Enis Berberoğlu kararının gerekçesi açıklandı
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen tahliye kararının 57 sayfadan oluşan gerekçeli kararı açıklandı.
2'ye karşı 3 üyenin oyuyla alınan kararda "Devletlerin ülke içinde ve dışında devlet sırrı mahiyetinde faaliyetleri olabilir. Dava konusu olay da mahiyeti gereği devlet sırrı niteliğindedir. Berberoğlu eyleminin sonuçlarını bilebilecek birikime sahip. Sanığın eylemi ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama’ suçunu oluşturur" ifadelerine yer verildi.
Habertürk'ün haberine göre, Yargıtay'ın Enis Berberoğlu'na, MİT TIR'ları görüntülerini Can Dündar'a ilettiği gerekçesiyle verilen 5 yıl 10 ay hapis cezasını onama kararı 2’ye karşı 3 oyla alındı.
Kararda söz konusu MİT faaliyetinin ‘devlet sırrı niteliğinde’ olduğu vurgulandı. Berberoğlu’nun ‘niteliği gereği devlet sırrı olan bilgileri’, açıklamaktan ibaret eylemenin, ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama’ suçunu oluşturduğu belirtildi. Bu bilgilerin sır olarak korunmasının, suç tarihi itibariyle de demokratik toplumda gerekli olduğu kaydedildi.
MİT faaliyetleri gizlidir
MİT’in faaliyetleri, işin doğası gereği gizli olduğundan görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgelerin de gizli olduğu konusunda kuşku yoktur.
Devlet sırrı
Devletlerin, bekasını temin ve milli menfaatleri koruma adına ülke sınırları içinde veya dışında niteliği itibariyle devlet sırrı mahiyetinde olan faaliyetleri olabilir. Dava ve haber konusu faaliyetin de bu kapsamda bir faaliyet olduğu gerek dosyada bulunan ilgili kurumların cevabi yazıları gerekse açık kaynaklarda yer aldığı üzere devlet yetkililerinin açıklamaları ile sabittir.
Ülkenin siyasal menfaatlerini hedef alıyor
Bu bilgilerin temini veya açıklanmasının, doğrudan milli savunmayı ve ülkenin siyasal menfaatleri hedef aldığında da kuşku duymamak gerekir. Bu itibarla yerel mahkemenin toplayıp karar yerinde tartışarak gösterdiği delil ve değerlendirmelere temin edilerek, haberlere konu yapılan bilgi ve belgenin “niteliği itibariyle devlet sırrı” olarak kabulünde isabetsizlik yoktur.
Demokratik toplumda gerekli
Türkiye’nin en uzun kara sınırını paylaştığı ülke konumundaki Suriye’de devam eden iç savaş ve çatışmaların ülkenin milli güvenliğini ciddi anlamda tehdit ettiği açıktır…Bu itibarla milli güvenlik bağlamında ciddi bir tehdit süreci devam etmekteyken sanık Enis tarafından temin edilip başka dosyada sanık Can Dündar’a verilen ve Dündar tarafından daha önce haber yapan gazeteden farklı olarak geniş bir kitleye ulaşan Cumhuriyet Gazetesi’nde yapılan haber suretiyle açıklanan, daha evvel açıklanmamış bölümleri ve içeriği itibariyle devletin güvenliği ve siyasal yararlarını koruma kabiliyetini haiz olan bilgilerin halen ‘sır’ vasfını muhafaza ettiğinin kabulü gerekir. Ve bu sırrın korunmasının demokratik toplumda gerekli olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Devletin güvenliğine dair bilgileri açıklama suçu
Sanığın devletin milli güvenliği ve siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle devlet sırrı mahiyetinde icra edilen faaliyetlere ilişkin bilgi ve görüntüleri başka dosya sanığı Can Dündar’a, faaliyetten yaklaşık 16 ay sonra verdiği anlaşılmıştır.
Sanık bilgi birikimi ve mesleki tecrübesine göre, eyleminin sonuçlarını bilebilecek durumdadır. Fakat bu bilgileri verdiği Dündar ile saik/özel kast bakımından iştirak iradesi doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koyan sezgi ve zan düzeyini aşan kesin delil elde edilmemiştir.
Sanığın niteliği gereği devlet sırrı olan bilgileri, açıklamaktan ibaret eylemenin Türk Ceza Kanunu’nun 329/1. maddesinde düzenlenen ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama’ suçunu oluşturduğu kabulünde, aynı gerekçelerle anılan bilginin sır olarak korunmasının, suç tarihi itibariyle de demokratik toplumda gerekli/zorlayıcı bir tedbir niteliğinde kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Anayasanın ilgili maddesi uyarısınca alınan karar
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme halinde düşmesinin, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurul’a bildirmesine bağlanmış bulunmasına (Anayasa’nın 84/2. maddesine) ve TBMM Üyesi hakkında ‘seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesinin, üyelik sıfatının sona ermesinden sonra mümkün bulunmasına (Anayasa’nın 83/3. maddesine) nazaran, Anayasa’nın 83/3. maddesi gereğince sanık hakkında verilen ceza hükmünün yerine getirilmesinin üyelik sıfatının sona ermesine bırakılmasına karar verilmiştir.
Karar Meclis'e gönderilecek
Berberoğlu hakkında kesinleşen mahkumiyet kararının bir örneğinin Anayasa’nın 84/2. maddesi gereğince takdiri için TBMM Başkanlığı’na gönderilmesine kararlaştırıldı. Bu karar Meclis Genel Kurulu’nda okunursa Berberoğlu’nun vekilliği düşecek ve kalan cezasının infazı için yeniden cezaevine konulacak.
İki üye muhalefet etti
Karara iki üye muhalefet etti. Bu üyelerden biri karşı oy yazısında, Berberoğlu’nun vekilliğinin sonuna kadar yargılamanın durmasına karar verilmesi gerektiğini savundu. Diğer üye ise karşı oy yazısında Berberoğlu’nun eylemenin “casusluk” suçunu oluşturduğunu belirtti, tutukluluk kararının devamı görüş bildirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.