Fethi Gürer: İktidar karanlığa bilimsel kılıf buldu
Kış saati uygulaması hakkında konuşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Milyonlarca insan mağdur olup sıkıntı yaşamaktadır. Özellikle okula giden küçük yaşta çocuklar ciddi mağduriyet yaşamaktadır” dedi.
2021 yılında TEİAŞ hazırladığı raporunda 2020 yılı elektrik tüketiminin 434 milyar kwh olarak tahmin edilmesine karşın gerçekleşmenin 305 milyar kwh olduğunu belirterek bunun sebebinin açıklanmasını isteyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şu sorulara da yanıt istedi:
“Talep projeksiyonları; nüfus ulaşım, sektörel seçimler, ekonomik büyüme oranı, şebeke kayıpları, verimlilik gibi parametreler dikkate alınmadan mı yapılmaktadır yapılıyorsa 130 milyar Kwh sapma olağan mıdır?
Elektrik talebi en yüksek olduğu gün ve saatlerde puant güç 50 bin megavatı geçtiği gün ne kadardır?
Kış saat uygulamasından vazgeçip karanlıkta iş ve okula gidiş ve iş yerlerinde enerji tüketimi artışı sağlanarak enerji ihtiyacı varmış gibi durum yaratılıp enerji şirketlerinin arzuladığı şekilde olması için mi tahminler oluşturulmaktadır?”
CHP Milletvekili Gürer’in önergesine yanıt veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 2020 yılında yaşanan kovid-19 salgınının yayılımını azaltmak amacıyla ülkeler tarafından alınan tedbirler çerçevesinde sektörlerin büyümesinin durağanlaştığı, hatta alınan kapanma ve kısıtlama önlemleri sebebiyle sektörlerin işlerinin durma düzeyine gelerek enerji taleplerinde ciddi bir azalma meydana geldiğini belirtti. Bakan Dönmez, yaşanan bu durumun da talep projeksiyonu sonuçları ile gerçekleşen elektrik talebi arasında belirgin bir farklılığa sebebiyet verdiğini belirtti. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Elektriğin çarptığını bilirdik. Ama Korona elektriği de çarpmış. Aradaki farkın bu kadar fazla olması incelemeye değer. Olası riskler dikkate alınarak raporlar hazırlanır. Risk boyutu belki öngörülemez ancak sapma ciddi boyutta” dedi.
KIŞIN YİNE KARANLIKTA GÜNE BAŞLAMAYA DEVAM EDİLECEK
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer kış aylarında sabit saat uygulaması geçilmesi ile işe ve okula gidenler daha gün ışımadan hazırlanıp yola çıkmaktadır. Ev ve iş yerlerinde bu nedenle elektriğe daha çok gereksinim oluşmaktadır. Doğal olarak hem konutlarda hem işyerlerinde daha çok elektrik kullanılması giderlere de yansımaktadır. Belki bakanlık özel şirketlerin gelirlerinin düşmemesi için vatandaş ve işyerlerinden sağlayacağı geliri hesaplayıp bu duruma devam etmektedir. Ancak milyonlarca insan mağdur olup sıkıntı yaşamaktadır. Özellikle okula giden küçük yaşta çocuklar ciddi mağduriyet yaşamaktadır” dedi.
Ancak Enerji Bakanı yanıtında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yürütülen bilimsel çalışmalarda saat uygulamasının hem elektrik tüketimine olan etkisi hem de psikolojik ve sosyolojik etkileri analiz edilmiş olup, bu kapsamda; “Ülkemizin batısındaki nüfus, kentleşme, sanayileşme ve enerji yoğunluğu dikkate alındığında, ülkemizde uygulanmakta olan saat diliminin GMT+3'de sürekli bulunmasına ülkemiz nüfusunun büyük bölümünün gün ışığından daha uzun süre faydalanmasına ve enerji verimliliğine kayda değer katkı sağladığı, saat değişimlerinin getirdiği kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzlukların sabit saat uygulamasında daha az yaşanacağı, ortaya konulmuş ve bu bilimsel analiz sonuçları doğrultusunda sabit saat uygulaması hayata geçirilmiştir. Ayrıca; AB Komisyonu tarafından üye ülkelere 28 Mart 2022’den itibaren tek saat uygulamasına geçilmesi tavsiye kararı iletilmiş olup, üye devletler bu yönde kararlarını kendileri alacaktır. AB içerisinde de yaz saati uygulamasının insanların biyoritmini bozduğu ve zaman kargaşasına neden olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır” yanıtı verilmektedir.
Gürer, “Bu konuda vatandaş saat değişimlerinin getirdiği kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzluklar etkilendiği ifade edilmektedir. Özünde enerji kullanımı artışından öte karanlıkta işe ve okula gidiş ile oluşan olumsuzluklar vardır. Özellikle öğrencilerin kış aylarında gün ışımadan okula gitmesi öğrenciler gibi tüm velileri de tedirgin etmektedir. Taşımalı eğitimde sorun daha da sıkıntılıdır. Çocukların karanlıkta servislerde uyumaları okula uyku etkisi ile gitmelerine bu da olumsuz etkilenmelerine yol açmaktadır. Kış saati uygulaması daha az enerji tüketimi ve daha uygun sürede işe, okula gitmek demektir. İTÜ’nün yaptığı araştırma tüm yönüyle kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Kim nerede nasıl bu incelemeyi yapmış, hangi bilim insanı hangi verilerle böylesi bir rapor sunmuştur. Hangi kriterlerle karanlıkta okula ve işe gitmenin önü açılmıştır. İktidarın karanlığa bilimsel kılıfta bulduğu görülmektedir. Bu kışta okula ve işe gün doğmadan gidilmeye devam edileceği anlaşılıyor” dedi.
Bakan Dönmez, ileri saat uygulamasıyla ilgili, “AB Komisyonu tarafından üye ülkelere 28 Mart 202l'den itibaren tek saat uygulamasına geçilmesi tavsiye kararı iletilmiş olup, üye devletler bu yönde kararlarını kendileri alacaktır. AB içerisinde de yaz saati uygulamasının insanların biyoritmini bozduğu ve zaman kargaşasına neden olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır” ifadeleri de soruya yanıtın da yer aldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.