15 Temmuz darbe girişiminin karakutusu, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasıyla ilgili Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sürüyor. 9 aydır yakalamayan Öksüz’ün nerede olduğu bilinmezken bir FETÖ itirafçısının ifadesi soruşturma dosyasına girdi. Gizli tutulan itirafçının ifadesine göre FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde darbe girişimini yöneten imamıyla ilgili, “Adil Öksüz için 50 hakimi yakarım” dedi. İtirafçının ifadesi 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’ndeki darbecilerle birlikte gözaltına alınmasına rağmen, savcılığın tutuklama talebiyle çıkarıldığı Sincan Batı Adliyesi’ndeki Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakılan Öksüz için kritik üyelerin bile fada edilebileceğini gözler önüne serdi.
 
ABD’de Fetullah Gülen’le görüştükten sonra darbe hazırlıklarına başlayan Öksüz, Akıncı Üssü’nde yakalanmasına rağmen serbest bırakılmış, savcılığın itirazı ile alınan tutuklama kararından sonra da 20 Temmuz’a kadar cep telefonun sinyal verdiği ortaya çıkmıştı. Buna rağmen Öksüz’ün yakalananaması “Devlet kurumlarındaki kripto FETÖ’cüler tarafından korunuyor mu?” sorusunu gündeme getirmişti. Gülen’in “Adil Öksüz için gerekirse 50 hakimi yakarım” sözlerinin de bu kapsamda soruşturma dosyasına girdiği belirtildi. Öksüz’ün serbest bırakılması ve firar etmesinde dışarıdan yardım erdildiği üzerinde duran savcılığın önemli bir tespitte bulunduğu öğrenildi.
 
Savcılık, Öksüz’ün, Akıncı Üssü’nde yakalanan Kemal Batmaz ile Harun Biniş gibi 20’ye yakın sivil FETÖ’cü ve darbeci askerler gibi neden Ankara Adliyesi’ne sevkedilmediği üzerinde duruyor. İlk tespitlere göre, Akıncı Üssü yakınında gözaltına alınan Öksüz diğer şüphelilerle birlikte götürüldüğü Kazan Jandarma Karakolu’nda yardım aldı. Öksüz, Ankara Adliyesi’ne sevk edilen gruptan ayrılıp o dönemdeki adıyla Sincan Adliyesi’ne götürülecek gruba dahil oldu. Batmaz ve Biniş gibi diğer sivil FETÖ’cüler Ankara Adliyesi’ne sevk edilirken Öksüz’ün kimin yönlendirmesiyle son anda bu gruba dahil edildiği araştırılıyor. Öksüz’ün firar süreci ise sevk edildiği Sincan Adliyesi’nde tutuklama talebine rağmen mahkemece serbest bırakılmasıyla başladı. Öte yandan Öksüz’ün gözaltı işlemlerini yapan jandarma personeli ve polisler ile serbest bırakan hakimlerde FETÖ’nün haberleşme programı Bylock tespit edilemedi. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Öksüz’ü serbest bırakan Sincan Adliyesi hakimleri Köksal Çelik ve Çetin Sönmez hakkında soruşturma başlatmıştı. İki hakim FETÖ kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında açığa alınmıştı.
 
‘12 EYLÜL’Ü YAŞADIK, BU KABUL EDİLEMEZ’
 
Akıncı iddianamesinde darbeci Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın derdest edilerek üsse getirilen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a, ikinci darbe bildirisini okutmaya çalıştığı ortaya çıktı. Dosyada ifadesi yer alan Tümgeneral Mehmet Dişli, Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ve Tuğgeneral Hakan Evrim ile tanımadığı bir albayın aynı araçtan indiğini belirtirken, bu askerlerle Hulusi Akar’ın bulunduğu makam odasına girdiklerini söyledi. İçeri girdikten sonra Hulusi Akar’ın, Ömer Faruk Harmancık’a, “Ne oluyor?” diye sorduğunu Harmancık’ın da “Komutanım malumuz birinci bildiriyi okuduk, bu da ikinci bildiri, bunu da sizin okumanızı istiyoruz” dediğini aktaran Dişli, bunun üzerine Hulusi Akar’ın “Siz deli misiniz, bu devirde böyle şey olur mu? Bunlar bitmiştir. Biz 12 Eylül’ü yaşadık. Böyle bir şey kesinlikle kabul edilemez” ifadesini verdi. Akar’ın sert tepkisi üzerine Ömer Faruk Harmancık’ın da “Komutanım siz bizim başımıza geçin, televizyona çıkın, bunu okuyun halk da yatışır ve inanır” dediğini anlatan Dişli, ancak Hulusi Akar’ın bunu da kabul etmediğini söyledi. İddianamede Harmancık’ın darbenin başarılı olması durumunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak atanacağı bilgisi de yer aldı. (Karar)