Çevrimiçi düzenlenen etkinliğe EÜ Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, Kadın Sağlığı ve Hastalıklar Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şenay Ünsal Atan, hemşirelik alanında çalışma yapan akademisyenler, özel sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Üniversitemiz, bilimsel araştırmada öncü, ulusal ve uluslararası alandaki paydaşları ile güçlü bir iş birliği ve iletişim ağı bulunan, öğrenci odaklı, yeşil, sürdürülebilir, erişilebilir ve yaşanabilir bir kampüse sahip, ekonomik, sosyal ve kültürel yaşama katkıda bulunan ve finansal yapısı güçlü bir dünya üniversitesi olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürmektedir. Ege Üniversitesi, eğitim öğretimden araştırma geliştirmeye, toplumsal katkıdan uzaktan öğretime, dijitalleşmeden yapay zekaya, yönetim sisteminden uluslararasılaşmaya kadar pek çok alanda hayata geçirilen nitelikli projeler ve yenilikçi uygulamalarla ulusal ve uluslararası alandaki paydaşlarıyla güçlü bir iş birliği ve iletişim içinde olan öncü bir üniversitedir. Bu bilinçle sık sık yeni iş birlikleri geliştirmeye, sempozyum, proje ve araştırmalar yapmaya devam etmekteyiz. Tüm bu faaliyetlerimizi çalışanlarının yarısı kadın olan Üniversitemizin değerli mensupları ile gerçekleştirmekteyiz. Huzurlu ve mutlu üniversite olmamızda bunun payı büyüktür. Bugün Üniversitemiz Hemşirelik Fakültesi, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilen I. Uluslararası Ege Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliğinde Güncel Konular Sempozyumu’nu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

“KADINA ŞİDDET HER ALANDA YAŞANIYOR”

Kadına yönelik şiddete değinen Prof. Dr. Gürgün, “Kadına yönelik şiddet, farklı toplumlarda, farklı kültürlerde yaşayan gelir ve eğitim düzeyi ne olursa olsun kadınların ortak sorunu olup yalnızca özel alanda değil, toplumsal ve kamusal alanda da yaşanmaktadır. Bu sorunun büyüklüğünün ve yaygınlığının farkında olarak gerek ülkemizde gerekse dünyada; kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, meslek örgütleri, özel sektör ve medya gibi toplumun tüm kesimlerinin dahil olduğu ortak ve kararlı bir mücadele yürütülmektedir. Sempozyumumuzda kadına yönelik şiddetle mücadele konusu lisans, lisansüstü hemşirelik öğrencilerine ve klinikte çalışan hemşirelere tanıtılacak. Sempozyumun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

EÜ Hemşirelik Fakültesinin, ulusal ve uluslararası düzeyde tercih edilen, dünya standartlarında rekabet eden akademisyen ve hemşirelerin yetiştirildiği model bir eğitim kurumu olduğunu belirten Dekan Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, “Hemşirelik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği tarafından akredite edilmiş olan fakültemiz, Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın önderliğinde araştırma üniversiteleri arasına giren Üniversitemize, 55 parametrede katkı sunmaktadır. Fakültemiz, 2006 yılından beri Avrupa Hemşire Okulları Ağı olan Florance Network üyesi olup, bu ağın yıllık toplantılarına düzenli olarak katılmakla birlikte, 2010 ve 2022 yılı toplantılarına ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde 21 ülkenin ve 46 hemşirelik programının yer aldığı bu ağ ile fakültemizin eğitim ve araştırma işbirlikleri son yıllarda yine ivme kazanarak devam etmektedir. Üniversitemizin uluslararasılaşma hedefi çerçevesinde, Almanya Hemşirelik Kariyer Merkezi ve Özbekistan Daneu Üniversitesi ile protokoller imzaladık” diye konuştu.

“AİLE DİNAMİĞİ SEVGİDEN YANA İŞLEMELİ”

Sempozyum kapsamında “Kadına yönelik şiddetle mücadelede yanınızdayız” temasını işleyeceklerini belirten Prof. Dr. Dönmez, “Sempozyumumuzda ulusal ve uluslararası düzeyde şiddet mağdurlarına yönelik koruma, önleme, tarama programlarında hemşirenin rolü, kadına yönelik şiddetin farklı boyutlarıyla tartışılacaktır. 2022 yılı ilk 10 ayında kadına yönelik şiddet verilerinin geçen yıla göre düşmüş olmasının yanında, KADES başvurularının dört milyonu aştığını ve önlemlerin şiddet yaşayanın yanında şiddeti uygulayanın rehabilitasyonu üzerinde de yürütüleceğini bildirmiştir. Şiddet, anne karnında öğretilen negatif bir sorundur. Bu nedenle aile dinamiğinin sevgiden yana işlemesi doğru olandır. Yararlı bilimsel bilgilerin paylaşıldığı bir toplantı olacağına inandığım sempozyumumuzun gerçekleştirilmesine büyük emek veren başta Fakültemiz Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalına, katkı ve katılım sağlayan siz değerli meslektaşlarıma, UZEM’e çok teşekkür ediyor, sempozyumun verimli ve başarılı geçmesini diliyorum” dedi.

Sempozyumda 44 farklı üniversiteden, 20 farklı hastaneden 250 kayıtlı katılımcı olduğunu söyleyen Kadın Sağlığı ve Hastalıklar Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şenay Ünsal Atan, “Anabilim dalımız, üniversitemizin belirlediği misyon, vizyon, kalite politikası ve araştırma üniversitesi kriterleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda bugün, uluslararası bu sempozyumu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yıl uluslararası sempozyum teması olarak, dünyada ve Türkiye de önemini koruyan, kadınların sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen, çözülememiş bir problemi, kadına yönelik şiddet konusunu ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yanınızdayız’ teması altında konuşacağız. Sempozyumumuz, Cumhurbaşkanlığı 11.Kalkınma Planında Nitelikli İnsan, Güçlü Toplum Hedefine, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı’na ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden Nitelikli Eğitim ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği amaçlarına konu ile ilgili meslektaşlarımız ve öğrencilerimizin farkındalığını artırarak katkı sağlayacaktır” dedi.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET YAYGIN BİR İNSAN HAKKI İHLALİ”

Kadına yönelik şiddetin yaygın bir insan hakkı ihlali olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünsal Atan, “ Günümüzün en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olan kadına yönelik şiddet; kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar veren veya ıstırapla sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel bir ayrımcılık biçimi olarak ülkelerin öncelikli çözmesi gereken sorunlardandır. Kadına yönelik şiddet; kadınların onuruna, bedensel ve ruhsal bütünlüğüne ailelere, toplumlara ve gelecek nesillere ciddi anlamda zarar veren bir olgudur. Kadına yönelik şiddet, şiddet mağdurunun temel haklarının varlığını hiçe saymakta; kişinin insan olmaktan kaynaklanan imkanlardan yararlanarak kendini geliştirmesinin önüne geçmekte; insanın değerine ve onuruna yaraşır bir hayat sürme hakkına zarar vermektedir. Bu ihlal biçiminin varlığı yalnızca mağdurları değil, bu bireylerin ailelerini ve nihayetinde toplumu olumsuz etkilemektedir. Kadınların yaşadıkları şiddetin görünür kılınması için harcanan yoğun çabaların sonucunda, kadına yönelik şiddetin, ayrımcılık temelli bir insan hakkı ihlali olduğu kabul edilerek; araştırma, hizmet sunma, yasal düzenlemeler çerçevesinde bu sorunun önlenmesine yönelik çeşitli çalışmalar yürütülmeye devam etmektedir. Ulusal 11 konuşmacı ve uluslararası 5 konuşmacı ile kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik uygulamaların konuşulacağı sempozyumun verimli ve başarılı geçmesini diliyorum” dedi.

Tüm gün süren sempozyum boyunca; Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadelede Ekip Yaklaşımı ve Hemşirenin Rolü Kadının İnsan Hakları, Kadına Yönelik Şiddetin Üreme Sağlığına Etkileri, Gebelikte Eş Şiddeti, İnfertilite ve Şiddet, Kırılgan Gruplarda Şiddet, Savaş, Göç ve Kadına Yönelik Şiddet, Kadına Yönelik Siber (Digital) Şiddet, Şiddet Mağdurlarıyla Nasıl İletişim Kurabiliriz? Kadına Yönelik Şiddetin Belirlenmesinde Tarama Yöntemleri ve Modeller, Teknolojiye Dayalı Girişimlerin Şiddete Uğrayan Kadınlar ve Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri gibi konular işlenirken yurt dışından katılımcılarla desteklendi.