Dostları Muzaffer İzgü'yü Konak'ta anlattı
Konak Belediyesi’nin Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte şair ve yazar dostları Hüseyin Yurttaş, Mehmet Genç ve Hidayet Karakuş, usta yazar İzgü’yü konuştu.
Konak Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen Vefa İstasyonu Emek-Edebiyat Buluşması etkinliğinin yeni sezondaki ilk söyleşisi Türkiye’nin en çok okunan gülmece, genç ve çocuk kitapları yazarlarından Muzaffer İzgü adına düzenlendi. Konak Belediyesi’nin Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte şair ve yazar dostları Hüseyin Yurttaş, Mehmet Genç ve Hidayet Karakuş, usta yazar İzgü’yü konuştu. Sunumunu Yunus Bekir Yurdakul’un yaptığı söyleşiyi Muzaffer İzgü’nün de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli izledi. Keyifli geçen söyleşide dostları Türkiye’nin en iyi mizah yazarlarından biri olan İzgü’yle ilgili anılarını ve onun edebiyatla olan bağlılığını anlattı.
BAŞARILI, CESUR VE DUYGUSAL
Söyleşide ilk sözü alan Hüseyin Yurttaş 47 yıl önce tanıştığı Muzaffer İzgü için, “Kendisi o zamanlar Demokrat İzmir gazetesinde çalışıyordu. Röportajları ve “Kahvenin Dilinden” adını verdiği köşe yazıları vardı. Önceleri yazdığı öyküler yayınlanmadı; ancak kendisi pes etmedi ve 42 hafta aralıksız telgraf çekti. Sonrasında Yusuf Ziya Ortaç’ın gelmesiyle birlikte öyküleri yayımlandı” diyerek onun yazma azmini anlattı. Yurttaş ayrıca, İzgü ile birlikte 14 Kasım 1981’de Bergama’daki Çocuk Kitapları etkinliği sırasında dönemin Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından 36 saat gözaltına alındıklarını, ayrıca birlikte Aydınlar Dilekçesi’ni imzaladıklarını da dile getirdi.
BAŞARIMI İZGÜ’YE BORÇLUYUM
Yurttaş’ın ardından söz alan Mehmet Genç ise, ilkokul yıllarında Aydın’a taşındıklarını anlatarak, “Benim okuduğum Güzelyalı Hisar İlkokulu dört dörtlük bir okul değildi. Günün birinde okul müdürümüz, beni alıp 4-B sınıfına götürdü. Bu sınıfın öğretmeni Muzaffer İzgü’ydü. Sınıfta herkes resim çiziyordu. Ben ise hiçbir şey bilmiyordum. Öğretmenim İzgü, bana boyaları verip nasıl resim yapılır öğretti. Bununla birlikte edebiyatta geri olduğumu da anlayıp kitaplar verdi ve daha sonra kitapları okuyup, okumadığımı yokladı. Bir defasında bizden mevsimlerle ilgili bir anımızı yazmamızı istedi. Bunun üzerine ben de sonbahar ile ilgili bir anımı yazdım. Öğretmenim İzgü, bunu çok beğenip panoya astı. Bundan sonra yürüyüşüm bile değişti” dedi.
İZGÜ GÜLDÜRÜRKEN DÜŞÜNDÜRÜR
Son olarak söz alan Hidayet Karakuş da Muzaffer İzgü’nün toplumsal taşlama tarzında eserleri olduğunu ve sık sık Aziz Nesin ile karşılaştırıldığını belirterek, “Aziz Nesin de önemli bir yazardır ama Muzaffer İzgü’nün kalemi ile Aziz Nesin’in kalemi farklıdır. Nesin, güldürdükten sonra düşündürür; İzgü ise güldürürken düşündürür” diye konuştu. Söyleşi de sanatçı Devrim Akkaya İzgü’nün bir öyküsünü seslendirirken, Osman Akbaşak ile Ferhat İşlek’in hazırladığı öykü video gösterimi de yapıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.