Doğal ve insan eliyle oluşturulmuş olmak üzere iki tür elektromanyetik dalga olduğunu belirten Hüseyinoğlu, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan yapay elektromanyetik dalgaların, insanlardaki doğal elektromanyetik alanı bozarak çeşitli hastalıkların oluşmasına neden olduğunu ifade etti. Doğal elektromanyetik dalgaları insan dokularının, organlarının, kaslarının, kanının ortaya çıkardığı frekans ya da titreşimler olarak tanımlayan Hüseyinoğlu, “İnsan eliyle oluşturulmuş birçok araç gereç yapay elektromanyetik alan oluşturmaktadır. Cep telefonları, televizyon, radyo, kablolu-kablosuz iletişim araçları, evdeki elektrik ve elektronik eşyalar; mikrodalga fırınlar, saç kurutma makinesi, ekmek kızartma makinesi, elektrikli dikiş makineleri gibi. Yüksek gerilim hatları, radyo ve televizyon kuleleri, her türlü elektrik ve elektroniğin, radyo dalgalarının kullanıldığı alanlarda elektromanyetik dalgalarla karşılaşıyoruz. İnsanların doğal manyetik alanları gelişen teknolojiyle birlikte bozulmuştur ve aslında hayatımızı kolaylaştıran bu araç-gereçler doğal elektromanyetik alanımıza zarar vermektedir” dedi. 

Nörolojik hastalık nedeni 
 

Yapay elektromanyetik dalgaların vücuda moleküler ve hücresel düzeyde zarar verdiğini dile getiren Hüseyinoğlu, DNA ve RNA sentezlerinin, protein oluşumunun bozulduğunu; bunun ortaya çıkardığı dengesizlikler sonucunda beyin tümörleri, Alzheimer, Parkinson, MS gibi nörolojik hastalıkların ortaya çıktığını söyledi. 

Cep telefonu ve internet kullanırken dikkat 
 

Baz istasyonu ve yüksek gerilim hatlarına yakın yaşayan insanlarda da depresyon, baş ağrısı, baş dönmesi, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu gibi bulgulara rastlandığını kaydeden Hüseyinoğlu, elektromanyetik dalgalardan uzak durmak için şu önerilerde bulundu: 

“İnsanların cep telefonunu mümkün mertebe kendilerinden uzakta tutmaları gerekiyor. Kullanmadıkları zamanlarda en az 50 santimetre ile 1 metre uzaklarında bulunması gerekiyor. Onun dışında kalp üzerinde ya da göğüs cebinde taşımamaları gerekiyor. Hoparlör ya da kablolu kulaklık kullanmamız daha uygundur. Gece uyurken de telefon ve buna benzer araç gereçleri yatak odamızda bulundurmamamız gerekiyor. Ama odamızda bulunması gerekirse en az bir metre uzakta tutulması ve kablosuz internetin mümkünse kapatılması gerekiyor. Televizyon izlerken uzaktan izlenmesi gerekiyor. Bilgisayar kullanırken ekran koruyucu kullanmamız gerekiyor. İnternette de kablolu bağlantılar kullanmamız öneriliyor.”