İklim değişikliğiyle mücadeleyi ve sera gazı salınımlarının kısıtlanmasını hedefleyen ‘Paris Anlaşması’ geçen yıl Nisan ayında Türkiye’nin de aralarında olduğu 190’dan fazla ülke tarafından imzalandı. Atmosferde en fazla sera gazı salınımına neden olan Çin ve ABD’nin de aralarında bulunduğu 134 ülke tarafından ise onaylandı ve yürürlüğe girdi.

ABD Başkanı Donald Trump Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı aldı. Kararın ardından anlaşmayı geçen yıl imzalayan ve 2020 yılından yürürlüğe gireceğini belirten Türkiye, anlaşmayı askıya aldığını ve TBMM’den geçirmek için ABD’nin tutumuna göre hareket edeceğini açıkladı.

İklim değişikliği çalışmalarına maddi katkı sağlayacak olan ABD’nin çekilmesinin, anlaşmanın varlığını riske attığı görüşünde olan Türkiye’nin anlaşmaya taraf olmak için en önemli şartının ise oluşturulacak Yeşil İklim Fonu’ndan pay almayı garantilemek olduğu ifade edildi.

TÜRKİYE BİRİNİN AĞZINDAN ÇIKACAK LAFA GÖRE KONUMLANIYOR!

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı askıya alınmasına tepki veren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Paris İklim Anlaşması, sera gazı salınımlarının kısıtlanmasını hedefleyen iklim değişikliğiyle mücadele konusunda imzalanmış en kapsayıcı anlaşma. Anlaşma 131 ülkede yürürlüğe girerken Türkiye’nin ABD Başkanı’na göre konumlanması vahimdir. Dünya Çevre Günü’nde bunun açıklanması daha vahimdir. Paris Anlaşması ile ilgili verdiğim önergeye olumlu cevap veren ve 2020’de yürürlüğe gireceğini söyleyen Hükümet imzaladığımız anlaşmayı askıya alıyor. Türkiye birinin ağzından çıkacak lafa göre konumlanıyor. İçişleri Bakanı ‘Bekle bizi dünya, geliyoruz. Dünyanın ilk 10 devletinden birisi olacağız’ diye meydan okuyor. Cumhurbaşkanı yayınladığı çevre mesajında ‘Yeni nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılması hususlarında tüm insanlığın işbirliğini ve duyarlılığını zorunlu kılmaktadır’ diyor. Sorsanız meydan okuyorlar ama rüzgar nereye esse oraya savrulan, bir duruş sergilemeyen Hükümet sayesinde ülkenin dışarda da itibarı kalmadı.” diye konuştu.

TÜRKİYE KOCAMAN BİR ŞANTİYEYE DÖNDÜ!

AKP’nin 15 yıllık iktidarında çevreyle ilgili politikalarını eleştiren Bakan, “AKP ile beraber ülkemiz kocaman bir şantiyeye döndü. Her yer ama her yer inşaat. Türkiye TOKİistan oldu. Şehirlerdeki yeşil alanlar talan edildi. Şehirler yetmedi bir şekilde çıkan ya da çıkarılan orman yangınları sonrası o alanlara villalar dikildi. Doğaya saygıları yok, tarihe saygıları yok. Ancak işlerine geldiğinde aracı olarak kullanmasını biliyorlar. Çiçekten, böceğe, balıktan kümes hayvanına kadar tüm canlıların kimyasıyla oynandı. Dağlarımızı oyup, derelerimizi kuruttular. Nefes alamıyoruz artık” dedi.

DÜNYA SAVAŞLARI ‘PETROL’DEN DEĞİL ‘SU’DAN ÇIKACAK!

İklim değişikliği konusunda insanlığın ortak adım atması gerektiğini ifade eden Bakan şu şekilde konuştu: “Ülkemizde ve dünyada gündemi çevre mücadelelerinin belirleyeceği günlere doğru gittiğimizi düşünüyorum. Sivil toplum örgütleri, çevreci avukatlar, sıra kendisine gelen vatandaş sesini yükseltiyor, mücadele ediyor ve kazanıyor. Gezi’den Cerattepe’ye, Efemçukuru’ndan Zeytin’e bunun yaşadık. İklim tüm dünyada değişiyor, iklime bağlı olarak tüm yaşam değişiyor. İnsanlık ise hunharca tüketmeye, doğayı katletmeye devam ediyor. Doğa, bunun hesabını hepimizden soracak. İçecek su, alacak nefes kalmayacak. İklim değişikliğiyle ilgili tüm insanlık olarak ortak adım atmazsak yaşayabileceğimiz bir dünya da kalmayacak. Dünya savaşları ‘petrol’den değil ‘su’dan çıkacak.”