Duygularınız, midenizi yönetiyor!
Zor geçen bir günün ardından rahatlamak ve mutlu hissetmek için kendinizi buzdolabının önünde buluyorsanız, midenizin kontrolünü beyninize değil duygularınıza teslim etmişsiniz demektir.
Duyguların hakimiyet alanına giren midenin ne kadar zor doyacağını ve hatta aç olmasa bile yemek yiyebileceğini öngörmenin zor olmadığını dile getiren Reem Nöropsikiyatri Kliniği Kurucusu Nörolog Mehmet Yavuz, duygusal yeme bozukluğunu anlatıyor.
Duygusal yeme bozukluğumun olduğunu nasıl anlarım?
Hayat bazen zor ve anlamsız gelebilir. Bu noktada çareyi yemek yemekte bulmak, ruhsal yıkımları yemek ile tamir etmek veya içinizde oluşan boşluğu yemek ile doldurmak kolay bir seçenek olarak görülebiliyor. Ancak duygulara teslim edilmiş bir mide zamanla oldukça ciddi kilo problemlerini beraberinde getireceği gibi anlık mutlulukların ötesine götüremez. Eğer;
Aç hissetmiyorken bile yemek yiyor,
Daha çok sağlıksız ve yüksek kalorili yiyecekleri tercih ediyor,
Duygusal olarak zayıf olduğunuzda yemek yeme ihtiyacı hissediyor,
Kısa zamanda çok fazla yiyor,
Yemek yedikten sonra rahatlama hissediyorsanız duygusal yeme bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.
Duygusal yeme bozukluğu aniden geliyor
Dürtüsel olarak işleyen bu süreçte kişi, aniden gelen açlık hissine karşı koyamaz ve yemek yeme ihtiyacı hisseder. Fizyolojik bir acıkma durumu yoktur çünkü fiziksel açlık bir anda gelmez yavaş yavaş oluşur. Üstelik fizyolojik açlıkta mide doyma hissine ulaşıyorken, duygusal açlıkta kişi doyma farkındalığını yitiriyor.
Rahatlama hissini, pişmanlık duygusu takip ediyor
Kişinin psikolojik ruh halini belirleyen bazı hormonlar vardır. Bunların başında ise seratonin ve dopamin hormonları kişinin o gün nasıl hissedeceği üzerinde önemli rol oynuyor. Bu hormonların salgılanması durumunda ise kişi kendini kaygılı, mutsuz ve boşlukta hissedebilir. Hem vücut hem de kişi bu noktada kaçış noktası olarak yemek yemeyi görüyor. Duygusal yeme bozukluğu olan birey, tamamen duygularının yarattığı boşluğu doldurmak amacıyla yemek yerken büyük rahatlama hissediyor. Sürekli yemeği düşünmek ve bu dürtüye karşı koyamayıp yemek yemek kişinin suçlu hissetmesine yol açıyor.
Ancak sonrasında hissedilenler mutluluktan ziyade pişmanlık oluyor. Yemek yemenin verdiği rahatlık sonrası yaşanan pişmanlık duygusu kişiyi daha da mutsuz hissettirmeye başlıyor ve bu durum içinden çıkılmaz kısır bir döngüye dönüşüyor.
Duygusal yeme bozukluğuyla baş edebilirsiniz
Gün içinde onlarca sorunla karşı karşıya kalabilir, sorunlar dağ gibi önümüzde büyürken kendimizi giderek küçülüyor hissedebiliriz. Bu noktada problemlerden kaçmak yerine üzerine giderek sağlam bir dağın ne kadar da zayıf bir illüzyon olduğunu görebilirsiniz. Bunun için öncelikle duygusal yemek bozukluğu sorununuzu kabul etmelisiniz. Ayrıca;
Yemek yeme ihtiyacı hissettiğiniz an kesinlikle paketlenmiş hazır gıdalardan uzak durun.
Açlık hissettiğinizde kendinize gerçekten aç olup olmadığınızı sorun. Eğer cevabınız hayırsa açlığınızı gidermek için su veya yeşil çay içebilirsiniz.
Kendinize dengeli ve sağlıklı bir yemek programı oluşturun. Bu programda öğünleriniz ve öğün aralarınız belli olsun. Tercih ettiğiniz yemekler ise sağlıklı gıdalar olsun.
Bu noktada uyku düzeninize çok dikkat edin. İyi bir güne başlamanın en iyi formülü, iyi uyumaktan geçer.
Eğer atakların tekrar geldiğini hissediyor ve baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız, mutlaka uzman birinden yardım almalısınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.