Dünyanın en büyük doğal taş örgütlerinden biri olan Doğal Taş Enstitüsü (MIA+BSI), üretimde standardizasyon sağlanması, Türkiye ve Amerika arasındaki doğal taş alışverişini arttırmak amacıyla İzmir’e gelecek. 24. MARBLE’da düzenlenecek seminerde doğal taş kullanıcı kılavuzu anlatılacak. 

Dünyanın en büyük doğal taş ve teknoloji fuarlarından biri olan 24. MARBLE, yerli üreticilerin dünya standartlarındaki kalitelerini artıracak önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Dünya üzerinde 55 ülkeden 2000’i aşkın üyeyi bünyesinde barındıran ticari bir dernek olan Doğal Taş Enstitüsü, üreticiden son kullanıcıya kadar doğal taş endüstrisinin her aşamasını kapsayan kullanıcı kılavuzunu Türkiye’de ilk kez fuarizmir’de gerçekleşecek seminerde tanıtacak. 

Doğal taş firmaları yetkilileri David Castellucci, Herwig Callewier, James Hogan, Ali Abdel Kader, Bruce Knaphus ve Can Öztürk’ün yer alacağı seminerde, tüm dünyadan taş alıp Amerika’da işleyen firmaların Türk üreticilerden beklentileri masaya yatırılacak. Amerika ve Türkiye arasındaki standart farklılıklarının ortadan kaldırılması için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlatacaklar. 

Fuar’ın ikinci günü gerçekleşecek etkinlikte Doğal Taş Enstitüsü, kaliteli ürün üreten firmaları kendi bünyesine çekerek, hem Türkiye ile Amerika arasındaki doğal taş alışverişini hızlandırmayı hem de Türkiye’nin doğal taş zenginliğini bünyesine eklemeyi hedefliyor. Enstitü, tüm dünyada “Doğal Taşı Kullanın” sloganıyla yürüttüğü kampanyayı da MARBLE’de sürdürecek. 

Doğal Taş Enstitüsü’nün önemi 

Doğal taşın dünya standartlarını belirleyen böylesi üst düzey bir kuruluşun Türkiye’deki varlığının önemli olduğunu belirten CODE Impex Marble & Travertine Group Mimari Satış Müdürü ve MIA+BSI üyesi Can Öztürk, “Türkiye doğal taş açısından dünyanın en zengin kaynaklarına sahip, özellikle mermer üretimi açısından da dünya rezervlerinin yüzde 60’ın üzerinde bir üretim payı var. Bu özelliği ile Amerika’nın çok önemli bir ortağı konumunda. Ayrıca, doğal taş ocaklarımızın önemli bir bölümü hala keşfedilmemiş ya da kullanılabilir ürün haline getirilmesi ekonomik olmayacağı düşüncesi ile terk edilmiş sahalarla dolu. Bu kullanılamayan potansiyel, taş işleme teknolojisinin daha da ilerlemesi ile birlikte kullanılabilir hale dönüştükçe, Türkiye doğal taş pazarındaki mevcut payını katlayarak artıracaktır” dedi.