En büyük sebep ilgisizlik!
Boşanma oranları her geçen yıl artarken uzmanlar, uygulamada görülen ve en çok rastlanılan boşanma nedeninin eşlerin birbirlerine ilgisiz davranması olduğunu belirtti.
Boşanma Avukatı Bilgehan Utku, son yıllarda görülen en yaygın boşanma sebeplerini değerlendirdi. Nikah memuru nezaretinde yapılan evliliklerin Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebepleri ortaya çıktığında sadece ve sadece mahkeme kararı ile sona erdirilebildiğine işaret eden Av. Bilgehan Utku, şu bilgileri paylaştı:
“Yasal düzenlemelerde boşanma sebepleri genel ve özel olarak iki başlıkta ele alınıyor. Bu sebepler ortaya çıktığında eşler anlaşmalı boşanma veya çekişmeli boşanma davası açabiliyor. Davalar, aile mahkemesinde görev yapan hakimlerin kararıyla sonlandırılırken, bu davalarda, diğer davalardan farklı bazı kurallar bulunuyor.”
Utku, “Genel boşanma sebepleri arasında geçimsizlik, şiddet, hakaret, fikir ayrılığı, güvensizlik veren davranışlar gibi gerekçeler öne çıkıyor. Özel boşanma davaları kategorisindeki sebeplerde ise aldatma yani zina, hayata kastetme, onur kırıcı eylemler, suç işleme ve evi terk etme gibi durumlar sayılabilir. Özel boşanma sebepleri daha anlaşılabilir ve daha somut bir gerekçeler olarak kabul edilebilir. Ancak bunlar aslında evliliği temelden sarsan durumlardır. Öte yandan etkisi bakımından daha nispi sebeplere sahip olan genel boşanmalar da evliliğin temelini bozan olayın varlığı kanıtlansa bile mahkemede boşanma kararı çıkmayabilir. Böyle bir durumda eşlerin tek çatı altında ortak bir hayat sürdüremeyeceğini net bir şekilde belirtmesi gerekiyor. Tüm bu gerekçelerin değerlendirilerek boşanma kararının verilmesi ya da verilmemesi ise hakimin takdirindedir” dedi.
“BİR YIL DOLMADAN ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI AÇILAMAZ”
Utku, boşanmaya gerekçe olarak gösterilen sebeplerin boşanma davası türünü ve dava sürecini etkileyebileceğini vurgulayarak, “Örneğin ilgisiz davranma veya onur kırıcı eylemler gibi sebeplerle boşanmaya karar veren bir çift, aralarında anlaşarak kısa sürede boşanabilir. Şiddet, hayata kastetme ya da aldatma gibi sebeplerde ise çekişmeli davalar söz konusu olabiliyor. Bu ayrım tamamen çiftlerin ortak bir payda da buluşup buluşamamasına bağlı. Ayrıca anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evlenilen tarihin üstünden en az 1 yıl geçmiş olmalı. Aksi takdirde anlaşmalı boşanma davası açılamaz” şeklinde konuştu.
Utku, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Anlaşmalı boşanma davaları, dava dilekçesine eklenecek bir Boşanma Protokolü ile ilk duruşmada sonlandırılabilir. Bu noktada çiftler, Boşanma Protokolü’ne velayet, nafaka ve mal varlığı gibi konularda bir karara vardığını açıkça belirtmelidir. Çekişmeli boşanma davaları ise 5 ila 6 duruşma kadar biraz uzun sürme potansiyeline sahip. Her celse de 3 ila 4 ayda bir yapılır. Buna göre çekişmeli boşanma davalarının ortalama olarak bir buçuk yıl içinde sonuçlandığı söylenebilir. Burada eşlerin hıza değil sonuca odaklanmasını tavsiye ederim. Son pişmanlık fayda etmiyor. Uzmanından hukuki destek alarak davalarına odaklanmalılar ki hak kayıplarının önüne geçilsin. Yoksa, hızlı biten ancak; maddi manevi tazminat yükümlüsü olmuş, nafaka yükümlüsü olmuş, velayeti kaybetmiş, altınları vermiş, yüklü miktarda tazminata mahkum edilmişseniz davanın erken bitmesinin size bir getirisi olmayacak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.