Sevenlerimize bizi takip edenlere, etmeyenlere kucak dolusu sevgiler. Farklı Rotalar yazı dizimizde bu hafta yine dar sokaklarıyla ünlü Rönesans izlerini içinizde hissedeceğiniz ortaçağı hatırlatan, Sermoneta komününe gideceğiz. Roma’ya bir buçuk saat mesafesi olan bu kasaba kesinlikle gidip görmeniz gereken yerler arasında olmalı. Daire şeklinde dönerek en tepedeki kaleye kadar çıkabileceğiz merdivenleri ile sizi büyüleyen bu tarih kalıntısına gelin şimdi birlikte bakalım.

Öncelikle buraya nasıl ulaşabiliriz bir görelim. Roma’da iki adet havaalanı var bildiğiniz üzere. Bunlardan bir tanesi küçük diğeri ise uluslar arası uçakların genellikle kullandığı Fiumicino Havalimanı yani yerel halkın kullandığı isimle Leonardo da Vinci havaalanı. Uçaktan indikten sonra Roma otogarına yani Roma Termini’ye gitmeniz gerekiyor. Tüm ülkeye buradan kalkan otobüs yada trenler mevcut. Bu arada havaalanından buraya gelmek için ise ya sarı işaretli trenleri yada otobüsleri kullanmanız gerektiğini hatırlatalım.

Yada bütçe konusunda rahatsanız havaalanından direk taksilerle yada birkaç turist bir araya gelerek ortak araç kiralayıp Sermoneta’ya gidebilirsiniz. Şehre vardığınızda sizi Castel Caetani karşılıyor. En tepede tüm bölgeye hakim bir konumda. Eğer zirveye çıkabilirseniz karşınızda dümdüz bir İtalya ovası manzarası görebilirsiniz. Bazı dönemlerde kalenin kapıları kilitli olabiliyor maalesef. Ama kaleye doğru çıkarken yol kenarında hemen hemen aynı manzaraya denk gelebilirsiniz. Castel Caetani 13.yy. inşa edilmiş ve 360 derece görüşe sahip bölgenin en önemli askeri üssü olarak yıllarca kullanılmış.

Bir diğer muhteşem yapı ise Abbazia di Valvisciolo. Burada tarihin bir çok haçlı seferinin planı yapılmış ve gizli kararların alındığı mistik bir manastır. Bahçesinde gül ağaçlarının eksik olmadığı avlusundan sadece gökyüzünün görüldüğü bir yer. Hak ettiği değeri bulamamış tarihi miraslardan biri. İçerisinde bir çok hükümdarın eşyalarının korunduğu bir başyapıt. Fakat ülke olarak tarihe bu kadar doymuş bir millet olduklarından dolayı olsa gerek ellerindekinin değerinin farkında değiller. Sadece üstteki fotoğraf bile bence mükemmel bir detay.

Bu arada Sermoneta’ya gelince hemen dönmek zorunda değilsiniz. Ahşap ve taştan yapılmış birkaç otel gelen turistler için hizmet vermekte. Gitmeden birkaç tanesini internetten sorgulayabilirsiniz. Hatta Sermoneta’nın geneli ile ilgili çok yapıcı videolar bulmanız mümkün. Bir diğer ziyaret etmeniz gereken yapı ise La Loggia dei Mercanti di Sermoneta. Yani kentin toplantı ve festival alanı olarak kullanılan yapı. Birkaç filmde burayı görmeniz mümkün. Hatta kasabanın geneli bazı ünlü dizilere ev sahipliği yapmıştır.

Tüm kasabayı hızlı bir şekilde bir saatte gezebilirsiniz. Ama bu sizi ne kadar tatmin eder orası size kalmış. Şahsen ben gittiğimde orada en az üç gün kalmayı planlıyorum. Kasabanın tüm tarihi dokusunu içime çekene kadar orada yaşamalıyım. Umarım sizinle orada karşılaşırız. Eğer ki dar sokaklarda kaybolmayı, ve bir puzzle gibi kasabayı birbirine bağlamayı seviyorsanız neden olmasın?

Şimdilik hepinize keyifli bir Pazar diliyorum.

Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun…