“Erbakan Hocamız Başkanlığa Karşı Değildi ama…”
Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Zekeriya Hazırbulan’dan Necmettin Erbakan örnekleri ile Başkanlık değerlendirmesi.
16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan anayasa değişikliği halk oylamasına her gün biraz daha yaklaşılırken, siyaset gündemi de yoğunluk kazanıyor. Referandum için partisel değerlendirmelerini yapan ve kararını veren Saadet Partisi’nin, İzmir İl Bakanı Zekeriya Hazırbulan, Medyaege aracılığı ile partisinin kararı, kararlarının gerekçeleri ve referandum sürecinde izleyecekleri strateji hakkında İzmir kamuoyunu bilgilendirdi.
Hazırbulan, başkanlık sitemine karşı olmadıklarını lakin parti olarak denetime kapalı olan içeriğe “Hayır” dediklerini belirterek, değerlendirmesini şu başlıklar altında topladı.
Başkanlığa “Evet” İçeriğe “Hayır”
Saadet Partisi bilindiği gibi Türkiye’de köklü geçmişi olan bir partidir. Rahmetli hocamız Necmettin Erbakan 1969’da başlattığı siyasi hareketin bir devamıdır. Milli Görüş hareketinin kurucusu olan hocamız Necmettin Erbakan, Milli Selamet Partisi (MSP) döneminden itibaren başkanlık sistemine karşı değildi ve başkanlık sisteminin Türkiye’ye getirilmesi taraftarıydı. Yalnız, başkanlık sistemini istemekle birlikte içeriğini de belirtiyordu. Peki düşünülen başkanlık sistemi Erbakan hocamızınkine ne derece uygundur?
Şimdi önümüze getirilen 18 maddelik anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi Erbakan hocamızın istediği başkanlık sistemi değildir. Dünyada toplum yönetiminde üç erk mevcuttur, bunlar yasama, yürütme ve yargıdır. Eğer sizin getirdiğiniz sistem de bunların bağımsız hareket etmesini sağlayamazsanız, bu tek adamı doğurur. Türkiye, cumhuriyeti ve geçmişiyle çok köklü bir devlettir. Şimdi tek bir kişinin Türkiye’ye getireceği zararları hepimiz aç çok tahmin edebiliriz. Günümüzün toplumsal yapısından yola çıkılarak iktidar gücünü bir kişiye vermek hem bugün hem de gelecekte büyük zararlar doğurabilir. Yakın zamanda gördüğümüz Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) gibi, devlete ihanet edebilecek biri de başkan olabilir.
Kısacası biz başkanlık sistemine karşı değiliz fakat getirilen sistemin denetime tamamen kapalı olması, denetim mekanizmaların işlevsizleştiğini düşündüğümüzden dolayı Saadet Partisi olarak “Hayır” diyoruz.
Kampanya yürütmeyeceğiz
Genel merkezimizin ve Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun açıkladığı gibi biz kesinlikle bir kampanya yürütmeyeceğiz.
Evet ya da Hayır üzerinden bir seçim propagandası gibi çalışmamız olmayacak. Biz sadece her platformda, basında, parti içi teşkilatlarımızda “Hayır”ın sebeplerini anlatacağız. Bu manada ekstra bir kampanya yürütmeyeceğiz.
“İslami yönetim” söylemlerinin gerçekçi olduğunu düşünmüyorum
SP İzmir İl Başkanı Zekeriya Hazırbulan, referandum ve AK Parti’ye yönelik CHP’lilerin yaptığı “İslami yönetimi getirecekler” söylemlerinin de gerçekçi olmadığını belirtti.
Konuyla ilgili Hazırbulan “AK Parti bilindiği gibi 2001 yılından itibaren Türkiye’de siyaset yapıyor, daha önceden de Fazilet Partisi, Refah Partisi saflarında bulunuyordu. Kendi deyimlerince “Milli Görüş gömleğini çıkardılar” ama hangi gömleği giydiler bilinmiyor. Yapılan icraatlara bakılırsa İsrail ile ne kadar “One minute” demiş olsa da işbirliğini sürdürüyor, ABD ve AB ile de sürdürüyor. Herkes bilir ki İslami bir yönetim, bu ülkelerle birliktelik kurmaz. Bu nedenle AK Parti’nin ve ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İslami yönetim”, “Hilafet” getireceği söylemlerinin onlara çok uzak olduğunu düşünüyorum. CHP’nin bu tür propaganda yapması da yanlıştır. Bu tür söylemler yerine “Denetime kapalı olan bir sistemin getirilmesine karşıyız deseler daha sağlıklı bir muhalefet örneği sergilemiş olurlar” dedi.
Arzumuz şu
Biz Saadet Patisi olarak şunu arzu ediyoruz. Referandumdan “Hayır” çıksın ve bu sonucun ardından Türkiye’nin meclis içi ve dışı partileri bir araya gelsin ve tüm maddeleri yeniden görüşsün. Milletin üzerinde uzlaşabileceği bir metin haline getirilsin ve olması gereken bir başkanlık sistemini kabul edelim. Ama denetlenemez, sorgulanamaz ve dokunulamaz bir adam ile olmaz.
O zaman ne olur, Erdoğan bakan olduğunda diğer kesim ürkek ve ya ilerleyen yıllarda CHP’li bir başkan gelirse bu seferde diğer kesim ürker. Fakat dengeli bir sistem olursa, hata yapıldıkça yargı, meclis ve diğer organlar bu hataları düzeltebilir. Bizim mühim gördüğümüz en büyük tehlike getirilmek istenen sitemin denetime kapalı olmasıdır.
Ali KELLE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.