İzmir'in Buca ilçesinde yaşayan Galip Gülen'e (69), biyopsi sonuçlarına göre, hastaya prostat kanseri teşhisi konuldu. Tedavi süreci esnasında hastaneden döndüğü esnada yol kenarındaki billboardlara gözü takılan Galip Gülen, Medicana Hastanesi'nde prostat ameliyatı yapıldığından haberdar olarak durumu oğluna anlattı. Oğlunun hastane ile görüşmesinin ardından ise Gülen, Ekim ayında hastaneye gelerek burada ameliyat masasına yattı. Kanserin dördüncü evresindeyken bıçak altına yatan Galip Gülen, burada başarılı geçen operasyon ve kemoterapi tedavisinin ardından sağlığına kavuştu.

54 kiloya düşmüş ve yürüyemiyordu, şimdi ise 60 merdiveni yardımsız çıkıyor

Prostat kanseri için ameliyat masasına yatmaya karar verdiğinde, hastalığın son evresinde olan ve yürüyemeyecek kadar bitkin halde olduğunu söyleyen Galip Gülen, sağlığına kavuşmasının ardından yaşadığı mutluluğu anlattı. Şimdi, 4'üncü katta bulunan oğlunun evine yardımsız çıkabildiğini söyleyen Gülen, "4 ay önce bazı şikayetlerim nedeniyle hastaneye gittiğimizde testler yapıldı. Üroloji servisinde yapılan kontrollerde prostat kanseri teşhisi konuldu. Sağlık durumum pek iyi değildi, yaşam kalitem oldukça düşmüştü.

Çok halsizlik yaşıyordum ve geceleri uykusuzluk çekmeye başlamıştım. Midem bulanıyordu ve yaşam kalitem çok düşmüştü. Yol kenarındaki billboardlarda prostat ameliyat yapıldığını görünce oğluma söyledim. 70 kilodan 54 kiloya kadar düşmüştüm. 3 aylık süreçte kemoterapi tedavisi gördüm ve şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Yeniden eski halime döndüm; eski kiloma döndüm. Şu an en az 3 - 4 kilometre yürüyebiliyorum. Oğlumun evi 4'üncü katta ve 60 merdiven çıkılıyor. 60 merdiveni rahatlıkla, yardım almadan çıkabiliyorum. Buraya geldiğimde iskemlenin üzerine ayağımı koyamıyordum. Oğlum ve arkadaşının yardımıyla yatağa yatabilmiştim" diye konuştu.

3 ayda, torunu ile oyun oynar vaziyete geldi

Galip Gülen'in tedavi ve iyileşme sürecini değerlendiren Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji Doç Dr. Lütfiye Demir, 3 aylık tedavinin ardından hastanın ayağa kalktığını ve torunu ile oynar hale geldiğini vurguladı. Demir, "Galip Bey yaklaşık 3 ay önce tekerlekli sandalye ile gelmişti bize ve çok bitkin bir haldeydi. Yıpranmış durumdaydı, çok halsiz, bitkin, kilo kaybı olan, ayağa bile kalkamayan ve nefes darlığı olan bir hastaydı. Hastamızın ileri evre prostat kanseri olduğunu saptadık.

Bu prostat kanserinin çok nadir görülen bir tip olan küçük hücreli tipte prostat kanseriydi ve ileri aşamada bir hastalığı vardı. Buna bağı olarak da semptomları çok fazlaydı. Hızlıca hastayı değerlendirdik. Tedavisine hemen başladık. Tedavi olarak da, prostat kanserinde en etkin tedavi vücuttaki testosteronu yani erkeklik hormonunu baskıladık. Bunun yanında da hızlıca hastada normalde küçük hücreli akciğer kanserlerine verdiğimiz etkin kemoterapi tedavisini başlattık. Ortalama 3 aylık tedavi sonrası hasta ayağa kalktı. Torunu ile oyun oynar vaziyete geldi. Şu anda normal takipleri devam ediyor" dedi.

İlerleyen evrelerde başvuruların sayısı iki kat arttı

Korona virüs pandemisi nedeniyle vatandaşların, vücutlarında anormallik sezseler dahi hastaneye gelmeye çekindiklerini, bu yüzden de başvuru yapan kanser hastalarının ileri evrede olma oranlarının yükseldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Lütfiye Demir, ilerleyen evrelerdeki kanser hastalarına rastlama oranının iki kat arttığını söyledi. Demir, "Covid pandemisi döneminde herhangi bir farklılık görmedik ancak hastaların evrelerinde bazı farklılıklar göründü. Bu da hastaların hastaneye kitle fark ettikleri veya şikayetleri oldukları halde daha geç gitmelerinden kaynaklı; hastalığın ilerlemesinden kaynaklı.

Maalesef hastaların tedavi süreçleri de değişti bu dönemde. Bu demek değil ki tamamen çözümsüz. Sonuçta bizim elimizde etkin tedaviler ve silahlar var. Hastamızda olduğu gibi ileri evrede gelip de hastanın yaşam kalitesini oldukça etkide bulunduğumuz vakalar da var. Yeni tedavi seçenekleri ve daha önce kullandığımız eski silahlar var. Covid pandemisinden önce biz hastaları yaklaşık yüzde 25'ini ileri evrede yakalarken, şu an pandemiden sonra hastaların yüzde 50'si ileri evrede yakalanmakta" sözlerine yer verdi.