İzmir siyaset hayatı, ekonomi hayatı, sosyal hayat ve kültürel hayat hızlı bir değişimin içerisine girdi, girmesi de gerekiyordu.

İzmir’in siyaseten değişim rüzgârlarını tek tek partilerin ismini yazarak veya partilerde isimleri konuşulanları yazarak veya partilerdeki siyasi tatlı mücadeleleri yazmaya kalksak, köşe yazısının sonu gelmez.

Değişimin değişerek geldiğini herkes her anlamda biliyor ve bekliyor.

Ekonomik hayattaki değişim ise hafta sonu İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlığını 16 yıl sonra kaybeden Zekeriya Mutlu’nun yerine Yalçın Ata’nın başkan seçilmesiyle başladı.

Uzun süredir durgun olan İzmir’deki ekonomi hayatında devam edecek bu tür değişimler ekonomide yeniden canlanma etkisi gösterecektir.

İzmir’in yetişmiş iç gücü olan gençlerin yakın il olan Manisa’yı, uzak il olan İstanbul’u tercih etmesiyle başlayan İzmir’deki beyin göçünün önüne geçilmesi İzmir’in ve İzmirlilerin geleceği açısından çok önemli.

İş insanları, büyük veya küçük işleri yapabilmek için İzmir’de birlikte çalışabilecek insan bulmakta son üç yıldır büyük zorluklar çekiyorlar.

Anadolu’nun iç kesimlerinden göç eden ailelerle eskiden iş gücü anlamında büyük bir kaynaktı. Ancak son yıllarda bu göçün azalmasıyla başlayan durum İzmir ekonomisinde yetişmiş veya yetişmek üzere eleman bulmakta oldukça zorlar oldu.

Geçtiğimiz gün birkaç iş insanı dostumun sosyal medya üzerinden günlük şu kadar ücret, yol, yemek, SSK, eleman arıyorum paylaşımları işte bunun en büyük sonuçları.

İş dünyasına olumsuz etki yapan şey ise şüphesiz ki, e- ticaret, dijital ormanın çok yaygınlaşması.

Tüketen insanların oturduğu yerde tükettiği ortamı yaratan e – ticaret, oturduğu yerden üretmeye çalışan, oturduğu yerden para kazanmaya çalışan insan ruhunu da beraberinde getirdi.

İnsanın ruhunun derinliklerinde olan tembellik, dijital ortamın artmasıyla iş dünyasını da işçi bulma ve buluşturma konusunda olumsuz etkilemeye devam ediyor, artarak devam edecek gibi de görünüyor.

İzmir sosyal hayatta eskisi gibi hareketlilik gösteremiyor. Bunun bir nedeni yine insanların çoğunluğunun sosyal medya üzerinden sosyalleşmeyi tercih etmesi, diğer bir nedeni ise dışarıda sosyalleşmenin ekonomik anlamda zor olması.

Bir kahve ve bir su içtiğiniz yerde en aç 50 TL ücret ödeyecek durumda kalmak bunun en büyük nedeni.

Haftanın birkaç günü yapılan çeşitli sosyal etkinlikle tamamen ekonomik nedenlerle hafta da bir gün, ayda bir gün düzeyine inmiş durumda.

Bu da İzmir’de gerçek sosyal hayatın, sanal sosyal hayata dönüşmesi, değişmesinde büyük bir ivme kazandırıyor.

İzmir kültürel anlamda da artık her yıl daha zayıflıyor.

İzmir’in eski hallerini hatırlayanlar bilir, hafta da en az bir kültürel etkinliğin olduğu İzmir’de kültürel etkinlikler artık sadece belediyelerin kısıtlı bütçelerinin katkılarıyla bölgesel şekilde yapılır oldu.

İzmir büyük kültürel etkinliklerden yoksun olarak, kültürel etkinin gün geçtikçe azaldığı bir süreci de yaşıyor.