemin oluşturması. Bunların dışında tüketilen asitli içeceklere karşı da dişlerde duyarlılık söz konusuysa bu durum önemsenmelidir. Yapılan diş temizliği sonrası oluşan diş eti kanamaları, ağız ve diş sağlığının başladığının göstergesi olabilir. Sert şekerlemelerin uzun süre ağızda emilerek kalması bakterileri beslemektedir. Bu nedenle bayramda tatlı yeme oranına ve ağız temizliğine daha fazla dikkat edilmelidir.

Kırmızı et sonrası diş ipi, tatlıdan sonra su çok önemli

Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezi kırmızı et tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar var. Zira diş aralarında kalan et parçaları diş etinde şişmelere ve ağrılara yol açabilir. Bu noktada tercihimiz kürdan olsa da bu durum diş etlerine ciddi zarar vererek periodontal problemlerin çıkmasına yol açar. 


Bayram ziyaretlerinde özellikle şekerli gıdalar ara öğünlerde daha sık yer almakta. Bu nedenle, dişleri fırçalamak her yerde mümkün olmuyor. Bu durum da şekerli atıkların tüm dişlerde kalmasına neden oluyor. Gün içerisinde tatlı yendikten sonra eğer diş fırçalama şansı yoksa ağızın su ile çalkalanması, bir bardak su içilmesi artıkların temizlenmesine ve diş üzerine yapışmış olan şekerli maddelerin yok olmasını sağlayacaktır. Suyun bir diğer faydası da ağız kokusunu temizleye yardımcı olmasıdır. 

Bayramda ağız ve diş sağlığınızı koruma altın almak için;

Tatlı ve şeker tüketiminin hemen arkasından su içilmeli ya da şekersiz veya tatlandırıcılı sakızlar çiğnenmeli.
Asidik ortamı azaltmak için ağzı bol suyla çalkalamalı.


Şeker, çikolata ve tatlı gibi yiyecekler ağız içerisinde asidik bir ortam oluşturarak dişlerde çürük oluşumuna neden olur. Dolayısıyla bu tarz gıdaları mümkün olduğunca öğünlerden hemen sonra tüketmeli.


Tükürük akışının artmasını ve asidik ortamın bazik ortama dönüşmesini sağladığından havuç gibi çok çiğnenmesi gereken gıdalar ve peynir gibi lifli besinler yenilmeli.


Bayramda tüketilen tatlı yiyeceklerin içerisinde en riskli olan lokum gibi yapışkanlı şekerlemelerdir. Çünkü bu gıdaları suyla çalkalayarak dişler üzerinden uzaklaştırmak kolay olmaz. Hatta bazen dişleri fırçalamak bile yetmez. Diş aralarında kalan bu şekerlemeler diş ipi kullanılarak uzaklaştırılabilir.


Çocukların azı dişlerindeki girinti ve oluklar erişkinlerinkine oranla çok daha derindir. Dolayısıyla bu bölgeler daha zor temizlenir. Özellikle lokum gibi yapışkanlı şekerlerden sonra diş fırçalanması sırasında ebeveynlerin çocuklarına mutlaka yardımcı olmaları, azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerini kendilerinin fırçalamaları gerekmektedir.
Çocukların yanı sıra özellikle hareketli ya da sabit protez kullanan kişiler için de bu şekerlerin tüketimi, protezlerin yerinden çıkmasına, kırılmasına ve fark edilmeden yutulmasına neden olabilir.


Hamur işi, sütlü tatlılar ve aynı zamanda meyve suları da çürük oluşumunda riskli gıdalar arasında yer alıyor. Başlarda da belirtildiği gibi tüketiminin hemen arkasından su içilmeli ya da ağız çalkalanarak asidik ortam engellenmelidir. 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.