CRI TÜRK FM’de yayınlanan “Erkan Tan Vakti” adlı programa konuk olan T.C. Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı, Baş müzakereci 22,23, ve 24. Dönem İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, Erkan Tan’a özel açıklamalarda bulundu. Egemen Bağış referandum sürecinde “evet” çıkmasının Türkiye için çok önemli bir konu olduğunu söyledi. Bağış AB ‘nin Türkiye’nin iyiliğini istemediğini onun için bu referandumla özel olarak ilgilendiğini belirtti. Türkiye siyasetinde bir istikrarsızlığın olduğunu vurgulayan Egemen Bağış, mevcut siyasi sistemin tarih boyunca hep iki başlılık yarattığını Atatürk ile İsmet İnönü’nün de arasını açtığını söyledi. Egemen Bağış, CRI TÜRK FM’de Erkan Tan’a yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin NATO için çok şey yaptığını ve hiçbir Nato ülkesinin 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından Türkiye’ye “geçmiş olsun” demediğinin altını çizdi. İşte Egemen Bağış’ın CRI TÜRK FM’de Erkan Tan’a yaptığı özel açıklamalar:

Avrupa Birliği Hiçbir Zaman Bizim İyiliğimizi İstemedi

“Avrupa Birliği Türkiye'yi çekemiyor. Türkiye'nin bu kadar hızlı büyümesi, kendi bölgesinde artık sözü dinlenen bir aktör olması Avrupa'da birilerini rahatsız ediyor. Avrupa hiçbir zaman bizim iyiliğimizi istememiştir ki, tarihsel açıdan yaklaşıldığında bizi hep çantada keklik bir müttefik görmek istemişlerdir. Kurudukça sulanan; ama büyüdükçe de budanan bir ağaca benzetmek istemişlerdir. Ne olsun ne ölsün istemişlerdir.”

Türkiye Artık Çantada Keklik Değil

“2002'den sonra Türkiye, 10 yıl gibi kısa bir süre içinde kişi başına düşen milli gelirini 3 kat artırdı, çok daha güçlü bir ülke oldu. IMF'ye olan borcunu ödedi, IMF'ye borç vermek için müzakerelere başladı. Türkiye özetle 'One Minute' demeye başladı. Artık çantada keklik bir müttefik olmadığımızı görünce Türkiye'de bugün fitneye fesata davetiye çıkaran sistemi korumayı, onlar kendi ulusal çıkarları açısından çok önemli görüyorlar.”

Çift Başlılık Atatürk ile İnönü’nün Bile Arasını Açmıştır

“Tarihimize baktığınız zaman bu sistem hep fitne yaratmıştır; Atatürk ve İnönü'yü birbirine düşürmüştür. Atatürk'ün ilk kurduğu sistem bizim bu değiştirmeye çalıştığımız sisteme çok benzer bir yapıydı, güçlü bir cumhurbaşkanlığı modeli ortaya koymuştu. Bu çift başlılık, Atatürk ve İnönü'nün arasını açtı. Sonra İnünü'yle Bayar'ın ve Bayar ile Menderes'in arasında da benzer sıkıntılar yaşandı. Yakın tarihte, Sayın Davutoğlu'nun Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la yaşadığı süreci hatırlarsak o zaman bu çift başlılığın ülkeye ne kadar zarar verdiğini hep beraber görürüz. Bugünkü sistemle; bir babayı Cumhurbaşkanı, öz evladını Başbakan yapsanız en fazla iki yıl sonra birbirlerine düşerler. Sistemin kendisi fitneye ve fesata davetiye çıkaran bir sistemdir.”

Nato'dan Kimse 15 Temmuz’dan Sonra Geçmiş Olsun Demedi

“NATO'da biz Avrupa'yla dost ve müttefikiz, bizim başımıza bir iş geldiğinde yardıma koşmaları gerekiyor, onların başına bir iş geldiğinde bizim gidip onların yardımına koşmamız gerekiyor ki Kore'de, Kosova'da, Somali'de, Afganistan'da, Irak'ta, Bosna-Hersek'te biz defalarca onların imdadına yatişmişiz, şehit vermişiz; ama 15 Temmuz'da meclisimiz bombalanmış, bir tanesi de çıkıp geçmiş olsun demeye bile gelmemişler.”

Yurt Dışındaki AK Parti Oyları AB’yi Rahatsız Ediyor

“Yurtdışında özellikle Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın, Türkiye'nin iktidar partisi AK Parti'ye bu kadar fazla teveccüh göstereceklerini beklemiyorlardı. Türkiye'de oyumuz yüzde 52-53'ken Avrupa genelinde 65-70'leri bulmaya başladı. Bu da onları rahatsız etti.”

Türkiye’nin En Büyük Sorunu Siyasi İktidarsızlık

“Bizim en büyük sorunlarımızdan bir tanesi, siyasi iktidarsızlık; Türkiye'nin en büyük ihtiyacı kalıcı istikrar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti 94 yıllık bir devlet; ama 65. hükümet tarafından yönetiliyor. Yani bizim hükümetlerimizi ortalama ömrü 1 yıl 4 ay civarında. Bu sürede hiçbir hükümet ciddi bir proje ortaya koyamaz.  Atatürk'ün kurduğu sistem eğer bozulmamış olsaydı, 5 yıllık hükümetler görev yapmış olsaydı, 65. hükümete gelmek 325 yıl sürerdi. Zararın neresinden dönülse kardır. Dikkat edin, bizde ne zaman koalisyon varsa hem ekonomimiz gerilemiştir hem terör artmıştır.”

Evet Çıkınca “Bölünme” Riski Ortadan Kalkacak

“Bu referandumda Evet çıktıktan sonra bölünme riski ortadan kalkacak. Doğu ve Güneydoğu illerimizde Evete çok ciddi bir destek var; çünkü devlet devletliğini hissettirmiş, terör örgütü orada kırılma noktasına gelmiş. Biz terörle mücadele ettiğimiz sürece bölünme tehlikesini ortadan kaldırmış olacağız. Allah korusun bir Hayır çıkması, bir erken seçim kararının alınması akabinde bir koalisyon hükümetinin kurulması, Türkiye'yi nerelere sürükler, nasıl bir siyasi ve ekonomik kriz yaşanır onu hiç birimiz bilemeyiz.”

Sistem Değişikliğinden Sonra Aşağılık Üst Akılın Eli Kolu Bağlanacak

“Bize Gezi'yle, Kobani'yle, 17-25 Aralık'la, Rus uçağını düşürmekle yapamadıklarını, bu sistemi korurlarsa farklı birtakım girişimlerle yapabileceklerini ümit eden aşağılık bir akıl var. Bu sistem değiştiği zaman bu aşağılık sistemin eli kolu bağlanacak. Fethullahçı Terör Örgütü, maalesef Türk yargısını ele geçirmiştir. Artık yargımızın içindeki farklı kesimlerin, içlerinden farklı temsilciler seçerek yargımızı bugün olduğu gibi ele geçirmesine izin verilmeyecek.”