Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı tarafından düzenlenen "DEÜ Moleküler Patoloji  Günü" ne katılan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hale Ören “Moleküler patoloji sadece iyileşme, sağ kalımlar için değil tedavi süreçleri ve sağ kalan hastalarda yaşam kalitesinin artması için de çok önemli” dedi. 

Artık kanserde kişiselleştirilmiş ve hedefe yönelik tedavi, bu hastalığa yakalanan milyonlarca hastanın ve yakınlarının en önemli ümitleri arasında yer alıyor. Bu tür tedavinin anlamı, hastanın tümöründeki DNA değişikliklerinin (mutasyonlarının) saptanması ve varsa bu değişikliklerin etkilerini ortadan kaldıracak ilaçların belirlenip uygulanması. Patoloji birçok hastalığa, tümörlere, tümörlerdeki yapı, DNA, RNA, protein değişikliklerine tanı veren önemli bir bilim dalı ve DEÜ Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı kişiselleştirilmiş tedaviye dikkati çekmek, moleküler patolojik tanı tekniklerini tartışmak için gün düzenledi. DEÜ Tıp Fakültesi Araştırma Okulu etkinliklerinin 16.’sı olan ve Dekanlık binası Kırmızı Anfi’de gerçekleştirilen etkinliğe DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hale Ören, DEÜ Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Oğuz Dicle, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Yeşim Tunçok, DEÜ Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sülen Sarıoğlu, öğretim üyeleri ve başka illerden çok sayıda patoloji uzmanı katıldı. Toplantı öncesi açılış konuşmasını yapan DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hale Ören Moleküler Patoloji’nin önemine ve özellikle tedavi süreçlerindeki rolüne dikkat çekerken DEÜ Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Oğuz Dicle de yeni yıldan bu yana Araştırma Okulu etkinlikleri kapsamında çok yararlı ve başarılı etkinlikler düzenlediklerini, bu günün de araştırmalar ve yapılan çalışmalar açısından çok önemli olduğunu söyledi.

Temel patolojik yöntemlerin tanıtılması ve hastalara sunulacak tanıda ve araştırmalarda moleküler patoloji uygulamalarına yer verilen toplantının  önemli konuğu Amerika MIT ve Harvard Üniversitesi'nde bilimsel çalışmalarını sürdüren Moleküler Patolog Yard Doç Dr Ömer Yılmaz da kanserde önem taşıyan birçok geni eş zamanlı inceleme olanağı sağlayan, moleküler patolojik tanı için en etkin yöntemlerden olan "Next Generation Sequencing" (Yeni Nesil Dizileme) konusunda bir konferans verdi. Elde edilen çok miktardaki genetik verinin anlamlandırılmasında biyoinformatik konusuna da yer verildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı başkanı Prof Dr Sülen Sarıoğlu da konuşmasında şunları söyledi: "Bugün burada toplanan tüm doktorların hedefi ortak; hastalarımıza en doğru tanıyı verebilmek ve böylece onların en etkin tedaviyi almalarını sağlamak. Patoloji bilim dalı hastalıkların tanısında yüzyıllardır yöntemlerini geliştirerek ilerliyor. Moleküler patoloji ise gelişmelerin en hızlı olduğu alanlardan biri. Dokuz Eylül Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri de bu alanda yoğun bir şekilde çalışıyorlar ve birkaç ay önce "Moleküler Patoloji" isimli bir çeviri kitabımız yayınlandı. MIT ve Harvard Üniversitesi'nde çalışmakta olan Sayın Ömer Yılmaz hocanın desteğinin, bizlerin bu alandaki gelişimimizde önemli rol oynayacağına inanıyorum.“