Değişen ürün taleplerine gelişen teknolojilerle cevap verebilen esnek üretim anlayışı, 21. yüzyılın genel iklimini karakterize ediyor. Hız ve verimliliğin öne çıktığı esnek üretim kabiliyeti ise işletmelerin yenilikçi ve dijital teknolojilere entegrasyon hızıyla paralel ilerliyor. Çok sayıda makine ve kompleks sistemlerin birbirleriyle etkileşim halinde olabilmesi için devreye endüstriyel haberleşme protokolleri giriyor ve üretim bantlarında bütünlük sağlanıyor. Klasik üretim yönetimlerinin aksine endüstriyel haberleşme protokolleri, makineler arası iletişimi sağlayarak fabrikaları akıllı birer üretim üssüne dönüştürüyor. Fabrikalarda veri alışverişi konusunda kapsayıcı bir yaklaşım sunan CLPA; ekipman yönetimi, bakım ve veri toplama fonksiyonları üzerinden toplam sistem optimizasyonuna ilişkin en yeni ihtiyaçlara çözüm sunuyor.

Fabrika otomasyonuna olan talebin ivme kazanması ve üretim hatlarının artan karmaşıklığı sonucunda birçok cihaz türünü bağlayabilen endüstriyel networkler çok daha önemli hale geliyor. Otomasyonun omurgasını oluşturan network ağları ise veri değişimi ve veri kontrol edilebilirliği gibi en güçlü argümanları sağlayarak fabrikalardaki üretime esneklik kabiliyeti kazandırıyor. Japonya temelli CLPA imzası taşıyan CC-Link ailesinin üretim alanlarındaki performansı ve işlevselliği daha da artırdığını belirten CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, ilgili protokollerin işletmelere rekabet avantajı kazandırdığını ve katma değer sağladığını vurguladı.

Değişen dinamiklere hızlı uyum sağlayan esneklik hızlı haberleşmeden geçiyor

Bugün dünyanın her yerinde sürekli değişen dinamiklere uyum sağlayabilecek üretim hatlarının öne çıktığını söyleyen Tolga Bizel; “Sanayi ekosisteminin her geçen gün kişiselleşen ihtiyaçlara cevap verebilmek için otomasyon süreçlerini siber fizikle yeniden kurgulaması gerekiyor. Sanayi 4.0 uygulamalarının ihtiyaç duyduğu yüksek hızlı ve güvenilir bir etkileşimin faydalarından yararlanmayı sağlayan endüstriyel haberleşme protokolleri ise değişikliklere kolay uyum sağlayabilen esnek üretim hatlarının oluşmasını sağlıyor. Bu noktada büyük fark yaratan CC-Link, tüm veri bağlantı katmanı ve taşıma katmanını ele alarak ve cihazlar arasındaki haberleşmeyi sağlayarak fabrikalara verimliliğin temel bileşeni olan esnekliği sunuyor. CC-Link IE TSN ise saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden tam 10 kata kadar daha hızlı sonuç alarak sadece saniyede bir gigabit ile haberleşebiliyor. Yüksek hızlı ve büyük hacimli iletişim kabiliyeti, üretimde kayda değer artış sağlarken üretim hattının durmasından kaynaklanan maliyetlerden kaçınılmasını da mümkün kılıyor” dedi.

Pazarın ihtiyaçlarına ancak esnek üretim ile cevap verilebiliyor

Endüstriyel haberleşme protokollerinin cihazların iletişimini sağlayarak sadece ekipmanları birbirine bağlamakla kalmadığına, fabrikalarda giderek artan esneklik ve uzaktan kontrol ihtiyacı için gerekli alt yapıyı sağladığına da dikkat çeken Tolga Bizel, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyada her şey büyük bir hızla değişiyor; tüketici sadece ürün satın almak istemiyor, aynı zamanda kendine uygun özelleştirilebilen hizmetler görmeyi tercih ediyor. Bu noktada küresel rekabette başarılı olmak isteyen firmaların pazar yapısı ve müşteri profilindeki değişikliklere cevap verebilecek esnekliği kazanması gerekiyor. Üretim mekanizmasının temelinde yer alan cihazların değişen koşullar karşısında çevik ve hızlı olabilmesi, bu sayede istenilen esnekliği kazanabilmesi ise CC-Link IE TSN ile çok daha kolaylaşıyor. Gıda, ilaç, beyaz eşya, otomotiv ve bina otomasyonu gibi endüstrinin farklı kollarında makine ve proses kontrolü için nominal çözümler sunan bu teknoloji; üretim zinciri ile müşteriden tedarikçi ağına kadar tüm sürecin çok daha çevik koşullar altında yapılmasını sağlıyor. Çok boyutlu bir üretim fonksiyonu olan esneklik için gerekli koşulları sağlayan CC-Link, firmaların performansından taviz vermeden değişen şartlara uyarlanma becerisini de artırıyor. Müşteri tercih ve ihtiyaçlarına daha hızlı cevap veren özelleştirilmiş üretim, daha az hata, daha az kaynak kullanımı ve daha yüksek kalite ile verimli imalat ve yeniliklere hızla adapte olunabilen bir yapı oluşturuyor.”