FETÖ medya yapılanmasına ilişkin aralarında Atilla Taş’ın da bulunduğu 29 sanıklı davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Sanıklardan Atilla Taş’ın esasen Türk Pop Müziği şarkıcısı olduğu aktarılan gerekçeli kararda, Taş’ın, FETÖ-PDY terör örgütüne aidiyeti nedeniyle kapatılan kurumlar çevresinde düzenlenen protesto eylemlerinde yer alarak destek verdiği anlatıldı. 

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) medya yapılanması kapsamında aralarında Atilla Taş, Türk Solu Dergisi yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Hanım Büşra Erdal’ın da bulunduğu 29 sanıklı davanın gerekçeli kararı hazırlandı. 

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda sanıkların darbeye teşebbüs etme suçunu işlemedikleri ancak, gerçekleştirdikleri eylemlerle silahlı terör örgütüne üye olmak, 'Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçlarını işlediklerine vurgu yapıldı. Kararda sanıkların örgüt üyesi olduklarına dair deliller tek tek sıralandı. 

Örgüt üyesi olmayan bir kişinin örgütün medya yapılanması içerisinde görev alamayacağı aktarılan gerekçeli kararda ‘Örgütün medya organlarının ana gövdesini oluşturan kadrosu, bütünüyle örgüte ideolojik bağı bulunan hedefe odaklanmış örgüt üyelerinden oluşmuştur’ denildi. 

Atilla Taş, kapatılan örgüt kurumlarının eylemlerinde yer aldı 

Sanıklardan Atilla Taş’ın esasen Türk Pop Müziği şarkıcısı olduğu aktarılan gerekçeli kararda, Taş’ın, sunuculuk ve oyunculuğun yanı sıra FETÖ-PDY terör örgütüne aidiyeti nedeniyle kapatılan Meydan Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptığına değinildi. Gerekçeli kararda savunmasında hakkındaki suçlamaları reddeden Atilla Taş’ın, örgüte aidiyeti nedeniyle kayyum atanan ve kapatılan kurumlar çevresinde düzenlenen protesto eylemlerinde yer alarak destek verdiği anlatıldı. Taş’ın sosyal medyadaki paylaşımlarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü övücü, örgütün fikir ve ideolojisine paralel olarak örgüte destek verdiği aktarılan kararda, telefonunda yapılan incelemelerde Taş’ın ByLock uygulamasını indirdiği, ancak programı kullandığı tespit edilemediği belirtildi. 

Çulhaoğlu çıkardığı dergilerle sol kesim üzerinde etkili olmayı amaçladı 

Sanıklardan Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun 'İleri' ve 'Türksolu' dergilerini çıkarıp, Ulusal Parti'yi kurarak kendisine sol görüşlü, Atatürkçü kisvesi kazandırdığına değinilen gerekçeli kararda, Çulhaoğlu’nun bu şekilde sol görüşlü kesim üzerinde etkili olmayı amaçladığı, esasen FETÖ'nün temel amaç ve fikirleri doğrultusunda hareket ettiği belirtildi. Kararda ayrıca Gökçe Fırat Çulahoğlu'ndan yola çıkarak FETÖ'nün sinsi ve iki yüzlü yapısının dikkate alındığında örgütün devletin ve toplumun her kesimine sızdığı değerlendirmesi yapıldı. 

İfadesinde örgüt elebaşına bağlılığını ortaya koydu 

Eski Zaman Gazetesi çalışanı Hanım Büşra Erdal'ın ise örgüt elebaşı Fetullah Gülen'i Pensilvanya'da bizzat ziyaret ettiği değinilen gerekçeli kararda Erdal’ın bu ziyaretten de şükürle bahsettiğine değinildi. Erdal'ın yargılama sırasında 'Pensilvanya'nın gurbet mi vatan mı olduğu düşüncesinin birbirine karıştığı' şeklindeki ifadesinin terör örgütüne ve örgüt elebaşına bağlılığını ortaya koyduğu ifade edildi. 

Aldıkları cezalar 

29 sanığın yargılandığı davada mahkeme, sanıklardan Atilla Taş'ı "FETÖ/PYD örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, Murat Aksoy'u ise 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırmıştı. 

Firari sanıklar Bülent Ceyhan, Said Sefa ile Emre Soncan hakkındaki davanın bu dosyadan ayrılmasına karar veren mahkeme, tutuksuz sanık Muhterem Tanık'ın beraatine karar vermişti. 

Mahkeme heyeti, sanıklar Cihan acar, Bünyamin Köseli, İbrahim Balta, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Mutlu Çölgeçen, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Seyit Kılıç, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç ve Gökçe Fırat Çulhaoğu hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay, diğer sanıklar Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Muhammet Sait Kuloğlu, Erkan Acar, Oğuz Usluer, Davut Aydın, Ufuk Şanlı, Yetkin Yıldız ve Cuma Ulus'un ise aynı suçtan ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezalarına çarptırılmalarına hükmetmişti.