Ege, kültür hazinelerine sahip çıkıyor
Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi liderliğinde 12 üniversiteden akademisyen ve öğrencilerin katılımıyla kazı çalışmaları devam eden İzmir’in ilk yerleşim yeri Bayraklı Höyüğündeki çalışmaları yerinde inceledi.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Tanrıver’den bilgi alan Rektör Budak, “Kültür varlıklarımıza sahip çıkıp bilinirliğini arttırmamız gerekiyor” diye konuştu.
İzmir’in Bayraklı ilçesinde yer alan ve Smyrna’nın ilk kurulduğu nokta olan Bayraklı (Eski Smyrna) Höyüğü M.Ö. 3’üncü bin yılına kadar izler taşıyor. İlk bilimsel çalışmalara 1948 yılında başlanan antik kent önemli ölçüde ortaya çıkartılırken, 2014 yılından bu yana kazı çalışmaları Ege Üniversitesi liderliğinde yürütülüyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, höyükteki çalışmalarla ilgili bilgi almak üzere bir ziyaret yaptı. EÜ Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü öğretim üyesi aynı zamanda kazı başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Cumhur Tanrıver’den bilgiler alan Rektör Budak, akademisyen ve öğrencilerle de sohbet etti, kazı alanını gezdi.
“KÜLTÜR VARLIKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Anadolu’nun eski çağlardan bu yana pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını dile getiren Rektör Budak, “İç bölgelere nazaran Batı Anadolu verimli toprakları nedeniyle sürekli ele geçirilmek istenmiştir. İzmir’in ilk yerleşim noktası olan Smyrna da bu yerlerden birisi. Kazı çalışmalarına liderlik yaptığımız antik kentimizin daha bilinir olmasını ve kentimize daha çok turist çekmesini istiyoruz. Akademisyenlerimiz yayın ve makaleleriyle Smyrna’nın bilim dünyasında hak ettiği yeri bulmasını sağlıyor ve ciddi çalışmalar yapıyor. Ancak biz vatandaşlarımızın ve yabancıların da kültür varlıklarımızı bilmesini istiyoruz. Bu anlamda çeşitli projelerimiz var, kısa vadede bunları hayata geçirmek istiyoruz” diye konuştu.
“1 GÜNDE 8500 YILLIK TARİH GÖRÜLEBİLİR”
Bayraklı Höyüğündeki 4 ayrı noktada 12 üniversiteden akademisyen ve öğrencilerin kazı çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Tanrıver, “Burada M.Ö. 300 yılına kadar pek çok toplum yaşamış, daha sonra Yeni Smyrna, Kadifekale ve çevresine kurulmuş. Bizden önceki ve bizim yaptığımız çalışmalarda, M.Ö. 3’üncü bin yılına kadar uzanan tarihte yaşayan toplumların kültürel yapılarından, yemek alışkanlıklarına, geçim kaynaklarından, savaş aletlerine kadar birçok eser bulundu. Müzelik değerdeki eserler İzmir Müzesi’nde sergileniyor. Aslında İzmir dünyanın hiçbir kentinde olmayan bir özelliğe sahip, 1 gün içinde 8500 yıllık tarihi yalnızca İzmir’de yaşayabilirsiniz. Konak Meydanından geziye başladığınızda günümüzü ve modern yapılaşmayı görürsünüz. Kemeraltı sizi biraz daha eskiye götürür, daha sonra Kadifekale’de ilk İslam ibadethanelerini görebilirsiniz. Ardından Agora’da Bizans ve Roma dönemlerinin izlerine rastlarsınız. Bayraklı Höyüğünde İzmir’in ilk yerleşim yerini, Yeşilova Höyüğünde ise 8500 yıl geriye gidebilirsiniz. Toplumların yaşam biçimlerinden savaş izlerine kadar pek çok iz görülebiliyor. Ayrıca, Homeros’un zamanını merak ediyor ve onun gezdiği yerleri görmek istiyorsanız mutlaka Bayraklı’ya gelmeniz gerekir” dedi. Ziyareti için Rektör Budak’a teşekkür eden Prof. Dr. Tanrıver, “Rektör Hocamızın ziyareti, hem bizleri hem de çalışmalarımızı sahiplendiğini gösteriyor. Bizleri dinlediği için kendisine teşekkür ediyorum. Hocamızla hem Bayraklı Höyüğünün hem de kentimizin diğer noktalarındaki kültür varlıklarımızın bilinirliğini arttırmak için neler yapabileceğimizi konuştuk” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.