Ekonomi gazetecileri ile bir araya gelen Baydarol, 17. Ekonomik ve Parasal Politikalar Faslı, Türkiye – AB arasındaki Gümrük Birliği revizyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin aslında Gümrük Birliği’ne dahil olmadığını ifade eden Baydarol, AB ile olan inişli çıkışlı ilişkilerde Gümrük Birliği’nden çıkarız tarzında yapılan açıklamaların neye göre yapıldığını söyleyerek, “Hiçbir zaman girmediğimiz Gümrük Birliği’ne girmeden nasıl çıkabiliriz?” dedi. Var olan gümrük sisteminin AB gümrük sistemi ile benzer olduğunu ancak sisteme dahil olunmadığını ifade eden Baydarol, AB vize muafiyeti ile yurt dışında çalışma hayalinin imkansız olduğunu da açıkladı.  

Türkiye – AB ilişkileri baş döndürüyor
Toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, “ESİAD olarak toplumun değişik konularını belli plan çerçevesinde güncel konularla harmanlayarak paylaşımlar gerçekleştiriyoruz. Bugün masaya yatırdığımız konu AB – Türkiye ilişkilerindeki ekonomik boyuta dair yapılanlar ve yapılması gerekenler üzerinedir. Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri hepimizin başını döndürmektedir. İlginç ve karmaşık bir sürecin içerisinden geçiyoruz” dedi.

“Giremediğimiz sistemden çıkamayız”
Gümrük Birliği Anlaşması’nın 1971 yılında imzalandığını 1973’te yürürlüğe girdiğini ifade eden Baydarol, “3 yıl önce eski bakan Zafer Çağlayan yaptığı açıklama da AB’ye Gümrük Birliği’nden çıkarız diye bir rest çekti. Bende hayır çıkamayız çünkü kimse giremediği bir yerden çıkamaz dedim. Henüz Gümrük Birliği’ne girmedik ki çıkalım. Her yıl gümrük tarifeleri belirlenir ve bu tarifeler üzerinden hareket yapılır. Biz Gümrük Birliği’ne dahil değiliz ancak bizde var olan sistem onlarla paralel yani benzer. Gümrük Birliği’nde otak gümrük tarifelerini yukarı çekemezsiniz ancak aşağı çekebilirsiniz. Yani Ortak Gümrük Tarifesi’ne dahil olduğunuz gibi kendinizi koruyamaz duruma da geliyorsunuz. Bu noktada ortak politikalar için ortak karar masası gerekmektedir. Ama Türkiye o masada yok ki. Kendini koruyamıyor. Ortak kararlar ortak hukuk sistemini yaratır. Avrupa Adalet Divan Mekanizması vardır. Ortak hukuk sistemi için otak bütçeye ihtiyaç vardır. Ben ne para veriyorum ne de para alıyorum. O sebeple Gümrük Birliği’ne dahil değilim” dedi.

Federal para - Serbest sistem – Sonuç: Çöküş
Avrupa’da federal bir para birimi oluşturulduğunu anımsatan Baydarol, “Ancak sistem kendi içerisinde serbest. Para hacmi kontrol altında ama parayı harcayan serbest. Bunun sonucunu Yunanistan’da görüyoruz. İtalya, Fransa ve İspanya’da bu karanlığa doğru sürükleniyor. Bugünlerde AB’nin para politikalarının sonucunu görüyoruz. Bunu para kazandığı halde iflas eden bir babaya benzetebiliriz. Çünkü baba para kazanıyor ancak aile içerisinde paranın nasıl harcanacağına dair bir sınır yok serbest. Tabi ki Almanya’da bir süre sonra olaya müdahale ederek kendi kurallarını koymaya başladı” diye konuştu. 

Yılda 20 milyar dolar zarar
Son günlerde AB ile ABD arasında Transatlantik Yatırım Ortaklığı Anlaşması üzerinde konuşulduğunu hatırlatan Baydarol, Türkiye’nin anlaşma sağlanması halinde yılda 20 milyar dolar zarara uğrayacağını söyledi. Türkiye’nin bu aşamada arada kaldığını dile getiren Baydarol, “Yatırımcının yeni adresi oralar olacak. Yapılması gereken Türkiye’nin o karar alma masasına oturması lazım. Olması çok zor ama yapmazsa yeni krizler olabilir” diye konuştu.

“Vizeyi kendimiz getirdik”
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında ticaret yapılan ürünlerin dolaştığını ancak insanların dolaşamadığını anımsatan Baydarol, “Ülkemizde 10 milyon pasaport var. 4 milyonu hac için kullanılıyor. 5 milyonu uykuda duruyor. 1 milyonu aktif kullanılıyor. Bunun için mi bunca tartışma. Vizeyi 12 Eylül 1980 rejiminde biz kendimiz getirttik. O dönem insanlar Avrupa’ya sığınma istiyor. Kenan Evren’de benim imajım bozuluyor diyor. Avrupa’ya bize vize uygulaması getirin diyor. O yıldan beri Avrupa’ya vize ile gidiyoruz. Vizenin kalkması turistik dolaşım hakkı doğmasıdır. Bu vize muafiyeti ile çalışma düşüncesi söz konusu bile olamaz.” diyerek vize muafiyeti ile çalışmaya gitmenin imkansız olduğunu açıkladı.

Macaristan’dan geçiş 600 Euro
Ayrıca Avrupa ile Türkiye arasında binlerce tırın yük taşıdığını söyleyen Baydarol, asıl sorunun tır şoförlerine verilen vize ile çözülmesi gerektiğini belirtti. Yapılan işlemlerin çok uzun olduğunu dile getiren Baydarol, “Biz bugün Macaristan üzerinden Almanya’ya gitmek için 800 Euro ekstra para harcıyoruz. Macaristan’dan geçiş ücreti sadece 600 Euro. Eğer bir anlaşma olsaydı bizde diğer ülkeler gibi geçiş yapabilirdik. Ancak biz diğer ülkelere göre 800 Euro zararla işe başlıyoruz” dedi.
Toplantının sonunda ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü katılımlarından dolayı Avrupa Birliği Uzmanı Can Baydarol’a katılımlarından dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti.