Erdoğan'dan CHP'ye Hulusi Akar tepkisi
"Milli Savunma Bakanımıza yapılan hakaretler yenilir, yutulur hakaretler değildir"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'li Özgür Özel'in bütçe görüşmelerindeki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a yönelik sözlerini eleştirerek, "Bunlar kalkıp da şu anda kabinemizin Milli Savunma Bakanına bu şekilde saldırabilme edepsizliğini yapmışlardır. Bunlara gerekli dersi tabii ki yargıda vermek durumundayız, vereceğiz de. Çünkü bunlar ancak o dilden anlarlar. Önce tazminat, sonra ceza" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. TBMM'deki bütçe görüşmelerine değinen Erdoğan, bütçe görüşmelerinin aynı zamanda bir turnusol kağıdı olduğunu söyledi. Siyasi partilerin teraziye çıktığı, bütçeyle ilgili fikirlerini paylaşırken aynı zamanda ülkeye dair hedeflerini ve projelerini de ortaya koyduğu arenalar olduğunu belirten Erdoğan, "Meclis'teki ana muhalefet koltuğu münhal durumdadır. Böyle bir ana muhalefet olmaz. Bunların o edep, adaptan yoksun kavgacı ruhuyla muhalefet olmaz. Orada kullandıkları ifadeler, Cumhurbaşkanından bakanlarımıza kadar kullandıkları ifadeler gerçekten yenilir, yutulur değil. Aynı ifadelerle bunlara cevap vermek zaten bizim haddimize değil. Türkiye'nin son 16 yılda mesafe alamadığı, üstesinden bir türlü gelemediği en büyük sorunu işini doğru düzgün yapan bir ana muhalefet partisine sahip olamamaktır" diye konuştu.
CHP'ye Hulusi Akar tepkisi
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in TBMM'deki bütçe görüşmelerinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a yönelik sözlerini eleştiren Erdoğan, "Milli Savunma Bakanımıza yapılan hakaretler yenilir, yutulur hakaretler değildir. Bu edep yoksunu kişilerden ne yazık ki ana muhalefetin orada Genel Başkan Yardımcısı var veya sıfatı nedir onu doğru düzgün bilmiyorum, bilmeme de gerek yok zaten, bu adamlarla ana muhalefet politika yapıyor. Bir yere varamazsınız. Bunlar derslerine çalışmayan, yalan yanlış rakamlarla günü savuşturmanın gayretinde bir ana muhalefet. Son 16 yılın Türkiye'de gerçeği budur. Ama milletimize bunu anlatmamız gerekiyor. Gerek milletvekillerimiz, gerekse de tüm teşkilatımız bunu milletimize iyi anlatmalı. İyi anlatmalı ki milletimiz bu gerçekleri görsün, bilsin, 31 Mart'ta da bunlara demokratik dersi sandıklarda en güzel şekilde versin" şeklinde konuştu.
"Gerekli dersi tabii ki yargıda vermek durumundayız"
"Bunlar yeri gelir terör örgütüyle el ele kol kola yürürler, yeri gelir onların diliyle konuşurlar, yeri gelir bu vatana, bu millete onların ağzıyla saldırırlar ve savunurlar, yeri gelir teröristlerin ileri gelenlerini bakarsın cezaevlerinde gider ziyaret ederler" diyen Erdoğan, "Tüm enerjisini, tüm mesaisini, eline geçen her fırsatı, şiddeti, sokak terörünü ve bölücü yandaşlarını aklamak için kullanan bir ana muhalefet partisi ülkemizin ve demokrasimizin gelişmesindeki en büyük engeldir. Bunlar kalkıp da şu anda kabinemizin Milli Savunma Bakanına bu şekilde saldırabilme edepsizliğini yapmışlardır. Bunlara gerekli dersi tabii ki yargıda vermek durumundayız, vereceğiz de. Çünkü bunlar ancak o dilden anlarlar. Önce tazminat, sonra ceza. Bu ülkede 40 yılı aşkın silahlı kuvvetlerimizde görev yapmış şimdi de Milli Savunma Bakanılığı yapan kabine mensubu arkadaşımıza bu şekilde saldırma hakkına bunlar sahip değil" ifadelerini kullandı.
"Bugün, yarın sizlere bu konuda da gayet önemli müjdeler verebiliriz"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ana muhalefet partisi ve bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı, yeni hükumet sistemimizin ilk bütçe görüşmelerinde maalesef çok kötü bir sınav vermiştir. Elbette biz bölücü terör örgütünün Meclis'teki taşeronlarının asıl karın ağrılarının farkındayız. Bunun içinde onların söylediklerini, hakaretlerini, çirkefliklerini dikkate almıyoruz. Onların, Kandil'deki terör baronlarından icazet almadan tek bir kelime dahi edemediklerini gayet iyi biliyoruz. Şu anda açıklamıyorum ama bugün, yarın sizlere bu konuda da gayet önemli müjdeler verebiliriz. Onlardan demokrasimiz adına da bir katkı beklemiyoruz. Meclis'te bulunma sebepleri Türkiye'nin önünü açacak bütün projeleri sabote etmek olanların milletimizin birlik ve beraberliğine katkıda bulunmaları elbette mümkün değildir. 2019 bütçesinin içeriği, hedefleri, Türkiye'ye kazandıracakları itibariyle bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarını rahatsız etmesi gayet doğaldır. Bizim asıl merak ettiğimiz CHP'nin rahatsızlığıdır. Her açıdan ülkemizi bir adım daha ileriye taşıyacak bu bütçeden ne için CHP milletvekilleri rahatsızlık duyuyor? Neden CHP sözcüleri bölücü terör örgütün uzantılarıyla aynı argümanları, aynı dili kullanarak bütçeye saldırıyor? Bu soruları sadece biz değil en başta CHP'ye oy vermiş vatandaşlarımız olmak üzere 81 milyonun tamamı soruyor ve cevaplarını da merak ediyor. Anlaşılan CHP'liler seçim ittifakı kurarak Meclis'e taşıdıkları bölücü örgütün uzantılarıyla mesai yaparak giderek onlara benzemeye başladılar."
"Siz değil misiniz çocuk katili?"
24 Haziran seçimleri için kurulan ve 31 Mart seçimlerinde iyice pekiştirilen ittifakın CHP'lilerin kimyasını iyice bozmaya başladığının anlaşıldığını kaydeden Erdoğan, "Bütçe üzerinde partilerinin görüşlerini ifade etmek için söz alan CHP yöneticilerinin açıklamalarına baktığınızda bütçe ile ilgili dişe dokunur tek bir fikir dahi bulamıyorsunuz. Onun yerine bol hakaret, hamaset, yalan, iftira var. Sokak çetelerine övgü, Türkiye karşıtlarına sunulmuş bolca malzeme var. Mesela bir tanesi çıkmış bütçe yerine sadece kendinden, kendi egosundan bahsediyor. Diğeri gazi Meclis'in kürsüsünü Gezi olaylarının tertipleyicilerini aklamak için kullanıyor. Bir başkası 52 vatandaşımızın hayatına mal olan, 6-8 Ekim olaylarını kışkırtan şahsın gönüllü avukatlığına savunuyor. Bununla da kalmıyor AİHM'in art niyetli kararını gündeme taşıyarak Türk mahkemelerine, hakim ve savcılarına saldırıyor. Kurban eti dağıtırken şehit edilen Yasin Börü'den ve 6-8 Ekim olaylarının diğer kurbanlarından hiç bahsetmeyen bu şahıs yargımızın verdiği kararları eleştirerek safını da ortaya koyuyor. Tüm bunları da bölücü örgütün siyasi uzantılarının kullandığı tezlerle, argümanlarla yapmaya çalışıyor. Siz değil misiniz çocuk katili? Siz değil misiniz kadınların katilleri? Siz değil misiniz yaşlıların katilleri? Siz değil misiniz iş makinelerinin başında çalışırken bombalanarak öldürülen mühendislerimizin katilleri? Siz değil misiniz öğretmenlerimizi dağa kaçıranlar. İşte bu CHP, bu örgütün yanında yer alıyor. Bu CHP, desteklenen şu anda parlamentodaki bu temsilcilerinin yanında yer alıyor, onlarla omuz omuza yürüyor. Biz, CHP'nin son dönemdeki sicilini çok iyi biliyoruz" dedi.
"Kahvesini yudumlayarak darbenin sürecini nasıl izlediğini gayet iyi biliyoruz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki tavrı üzerinden eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
"O gece Atatürk Havalimanına gelip de orada tankların arasından danışıklı bir dövüşle geçip Bakırköy Belediyesine giderek orada kahvesini yudumlayarak bütün o darbenin sürecini nasıl izlediğini de gayet iyi biliyoruz. Beyefendiye haber verilmemiş, ona da haber verecekmişiz. Biz, bütün televizyon kanallarında bunu duyurduk. Milyonlar meydanlara döküldü, beyefendiye özel davetiye çıkaracaktık. Ne oldu? 7 Ağustos'taki o dayanışma günü diye ifade ettiğimiz, bunun içinde ben bütün bunlara rağmen kendisini davet ettim. 1-2 gün cevap yok. Cumayı cumartesiye bağlayan akşam beyefendinin oradan katılacaklarına dair haber geldi. Geldi, hayatında görmediği bir katılımı gördü. Fakat o süreçte fazla uzun sürmedi. Hemen birkaç gün sonra o barış, dayanışma, kardeşlik unutuldu, tekrar saldırmaya başladı. '7 Ağustos dayanışmasında yokuz' demeye başladı. Çünkü bunların ruhunda çünkü bu yok. Bunların ruhunda birlik, beraberlik yok. Bunların ruhunda sürekli olarak ülkenin barışına bombayı atmak var. CHP'nin başındaki zatın bölücü terör örgütü mensuplarına nasıl cici çocuk, çiçek çocuk muamelesi yaptığını, onları nasıl arkadaşlar diyerek aklamaya çalıştığını da gayet iyi hatırlıyoruz. Bu sebeple CHP'nin yaşadığı savrulmaları gün geçtikçe ittifak ortaklarına daha çok benzemesini çok da şaşırtıcı bulmuyorum. Allah CHP seçmenine sabır versin diyorum."
"31 Mart'ta AK Parti bayrağını bir kez daha zirveye dikeceğinize yürekten inanıyorum"
AK Parti'nin yerel seçimlere ilişkin çalışmaları hakkında bilgiler veren Erdoğan, şu ana kadar 74 büyükşehir veya il belediye başkanı adaylarının ismini kamuoyuna ilan ettiklerini anımsattı. Önümüzdeki günlerde şehir şehir veya bölge bölge ilçe adaylarınında tanıtılacağını dile getiren Erdoğan, "Hedefimiz Ocak ayının ortasına kadar bu süreci büyük oranda tamamlayıp, mahalli seçimler manifestomuzu milletimizle paylaşmaktır. İsmini ilan ettiğimiz adaylarımızın gece gündüz çalışmaya başladıklarına inanıyorum. Teşkilatlarımızdan seçim gecesine kadar devam edecek geceli gündüzlü bir çalışma bekliyorum. Yapmamız gereken tek şey bir AK Partili gibi davranmaktır. Tüm dava arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma güveniyorum. 31 Mart'ta AK Parti bayrağını bir kez daha zirveye dikeceğinize yürekten inanıyorum. 31 Mart akşamı yerel yönetimlerde tekrar tek başımıza iktidarımızı ilan etmeye var mıyız? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gönüllere girmeye var mıyız? Allah yar ve yardımcımız olsun" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.