Eyyam nedir? Eyyam nasıl yapılır? Bu soruların cevabını bilmeyen var mı? Bence yoktur. Zira, memleket ahalisi olarak en iyi bildiğimiz şey eyyamdır. Eyyamı sanılan aksine sadece hakemler yapmaz. Herkes yapar. 

Eyyam, bu topraklarda adeta deriden nüfuz etmiş, hücrelere işlemiş, nüfuz etmiş bir şeydir. 

TDK’ya göre;  eyyamcı    Günün koşullarına göre davranan kimse.

Bunun bir adı daha var, İDARE-İ MASLAHAT ! Yani gerektiği gibi değil de “ne şiş yansın ne kebap anlayışı” ile iş yapmak, vaziyeti kurtarmak, durumu idare etmek. 

Hakemlere ağız dolusu eyyamcı derken, sadece onların eyyam yapmadıklarını, eyyamcılığın, tarihsel kökenleriyle, ülkemizde kök salmış, genel geçer bir ilke olduğunu hatırlatmak istedim. 

Eyyamı, siyasetçisi de bürokratı da yapıyor. Hem de daniskasını yapıyor. Hakemler de bizim içimizden çıktığına göre, eyyam yaptıklarında şaşırmamak gerekir. 

Anayasasında, “Laik bir hukuk devleti” yazan ülkenin, diyanet işleri başkanı ilk konuşmasında “Sekülerizm (laiklik) kıskacında debelenen insanlık..” diye söz başlar ve “pantalon giyen kızın, okula gidiyorsa, cehennemde yanacaksın” diyen bir personelinin bu sözleri nedeniyle  açığa alır! Bu durum size de biraz oksimoron değil mi?  Kamuoyundan gelen tepkiler ve bu karar arasında doğrudan ilişki yok mu?

Serbest bırakıldıktan sonra, kamuoyunda oluşan tepkiler nedeniyle, tekrar tutuklanan ve tekrar salınan sonra belki yine tutuklananlar olmadı mı bu ülkede? Bu eyyam değil de nedir?

Son bir eyyam örneği daha, MTV’ye %40 zam yapılması konuşuldu ve gelen tepkiler üzerine, %25 e çekildi. Uygulama takvimi değişti vs. Sonra da vergi indi diye sevinilmedi mi? %40 diyen kim, onu indiren kim? 

Sözün özü; Eyyamcılık / Eyyamizm genel geçer ve her dönem işe yarayan bir düşünce eylem sistematiğidir. Öyle olmasa, İDARE-İ MASLAHAT diye bir deyim, ZEVAHİRİ KURTARMAK diye bir terim, NE ŞİŞ YANSIN NE KEBAP diye de bir ata sözü olur mu?