Ece Gürsel "Para için soyundum"
“Dişiliğimi yeni hissediyorum. Kendime seksi gelmiyorum ama...” diyor
Ünlü şarkıcı ve manken Ece Gürsel, Posta Gazetesi'nden Canan Danyıldız'a konuştu.
Açı Koleji’nde antrenör olmuşsunuz! Teklif nasıl geldi?
Babam çok kıymetli bir spor adamıydı, Taygun Gürsel. Beni sporla tanıştıran o. Açı ekibiyle aylar önce, mezuniyet gecelerinde tanıştık. O gece, eskiden basketbolda lisanslı oyuncu olduğumu ve hayalimde antrenörlük olduğunu söyledim. Şimdi idari pozisyondayım, antrenörlük lisansımı alacağım yakında ve takımın başında olacağım.
Sahne, mankenlik, tiyatro, spor... Yetişecebilecek misiniz?
15 yaşından beri çalıştığım için alışkınım. 12 Eylül’den itibaren meşhur Çiçek Bar’da sahne almaya başlıyorum.
Mankenden şarkıcı olmaz kısmını atlattınız mı?
Evet, hem de ne oldum! Hep canlı performans sergiledim. En iyi şarkıcılar bile beni gördü, “Ece gerçekten şarkı söylüyor” dediler. Dahası üç yıldır kapalı gişe oynayan ‘Hangisi Karısı’ tiyatro oyununda sahne alıyorum. Her ikisinin de eğitimini aldım. Önyargılar hep vardır. Ama bu piyasada çok akrep var, engelleniyorum.
İyi eğitimlisiniz. Niye o yönünüzü bilmiyoruz?
Akdeniz Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Hep manken olmayı istiyordum. 2000’de Türkiye Güzeli seçildim, Antalya’ya döndüm, fakülteye devam ettim. 2002’de mezun olunca İstanbul’a geldim. Bir yıl sonra 2003’te Best Model seçildim.
Sizin tercihinizdi yani?
Televole zamanıydı. Entelektüel tarafımızı gösterince iş alamazdık ki... Mecbur kaldığım için öyle oynadım. Para kazanmak için. Milletin bir ay podyumda kazandığını, ben bir dönerci açılışında kazanıyordum.
Soyunmak da işin parçası mıydı?
Dekolte giymek, firikik vermek zorundaydık iş alabilmek için. Hepsi planlıydı. Deniz Akkaya’sından, bilmem kime kadar herkes soyunuyordu. Para oradaydı. Ne diyecektim, “Yok ben üniversite mezunuyum, soyunmam” mı!? Para kazanmak için soyundum.
Anneniz ve babanız bu konuda nasıllardı?
Annem despottur. Ama o da babam da bana karışmazlardı. Annem o konuda beni dizginleyemez, çünkü ortada yanlış bir şey yok. Çıplaklık işimizin gerektirdiği bir şey. Bilerek isteyerek, gündemde kalmak için soyundum da firikik de verdim. Ama doğru ama yanlış, Ece Gürsel markasını yarattım.
Nasıl bir marka bu?
Dikbaşlı, yırtık, her pozu veren, asi Ece başka. Yakından tanıdığın başka bir kadın.
Ailesiyle yaşayan, iyi eğitimli...
Şimdi o yıllara göre iyi kazanıyor musunuz?
Hayır! Yarısının yarısı bile değil. İyi ki zamanında çalışıp bir şeyler yapmışız. Çalışmazsam olmaz. Ancak iyi bir koca bulup, evlenirsem bırakabilirim.
E, sırtınızı dayayıp evleneceğiniz adam çıkmadı mı?
Çıkmadı! Öyle adam yoktu. Nerede müzisyen, sanatçı hep öylelerini buldum. Sırtımı dayayacak adam bulsaydım da işimi bırakmazdım. Bana “Gel şöyle hediyeler alayım” diyen bir erkek olmadı.
Mankenlik de artık bitti, hatta “Eskort çoğu” gibi şeyler konuşuluyor...
Bu konuda bir şey söylemek istemiyorum. Mesleğimdeki insanları yargılamış olurum.
ARTIK GEYŞAYIM
Kendinizi bu yaşta seksi hissediyor musunuz?
Hiç! Kendimi hiçbir zaman seksi bulmadım. İnsanlar öyle görmek istediler. Evde pijamalı Ece’yim. 35 yaşından sonra kendimi daha kadın, daha seksi ve dişi hissediyorum. Yeni yeni kendimin farkına varıyorum. Kendimi şimdi daha güzel buluyorum.
Bunu bir de erkek arkadaşlarınıza sormak lazım!
Alakası yok derler! Beni hiçbir erkek arkadaşım babydol ile görmemiştir. Şimdi erkeklerin daha çok ilgisini çekiyorum. Daha aklı başında erkeklerin karşıma çıkması ve beğenmesi hoşuma gidiyor. Önceden bedenime, medyadaki seksi kadına geliyorlardı. Şimdi gerçek Ece’ye geliyorlar.
Şimdi babydol giyiyor musunuz?
Artık babydol giyerim! Kadınlığımın farkındayım. Şimdi elim seksi iç çamaşırlarına, geceliklere gidiyor. Eskiden umursamazdım. Zeka dişilikle birleşince tehlikeli oluyor. Şu an kadın olarak en tehlikeli zamanlarımdayım.
Aldatıldınız mı?
Çok ama hiç aldatmadım. Aldatıldığımda da affetmedim. İlişkim varsa, gözümü kaldırıp başka yere bakmam. Eskiden geyşa değildim ama artık olabilirim.
O POZLAR HALA KONUŞULUYOR
Pişmanlıklarınız var mı?
Geçmişe dönüp bakmam. 15 yıldır o pozlar yok ama hâlâ konuşuluyor. Sadece özel hayatımda “Keşke yapmasaydım” dediğim şeyler oldu. Yine de iyi bir yazar olmamda onların katkısı var. Hayatımda her şey zamanında oldu. Orta halli bir aileden geliyordum, çalışmam lazımdı. Ama evde hâlâ “Vaktinde eve gel” denir.
Anneniz ve babanız ayrılmış. Size etkisi oldu mu?
16 yaşındayken ayrıldılar. Babam teknik adamdı, işi gereği hep dışarıdaydı. Bizimkiler aşkla ayrıldılar. Zaten babam hep evimizdeydi. Düşündüğün gibi bir boşanma değildi. Rüştü, Ali Eren gibi isimler babamın öğrencileriydi. Anneme hâlâ ‘yenge’ derler.
Bu karar para kaybetmenize neden oldu mu?
Hayır, yine işlere gittim. En çok talep edilen kadınlardan biriyim. Sadece artık abuk sabuk konuşmuyor, röportaj vermiyorum o kadar. Gerçek Ece’yi göstermek istedim. Şimdi çok huzurluyum.
Hıncal Uluç’un yeri sizde başka. Hakikaten aşk meşk yok muydu?
Yok. Hıncal babamın arkadaşı. Beni yönlendiren, akıl veren biri olarak hep hayatımda oldu. Yeri çok başka. Onun için ben, “Bizim Tayfun’un kızı”yım. Onunla verdiğim pozları, yine olsa yine veririm. En iyi dostumdur. Özel hayatımla ilgili uyardığı çok şey vardır.
SPERM BANKASINDAN ÇOCUK YAPARIM
Son ilişkiniz niye bitti?
İki yıllık bir ilişkiydi. İşimi bırakıp çocuk sahibi olmamı istedi. Kıyafetlerime karışıyordu. Ben bir adamın boyunduruğu altına girecek kadın değilim. Ama hayat müşterek, iyi günde kötü günde beraberizdir. Para için neler yapanlar var. Kadını adam aldatıyor ama mal gitmesin diye öteki kadınlara razı oluyor. Bu yüzden evlenmedim. Kadın güçlü olacak.
Ne zaman evleneceksiniz, yaş 35!
Şimdi yeni biri yok hayatımda. 2018’de evlenip çocuk sahibi olacağımı hissediyorum.
Diyelim çıkmadı o doğru adam, sperm bankasından çocuk sahibi olur musunuz?
Olurum, annem de bu konuda destekliyor.
Evlenmeden çocuk sahibi olur musunuz bir erkekten?
Hayır, o olmaz. Ya resmi nikahlı kocamdan olacak çocuk ya da sperm bankasından. Öyle imam nikahı falan kabul etmem.
Hep uzun mu sürmüştür ilişkileriniz? Hiç tek gecelik var mı?
Hayır yok. En kısası iki yıl, en uzunu dokuz yıl. Bazen “Üç ay sürdü” diyorlar ya, nasıl yani deyip kalıyorum. Adamlar beni güçlü buldukları için devam ettiler. Kıskançlıklarım yoktur aslında ama 35’imde sonra değiştim mi ne?
Nasıl yani?
35 yaşımın dönüm noktasını yaşıyorum. Kıskanç bir kadın haline geldim. 30’uma kadar aldatılsam bile umurumda olmazdı. Ama şimdi panikten mi bilmiyorum, inceden kıskanç bir kadın oldum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.