Evlilik Sözleşmesi Artık Şart mı? Boşanma Davalarında Mal Paylaşımı Sorunları Giderek Artıyor

Evlilik Sözleşmesi Artık Şart mı? Boşanma Davalarında Mal Paylaşımı Sorunları Giderek Artıyor

Son yıllarda Türkiye’de boşanma davalarının sayısı giderek artarken, bu davaların en büyük tartışma konularından biri de mal paylaşımı oluyor.

Boşanma sürecinde çiftler arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açan mal paylaşımı, evlilik sözleşmelerinin giderek daha fazla gündeme gelmesine neden oluyor. Evlilik öncesinde ya da evlilik sırasında yapılan mal rejimi sözleşmeleri, tarafların haklarını önceden belirleyerek ileride doğabilecek anlaşmazlıkların önüne geçmeyi amaçlıyor. Evlilik sözleşmesi yapmak gerçekten şart mı? Boşanma sürecinde çiftleri hangi hukuki süreçler bekliyor?

TÜRKİYE’DE MAL REJİMLERİ VE EVLİLİK SÖZLEŞMESİNİN ROLÜ

Türk Medeni Kanunu’na göre, 2002 yılından itibaren çiftler arasında "edinilmiş mallara katılma rejimi" geçerli oluyor. Bu rejime göre, eşler evlilik süresince edindikleri malları ortak kabul eder ve boşanma halinde bu mallar eşit olarak paylaşılır. Ancak, taraflar evlilik öncesinde veya sırasında farklı bir mal rejimi belirlemek istiyorsa, evlilik sözleşmesi yaparak "mal ayrılığı," "paylaşmalı mal ayrılığı" veya "mal ortaklığı" gibi farklı modelleri tercih edebilirler.

Evlilik sözleşmesi, tarafların boşanma durumunda hangi malların kime ait olacağını önceden belirlemelerini sağlar. Örneğin, kariyerinde yükselme planları yapan veya yüksek gelir getiren bir mesleğe sahip olan bireyler, ilerleyen yıllarda yaşanabilecek olası anlaşmazlıklardan kaçınmak için mal ayrılığı rejimini tercih edebiliyor. Aynı şekilde, aile şirketi olan ya da önemli yatırımlara sahip kişiler, evlilik sözleşmesi ile mal varlıklarını güvence altına almak isteyebiliyor.

BOŞANMA SÜRECİNDE MAL PAYLAŞIMI HANGİ SORUNLARI DOĞURUYOR?

Boşanma davalarında en büyük anlaşmazlık konularından biri, çiftlerin birlikte edindikleri malların nasıl bölüşüleceğidir. Özellikle uzun yıllar süren evliliklerde, eşlerin ortak edindiği mülkler, araçlar, şirket hisseleri ve banka hesapları gibi varlıklar, taraflar arasında büyük tartışmalara yol açabiliyor.

Boşanma davalarına bakan avukatlar, son yıllarda mal paylaşımı davalarının boşanma sürecini uzattığını ve taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklara neden olduğunu belirtiyor. İzmir boşanma avukatı tecrübesi oldukça yüksek olan Kapital Legal Hukuk Bürosu, mal paylaşımı konusunda müvekkillerine yol gösterirken, evlilik sözleşmesi yapmanın birçok avantajı olduğunu vurguluyor. Bürodan yapılan açıklamada, "Boşanma davalarında en sık karşılaştığımız sorunlardan biri, tarafların mal paylaşımı konusundaki beklentilerinin birbirinden tamamen farklı olması. Evlilik sırasında edinilmiş malların paylaşımıyla ilgili net bir anlaşma yapılmadığında, süreç hem psikolojik hem de hukuki açıdan yıpratıcı hale gelebiliyor. Evlilik sözleşmesi, çiftlerin ileride yaşayabilecekleri sorunları baştan önlemelerine yardımcı oluyor," ifadelerine yer verildi.

YARGITAY KARARLARI: MAL PAYLAŞIMI HAKKINDA NELER SÖYLÜYOR?

Son yıllarda Yargıtay, mal paylaşımıyla ilgili önemli kararlar alarak tarafların haklarını netleştirmeye çalışıyor. Özellikle evlilik süresince edinilen malların eşit paylaşılması gerektiği yönündeki kararlar, boşanma davalarının sonuçlarını doğrudan etkiliyor.

Örneğin, bir Yargıtay kararında, evlilik sürecinde alınan bir taşınmazın yalnızca eşlerden birinin adına kayıtlı olmasının, diğer eşin hak talep etmesini engellemediği vurgulanmıştır. Bu tür kararlar, eşlerin ortak edinilmiş mal olarak kabul edilen varlıkları paylaşma hakkına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak, evlilik sözleşmesi yapılmışsa ve taraflar farklı bir mal rejimi belirlemişse, mahkemeler bu sözleşmeyi dikkate alarak karar veriyor.

Bazı davalarda ise taraflardan biri, mal paylaşımı sürecinde diğer eşin bazı varlıklarını sakladığını iddia edebiliyor. Mahkemelerde sıkça rastlanan bu tür anlaşmazlıklarda, tarafların banka hesapları, taşınmaz kayıtları ve hatta sosyal medya paylaşımları bile delil olarak kullanılabiliyor.

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ YAPMANIN AVANTAJLARI

Hukukçular, evlilik sözleşmesi yapmanın boşanma sürecinde yaşanabilecek olası anlaşmazlıkları büyük ölçüde engellediğini belirtiyor. İşte evlilik sözleşmesi yapmanın başlıca avantajları:

  • Belirsizlikleri ortadan kaldırır: Taraflar, boşanma sürecinde hangi malın kime ait olduğunu net bir şekilde bilir.

  • Hukuki süreçleri kısaltır: Uzun süren mal paylaşımı davalarına gerek kalmadan boşanma süreci daha hızlı tamamlanabilir.

  • Maddi kayıpları önler: Özellikle yüksek gelire sahip veya yatırım yapmayı planlayan bireyler, mal varlıklarını güvence altına alabilir.

  • Taraflar arasında anlaşmazlığı önler: Boşanma sürecinde yaşanan tartışmaları ve olası gerilimleri en aza indirir.

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ YAPMAK İÇİN DOĞRU ZAMAN NE ZAMAN?

Evlilik sözleşmesi, evlilikten önce veya evlilik sırasında noterde yapılabilir. Hukukçular, sözleşmenin evlilik öncesinde yapılmasının taraflar için daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. Ancak evlilik sırasında da mal rejimi değişikliği yapmak mümkün.

Kapital Legal Hukuk Bürosu, evlilik sözleşmesi yapmanın hukuki açıdan avantajlı olduğunu belirterek, "Evlilik sürecinde taraflar arasında mal paylaşımı konusunda net bir anlaşma olması, ilerleyen yıllarda yaşanabilecek anlaşmazlıkları büyük ölçüde azaltıyor. Evlilik sözleşmesi yapmak isteyen çiftlerin profesyonel hukuki destek alarak süreci doğru bir şekilde yönetmeleri gerekiyor," diyor.

SONUÇ: EVLİLİK SÖZLEŞMESİ ARTIK BİR GEREKLİLİK Mİ?

Günümüzde evliliklerin sona erme oranlarının artması ve boşanma davalarında mal paylaşımı konusundaki anlaşmazlıkların sıkça gündeme gelmesi, evlilik sözleşmesini önemli bir hukuki araç haline getiriyor. Hukukçular, tarafların evlilik öncesinde veya evlilik sırasında haklarını koruma altına almak için bir sözleşme yapmalarını tavsiye ederken, sürecin hukuka uygun şekilde yürütülmesi için profesyonel danışmanlık alınması gerektiğini belirtiyor.

Evlilik sözleşmesi, evliliğin maddi yönünü daha net hale getirirken, tarafların haklarını da güvence altına alıyor. Çiftlerin bu konuda bilinçlenmesi, ileride yaşanabilecek hukuki ve duygusal sorunların önüne geçmelerine yardımcı olabilir. Özellikle kariyer sahibi, yüksek gelire sahip veya aile şirketi olan bireyler için evlilik sözleşmesi, bir güvence aracı olarak görülüyor.

Hukukçular, "Sevgi ve güven önemli, ancak hukuki hakları korumak da en az bunlar kadar önemli. Her ihtimali düşünerek hareket etmek, tarafların ileride yaşayabilecekleri sorunları en aza indirecektir," diyerek çiftlere bu konuda daha bilinçli hareket etmeleri çağrısında bulunuyor.

evlilik-sozlesmesi-guven-sagliyor.jpg

Etiketler :