Erkekler bu yaşından sonra prostata dikkat
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Yaycıoğlu, erkeklerin özellikle 40 yaşından sonra herhangi bir şikayeti olmasa dahi düzenli olarak ürolojik muayene yaptırmaları gerektiğini belirtti.
Medline Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Yaycıoğlu, prostat hastalıkları, tanı yöntemleri ve tedavi aşamaları hakkında önemli bilgiler verdi.
Erkeklerde yaş ilerledikçe prostatın yavaş yavaş büyümeye başladığını, büyümenin değişik oranlarda olmakla beraber hemen hemen tüm erkeklerde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Yaycıoğlu, “Bazı erkeklerde bu durum prostatın boyutlarında da artışa neden oluyor ve prostat boyutu artmış olan erkeklerin bir kısmında bu büyüme idrar yolunda tıkanıklığa sebep olabiliyor. Bu durum ‘iyi huylu prostat büyümesi’ olarak adlandırılıyor. İyi huylu denilmesinin sebebi bu hastalığın bir kanser olmadığının vurgulanması amacını taşır. Prostat kanseri ise farklı bir hastalıktır” dedi.
Prostat büyümesinin sebep olduğu şikayetlerin idrar yolunda oluşan tıkanıklığa bağlı olarak geliştiğini ve değişik hastalarda değişik şiddette olabileceğini belirten Prof. Dr. Yaycıoğlu, “Şikayetler arasında geceleri idrara çıkma, gündüz sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, idrara sıkışma, bekleyerek ve ıkınarak idrar yapma, idrar akımının kesintili olması ve idrar şiddetinin azalması olarak sayılabilir. Çok ileri durumlarda prostat büyümesinin tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, idrar yapamama, sonda takılması, idrar kesesinde taş oluşumu, böbreklerde şişlik ve böbrek yetmezliği gelişimine de yol açabilir” diye konuştu.
Tanı için hastanın öyküsü, fiziki muayenesi, laboratuvar testleri ve çeşitli görüntüleme yöntemlerinin önem taşıdığını anlatan Prof. Dr. Yaycıoğlu, ayrıca idrar akım hızının ölçülmesinin, prostat büyümesinin yol açtığı tıkanıklığın ve mesane fonksiyonlarının değerlendirilmesinde önemli bir yardımcı test olduğunu belirtti.
Tedavi seçenekleri 3’e ayrılıyor
Prostat büyümesinde seçilebilecek tedavi yöntemlerinin izlem, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yaycıoğlu, “Tedavi kararı verilirken hastanın şikayetlerinin şiddeti, bu şikayetlerin hastanın hayat kalitesini ne kadar etkilediği ve tıkanıklığın derecesi önemli rol oynar. Hafif şikayeti olan hastalarda belirli zaman aralıklarıyla tablonun takibi, yani izlem, seçilebilecek bir yöntemdir. Bu dönemde bazı yaşam şekli değişiklikleri ile hastanın şikayetlerinin hayat kalitesini daha az olumsuz etkilemesi sağlanabilir. İzlemin uygun olmadığı hastalarda çeşitli ilaç tedavileri uygulanabilir. İlaç tedavileri genellikle uzun süreli uygulanması gereken tedavilerdir ve hastanın şikayetlerini geriletmeyi hedefler. İlaç tedavisine rağmen şikayetleri devam eden veya artan hastalar cerrahi tedaviye adaydır” dedi.
Lazer yöntemiyle hızlı iyileşme sağlanıyor
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, ilaç tedavisine rağmen idrar yapamama, mesanede taş oluşumu, böbreklerde şişlik ve böbrek yetmezliğinin kesin cerrahi tedavi gerektiren durumlar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yaycıoğlu, “Cerrahi tedavi ile büyüyen prostat dokusunun idrar yolunda yaptığı tıkanıklık giderilir. Cerrahi tedavi; açık ameliyat, transüretral prostatektomi (TUR-P) veya laser (Greenlight PVP) tedavisi şeklinde yapılabilir. Uygun hastalarda her 3 yöntemle de çok iyi sonuçlar alınabilmektedir. Ameliyat esnasında ve sonrasında kanama problemine en az yol açan ve nekahet dönemi en kısa olan tedavi şekli ise lazer tedavisidir” diyerek ayrıca cerrahi tedavi ile prostatın tamamı çıkarılmadığı için hastaların ameliyat sonrası dönemde prostat kanseri kontrolü açısından mutlaka bir uzman doktor takibinde olmalarını da önerdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.