Eskiyörük: "Bakanlık ithalat politikasından vazgeçmeli”
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük,“İthalat Türkiye tarımını karartıyor, bakanlık ithalat politikasından vazgeçmeli”
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün aynı zamanda Tarım Bayramı olarak kutlanması nedeniyle İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde tarım ve medya ilişkisi ortaklığında bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, “Üretici olarak ithalat baskısı altındayız. İthalat Türkiye tarımını karartıyor. Bakanlık derhal ithalat politikasından vazgeçmeli” dedi.
Gazetecilerin ve çiftçilerin 365 gün çalışan meslekler olduğunu söyleyen Eskiyörük, “Medya ve tarım olarak ikimizde insanları besliyoruz. Biz gıdayla, siz fikirle besliyorsunuz. Emeğimizle para kazanıyoruz. Gazeteciler de çiftçilerde mağdur durumda. Gazetecilik mesleğindeki baskılara benzer olarak, biz de ithalat baskısı altındayız. Dünya çiftçisiyle rekabet edemiyoruz, kaygılarımız var. İthalat hastaya aspirin vermek gibi, günü kurtarıyor ve Türkiye tarımını karartıyor. İthalat politikası 80’li yılların sonunda başladı. Hiçbir sonuç alınmadı. Bugün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ithalat politikasından vazgeçmeli. Türkiye’nin üretebildiği bir ürünü ithal etmek, Türkiye’nin bir ayıbı” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Yerelde Kalkınma” adıyla başlattığı İzmir Modeli hakkında konuşan Eskiyörük, bu modelin kırsalın sorunlarını çözmeden kentlerin sorunlarını çözemeyiz anlayışıyla oluştuğunu ifade etti. Eskiyörük, “10 yıl önce İzmir tarım grubunu kurduk. Tarımın üretimi, ticareti ve sanayisi var. Bütün aktörleriyle bu grubu oluşturduk. Amacımız tarımın önemsenmesi. Tarım noktasında Türkiye’ye yol gösterecek ışık tutacak, model olacak bir İzmir var. İzmir olarak Türkiye’nin önündeyiz” ifadesini kullandı.
Kooperatifler marka olmalı
İzmir’in tarım konusunda Türkiye’ye ışık gösteren bir yol izlediğini vurgulayan Eskiyörük, “Yerel kalkınma demek sadece ürün almak değil, ürünün önemsenmesini ve sahiplenmesini kapsıyor. Kooperatifçilik olgusunu geliştirebilmek hedef olmalı. Türkiye kalkınacaksa kooperatiflerle kalkınmalı. Kooperatifler bir marka olmalı” diye konuştu.
Tarım Grubu olarak hedeflerinin İzmir’i gıdada bir ihracat merkezi yapmak olduğunu ifade eden Eskiyörük, “Bütün ürünlerin üretilbildiği bi İzmir var. Üreticinin güvence altına alınması gerekiyor. Üreticimizin en büyük sorunu pazarlama sorunu. İzmir modeli ise bu sorunların düzeltilmesine yönelik bir tarım modeli. Üreticimizi kooperatif çatısı altında birleştirmeliyiz. Bu model ile İzmir ürünlerini ve ekonomisini kalkındırmaya çalışıyoruz. İzmir tarımı Türkiye ortalamasının iki katı bir büyüme sağladı. Türkiye’ye bu modeli anlatmalıyız. Kooperatif olmadan üreticilerin yaşama şansları olmadığını yerel yöneticilere anlatalım” şeklinde konuştu.
Türkiye’de tarım politikalarının üreticiyi memnun edecek düzeyde olmadığını ifade eden Eskiyörük, Türkiye’nin tarımını kalkındıracak bir model yaratılması gerektiğini belirtti. Eskiyörük, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Tarım Grubu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Tarım Çalıştayı yapmayı önerdi.
Çiftçi entegre örgütlenebilmeli
Tarım Grubu üyesi Yaşar Ünsal, İzmir tarım modelinin iyi niyet, akıl ve işbirliği olarak tanımlanabileceğini söyledi. Ünsal, “ Tarımın sorunu pahalı ürün, ürünlerin istikrarsızlığı, ithalat artışı, mutlu olmayan tüketici, mutsuz çiftçi. Çiftçiler küçük ölçekli araziye sahip. Bilinçli üretim yapmakta zorlanan yaşlanan bir tarım kesimi var. Türkiye’de tarımı çözmek istiyorsanız birinci iş entegre örgütlenebilmek. Çiftçi, girdiyi toplu almanın ve toplu satıyor olmanın avantajı kullanabilmeli. Bunun içinde bir yasa lazım. Çiftçi örgütlenmesine ilişkin müstakil bir yasa gerekiyor. İzmirli çiftçiler bir model üretti. Türkiye’de en çeşitli ürüne sahip bölge Ege. Burada başarılan bir model, Türkiye’nin her yerinde uygulabilir” şeklinde konuştu.
57 yıldır kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününün bayramdan kaygı dolu bir gün olmaya başladığını dile getiren İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, “2017 yılı Türk basın tarihinin en sıkıntılı yıllarından biriydi. Kaygımız 2018’inden böyle olacağı yönünde. 57 yıllık süreçte olan ekonomik ve sosyal kazanımlar giderek azalmaya başladı. Toplu sözleşme hakları kullanılamaz hale geldi. Gazeteciler düşük ücretler karşılığında çalışmaya başladı. İletişim gazetesinden meuzn olan öğrenciler geleceğinden kaygılı, çünkü işsizliğin en yüksek olduğu sektörlerden biri” dedi.
İşsizliği ve tutuklamalarla gazeteciliğin önünde büyük baskılar olduğundan söz eden Dikmen, “Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 18 Aralık 2017’de açıkladığı verilere göre 145 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu. 10 bini aşkın gazeteci işsiz kaldı. 2017 yılında çok sayıda medya kurumu da kapatıldı ya da el konuldu. Otosansür basının damarlarında zehir gibi dolaşıyor. Türkiye’de medya görevini yapamaz hale geliyor. Dünyada, Türkiye’nin giderek itibari zedeleniyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.