Erkunt Traktör, Çiftçilerin Yanında
Türkiye’nin ilk yerli tasarım traktörünü üreten Erkunt Traktör sektördeki 18'inci yaşını kutluyor.
Erkunt, bugün 160’ı aşkın model ile üretime devam ediyor ve ArmaTrac markasıyla ihracat yaptığı ülkeler için de özel tasarımlara imza atıyor. Bir yıl kadar süren çalışmaların ardından Eylül 2004'te ilk yerli tasarım traktörü Türk çiftçisiyle buluşturduklarını dile getiren Erkunt Traktör CEO’su Tolga Saylan, sektörün en genç markalarından biri olarak büyümelerini sürdürdüklerini ifade etti.
18 yıldır Türkiye'nin dört bir yanındaki çiftçilerle omuz omuza çalıştıklarını dile getiren Saylan, “Biz bu yola öncelikle Türk çiftçisini ve ihtiyaçlarını iyi anladığımıza, sonra Türk insanının sağduyusuna, memleketine olan inancına güvenerek çıktık. 6 yıl içinde çiftçimizin de büyük desteğiyle Erkunt markası pazarda 31 marka arasından 3'üncü sıraya yükseldi” diye konuştu.
2020 YILINDA EN ÇOK İHRACAT YAPAN 2'NCİ TRAKTÖR FİRMASI
“İhracatımızı artırmak için zor ama bir o kadar keyifli bir yolda, ilk ihracatımızı Bulgaristan’a yaparak, tamamen Türk mühendisleri tarafından tasarlanan traktörleri 2007 yılında ihraç etmeye başladık” diyen Saylan sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracat markamız olan ArmaTrac, bugün aralarında İngiltere, Almanya gibi ülkelerin de bulunduğu 33 ülkeye ihraç ediliyor. 2020 yılında Türkiye’de ‘en çok ihracat yapan traktör firmaları’ arasında 2'nci sırada yer aldık. Özellikle 100 yıllık firmaların varlık gösterdiği dünya pazarında bir Türk markasının olması ülkemiz için gurur verici. Ekonomi Bakanlığı’nın TURQUALITY programından faydalanmaya hak kazanan firmamız, her geçen sene ihracat rakamlarını yükseltiyor. Etkin katıldığımız yurtdışı fuarlarında insanların yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. Ürünlerin Türkiye’de üretildiğini söylediğimizde ise aldığımız tepkiler gurur verici nitelikte oluyor”
ÜRETİMDE YERLİLİK VURGUSU
Artık şirketler için sadece yüksek kârlılığın hedeflendiği günlerin geride kaldığını hatırlatan Tolga Saylan, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni dünya düzeninde şirketlerin kâr elde etme amacının, toplumsal çıkarlar ile paralel olabileceği bir “kazan-kazan” ilişkisi kurulması beklenmektedir. Artık, şirketlerin sadece şirket ortaklarına karşı değil, tüm paydaşlarına karşı sorumlulukları bulunmaktadır. Paydaşlarının beklentilerini değerlendirmeden geleceğe yatırım yapan, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetime ilişkin riskleri göz ardı ederek, yalnızca ekonomik sürdürülebilirliğe odaklanan işletmelerin günümüz şartlarında rekabet gücünü koruması veya artırması mümkün değildir. Kendi gıdasını üretemeyen ülkeler tam bağımsız olamaz anlayışıyla, ülke ihtiyaçlarını yeterli ölçüde karşılayacak gıdayı üretmemiz, topraklarımızı korumamız, çiftçimizi ise üretime teşvik edecek çözüm yollarıyla buluşturmamız gerekiyor. Türkiye yerli üretimle büyüyecek. Tarımda sektörel sorunların çözülmesi için kırsalda yaşam standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesi, AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi önem taşıyor”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.