Yasin Koçer
ESKİLER GÜZELDİ
Aslında hepimiz bir hiç uğruna yaşıyoruz, tek farkımız hiçlik kapısından cennete bakmamız. Belki de bazımız reyhan otu gibi yaşıyoruz, kokusu buram buram, tadı ise zehir zıkkım. Belki de bir turunç yaprağı gibi yaşıyoruz, hem güzel kokuyor, hem de bal gibi tek farkımız hepimizin kendini vazgeçilmez zannetmesi. Belki de hepiniz gayya kuyusunda yaşıyoruz, tek farkımız bazımız yıldızlara bakıyor.
Söndürün ışıkları bu gece dertleneceğiz. İçimde bir sıkıntı var aşka dair. Kelimeler susmuş herkeste bir sukutu hayal, nedense içimde emsalsiz bir ahval, bu halde kime merhem olayım be heval. Söndürün ışıkları bu gece ağlayacağız. İçimde de bir sıkıntı var ölüme dair. Kelimeler kan revan, hayaller bitap düşmüş, bedenim terk edilmiş bir viran, ömrüm ise aşk yolunda hep ziyan.
Eskiler eskiden güzeldi sevgilim, bırak da eskide kalsınlar. Eskileri anma ki kulakları çınlamasınlar. Şöyle derin bir ah çek ki gökyüzündekiler bize ağlamasınlar. Bizim de rengârenk hayallerimiz vardı. Hayallerimizi siyah beyaz bir filme konu ettiler, elimize bir mendil verdiler, şimdi oturun kendi filminize ağlayın dediler, hayallerimizin içine ettiler, bir de siyah beyaz ekrana hapsettiler, hayallerimizin ne siyahı kaldı, ne de beyazı, bende de ne sen kaldın, ne de ben.
Meğer insan ne çok susarmış, karşıdaki insan seni incittikçe. Meğer insan ne kadar çok kanarmış, sevdiği insan yarasına bıçak batırdıkça. Meğer insan ne kadar çok yük sırtlanırmış, birileri tarafından kullanıldıkça. Meğer insan ne çok ağlarmış, canı yandıkça ama ben artık susmayacağım, ağlamayacağım, kanamayacağım hatta susmalarımla bir şey anlatamadığım insanlara konuşarak da hiç bir şey anlatamayacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.