Doğumda tokat Yargıtaydan döndü
Yargıtay kararı bozdu...
İzmir'de doğum yaptığı sırada hastasına tokat attığı gerekçesiyle yerel mahkeme tarafından bin 500 lira manevi tazminata mahkum edilen doktorun itirazını değerlendiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, hukuka aykırı bir fiilin gerçekleşmediğine hükmederek kararı bozdu.
Doğum için 2014 yılında Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesine götürülen ve sancılarının artmasıyla doğumhaneye alınan Ö.Ö., doğum yaptığı sırada hemşire ile doktorların hakaretine maruz kaldığını, bir doktorun da kendisine iki tokat attığını iddia ederek şikayetçi oldu. Hemşire G.Y. ile doktorlar E.M.M. ve A.Y. hakkında "hakaret ve basit yaralama" suçlamasıyla İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın hakimi, 23 Şubat 2015'teki son duruşmada delil yetersizliğinden sanıkların "hakaret" suçundan beraatini kararlaştırdı. "Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama" suçunu işlediğine kanaat getirilen A.Y.'ye ise 3 bin 600 lira adli para cezası verilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.
Kararın kesinleşmesinin ardından Ö.Ö., bu kez doktor A.Y. hakkında İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak 10 bin liralık manevi tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, Şubat 2016'da "Kural olarak ceza mahkemesi kararı, hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte değildir. Ancak maddi olgu, hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır" esasına dayanarak A.Y.'nin bin 500 lira manevi tazminat ödemesine karar verdi.
Ö.Ö.'nün avukatı, verilen tazminatın az olduğu, A.Y.'nin avukatı ise yerel mahkemenin verdiği kararın "hukuksuz" olduğu gerekçesiyle kararı temyiz etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği 3 bin 600 liralık adli para cezasının ertelenmesi kararının mahiyeti itibariyle hukuk hakimini bağlamadığını gerekçe göstererek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin gerekçeli kararında şöyle denildi:
"Davacı Ö.Ö.'nün doğum sırasında doğumun sağlıklı şekilde gerçekleşmesini engelleyebilecek davranışlarda bulunması üzerine davalı doktorun davacıyı teskin edebilmek için anılan fiili gerçekleştirmesi nedeniyle izafe edebilecek bir kusur bulunmadığı gibi olayda hukuka aykırılık unsurunun da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Şu halde mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacının manevi tazminata yönelik isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin kısmen kabul edilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir."
Yargıtayın aldığı karar nedeniyle İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yeniden karar vermek için taraflara duruşma günü vereceği öğrenildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.