“En iyi teşvik, normalleşme olacak”
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, tek gündem maddesiyle toplandı.
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, tek gündem maddesiyle toplandı: Ekonomik tehditler ve belirsizlik.. Türkiye’nin tarihsel bir kırılma noktasından geçtiğini söyleyen İEKKK üyeleri, ekonomi için en iyi teşviğin, ülkenin normalleşmesi olacağını savunarak, “Ülkede istikrarlı bir huzur ve hukuk üstünlüğü olmadığı sürece hiçbir teşvik etkili olmaz” görüşünü savundu.
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, Tarihi Havagazı Fabrikası'nda 64. kez toplandı. Betül Elmasoğlu’nun yönettiği toplantının açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Gerçekten çok kritik bir süreçten geçiyoruz. Ürettiğimizden çok daha fazlasını tüketiyoruz. Özel sektörün dış borcu, ticari kredi borcu ve vatandaşların tüketici kredisi yükü anormal arttı. Türkiye daha önce bu düzeyde bir borçluluk rakamları görmedi. Döviz kurlarındaki artış tedirgin edici boyutları da aşmaya başladı” dedi.
Türkiye’de yaşanan problemler, belirsizlikler, kaygılar ve kutuplaşmanın yarınlar açısından çok ciddi tehditler oluşturduğuna dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, küresel riskleri de hatırlatarak İEKKK bünyesinde bir “İzmir Ekonomisini İzleme Komitesi” oluşturulmasını önerdi.
2017 ve 2018’i görmekte zorlanıyoruz
Tek gündem maddesiyle toplanan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun üyeleri, geçmişteki ekonomik problemlerin ekonomik kaynaklı zorluklardan çıktığını, bugün ise 20’ye yakın iç ve dış siyasi gelişmenin ekonomi üzerinde olumsuz sonuçlar yarattığını hatırlatarak özetle şu görüşleri paylaştı:
“Türkiye tarihsel bir kırılma noktasından geçiyor. Bugün ekonomi için en iyi teşvik, ülkenin normalleşmesi, yani içeride ve dışarıda barış ortamının sağlanmasıdır. Ülkede istikrarlı bir huzur ve hukuk üstünlüğü olmadığı sürece hiçbir teşvik etkili olmaz. Şangay Beşlisi Avrupa Birliği’nin alternatifi olamaz. Avrupa Parlamentosu tavsiye kararının kısa ve orta vadede ekonomiye negatif etkilerinin olmayacağını söylemek çok iyimser bir durum. Bizim Avrupa ile ortak işlerimizi olumsuz etkileyecek. Biz sadece kendimizle kavga etmekle kalmayıp ticari partnerlerimizle de kavga ediyoruz. AB’ye girmek başka bir şey, AB’yle ticari ilişkilerini kaybetmek bambaşka bir şey. Turizm istatistikleri çok kötü bir seviyede. Bu görüntülere hiç alışık değiliz. 2017 ve 2018’i görmekte, bütçe hazırlamakta zorlanıyoruz. Çok dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.