İkisi de kadın.

İkisi de üniversitede hoca.

İkisi de bilgi donanımlı.

İkisi de partiye tepeden inme.

İkisi de parti tabanına uzak.

İkisi de kontenjan adayı.

İkisi de İzmir milletvekili seçildi.

İkisi de parti meclisine alındı.

İkisi de genel başkanlara çok yakındı.

İkisi de ardı ardına TBMM’de görev yaptı.

İkisi de partisinin temel politikalarını eleştirdi.

Biri, ihraç edilecek iken istifa etti.

Diğeri görevlerinden ayrıldı, şimdilik partisinde kaldı.

         ***

İzmir’in 2011 seçimlerinde Birgül Ayman Güler, aday olarak açıklandığında “vizyonu geniş, gelecek vaad eden siyasetçi” olarak izmir seçmenlerine tanıtıldı.

Aslında Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) kurucusu ve yöneticisiydi.

CHP üst yönetimince özel davetle partiye davet çağırıldı.

İzmir garanti olduğu için 2’nci bölge sırasına konuldu ve rahatlıkla vekil oldu.

Parti içinde sert çıkışlarıyla tanındı.

Bir gün ansızın…

“ CHP, yerel seçimlerde cemaatle işbirliği yaptı” dedi.

Kıyamet koptu, ortalık karıştı.

Parti demokrasisi adına savunması istendi, ihracı için disipline sevk edilirken…

Zehir zemberek açıklamayla istifa etti.

Birgül Ayman Güler, bağımsız oldu.

Dolayısıyla siyasi hayatı noktalandı.

CHP karıştığıyla kaldı.

        ***

Bir sonraki 2015 seçiminde…

Partiye “genç ve dinamik yüz” olarak davet edilen Selin Sayek Böke, seçim garantili İzmir’den kontenjan adaylığından seçildi.

CHP’nin ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı ve sözcüsüydü.

Çok hızlı çıkışla liderin arkasındaki en yakın isimdi.

Referandum sonrası tartışmalar yaşanırken…

Sine-i millete dönmekten söz açtı, lafı yönetim tarafından düzeltildi.

Ardından…

“ Mevcut yönetimin parçası olmayı uygun bulmuyorum” gerekçesiyle görevlerini bıraktı.

İzmir milletvekili sıfatıyla…

Kızgınlığı, kırgınlığı, küskünlüğüyle partide kaldı.

          ***

Demokrasinin eşiği, beşiği İzmir, kendine sırtını dayayan CHP’ye iki kadın vekil çıkardı.

İkisi de çalkantılar yarattı.

Hassas, kritik dönemde partisinin kimyasını bozdu, seçmenlerini de üzdü.

İki kadın vekil, farklı dönemlerde politik inançlarını dile getirdi, belki de kişilik savaşlarını verdi.

İzmir şemsiyesi altında.

Atalarımız, “ elmanın kurdu içindedir” derler.

Ne var ki…

İki kadın vekil de İzmir’in içinden çıkmadı!