Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, iklim değişikliğinin dünyanın en önemli problemlerinden olduğunu söyleyerek, “İklim değişikliği bir çevre meselesi değil. İklim değişikliği aynı zamanda bir kalkınma meselesidir. Tüm dünya gibi bizde iklim değişikliğinin etkilerini hissedeceğiz. Son 200 yıla baktığımızda, bilhassa gelişmiş ülkeler toprağı, suyu, havayı hoyratça kullandılar. Dünya sıcaklığı 1,1 santigrat derece artmış ve afetlerin sıklığı geçmiş yıllara göre giderek artmaktadır. Bütün dünya artık iklim değişikliğinin etkilerini hissediyor. Bundan sonra atacağımız adımları tüm bakanlıklarımız ile birlikte koordine halinde yürütüyor olacağız” dedi.

"Ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda bir stratejik plan yapacağız"

Paris İklim Anlaşması’na taraf olduklarını hatırlatan Bakan Kurum, “2053 yılında ülkemizin karbon nötr bir ülke olması için, sıfır emisyonuna erişebilmek üzerine de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hedefimizi tüm dünyaya ilan ettiler. Şimdi yeşil dönüşüm dediğimiz sürece girdik. İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu’nu kurduk. Burada 22 üyemiz bulunuyor. Bir iklim şurası düzenlemeyi düşünüyoruz. Bundan sonraki yol haritasına bakacak olursak, bu koordinasyon kurulunun alacağı kararlar çerçevesinde, ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda bir stratejik plan yapacağız. Düzenleyeceğimiz şura ile birlikte stratejimizi ortaya koymuş olacağız” ifadelerini kullandı.

"Emisyon değerlerini azaltma, zararlı faktörleri kontrol altına alma konusunda kararlıyız"

Bakan Kurum, korunan alan miktarının da artırıldığını vurgulayarak, ”Yaklaşık olarak İstanbul’un iki katı büyüklüğünde korunan alanları ilan ettik. Emisyon değerlerini azaltma, zararlı faktörleri kontrol altına alma konusunda kararlıyız. Ekolojik koridorları millet bahçeleriyle, korunan alanlarla, ormanlarla sağlamış ve korumuş olacağız" diye konuştu.

"Kimsenin Marmara Denizi'ni kirletmesine müsaade etmeyeceğiz"

İklim değişikliğinin tüm dünyada etkisini net bir şekilde hissettirdiğinin altını çizen Bakan Kurum, "Kasırgalar, seller, tayfunlar tüm dünya bunu derinden hisseder hale geldi. Ülkemizde de afetlerin sıklığı arttı. Orman yangınları, seller, heyelanlar birçok afetleri yaşıyoruz. Deniz suyu sıcaklık seviyesi arttı. Tüm dünya bunu 1,5 derecede tutmak için mücadele veriyor. Müsilaj da bu değişikliğin sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Kirlilik ve denizdeki durağanlık da bu etkenlere artı olarak ekleniyor. Marmara'da bir seferberlik ruhuyla çalıştığımız, müsilajın ilk çıktığı andan itibaren tüm kıyı illerimizle birlikte yürüttüğümüz, valilerimiz, belediyelerimizle bu deniz hepimizin diyerek bu mücadeleyi verdik. Önceliğimiz müsilajın toplanmasıydı. Artık şu an denizlerimizde müsilaja rastlamıyoruz. Bu önemli bir çalışmaydı. Stratejik plan çerçevesinde 2024 yılına kadar arıtma tesislerinin sayısının arttırılması, teknolojilerin geliştirilmesi ve korunan alan ilan ederek sürekli ölçümlerle, karasal kirleticiler, deniz kaynaklı kirleticiler ve arıtma kirlilikleri olarak destekçi ve takipçisi olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu çerçevede önemli denetimler yaptık. Birçok yerin faaliyetini durdurduk. Burada kimsenin Marmara Denizi'ni kirletmesine müsaade etmeyeceğiz. " açıklamalarında bulundu.