Finlandiya'dan Türkiye'ye yatırım!
UPM Raflatac, İstanbul Sancaktepe’deki terminalini 60 milyon lira yatırımla yeniledi. Şirket, Türkiye’deki bu yatırımla birlikte UPM Raflatac’ın bölgedeki merkez üssü olma konumunu güçlendiriyor.
Finlandiyalı yetkililer, bölgedeki hedeflerinin yerel etiket pazarına sürdürülebilir malzemeden üretilen yüksek kaliteli film ve kâğıt etiket ürünleri sağlamanın yanı sıra çevre bölgelerin ihracat pazarlarında Türkiye’nin konumunu güçlendirmek olduğunun altını çizdiler.
Dünyada sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdiği çalışmalarıyla bilinen global etiket malzemeleri tedarikçisi UPM Raflatac, Türkiye’ye yeni bir yatırım yaptı. Türkiye’deki geçmişi 20 seneyi geçen ve etiket pazarına hizmet veren UPM Raflatac’ın İstanbul Sancaktepe’deki merkezini 60 milyon lira yatırımla büyüten Finlandiyalı UPM Grubu, 5000 m2 alana konuşlanan yeni etiket terminalinin Türkiye’nin stratejik konumu, üretim ve ihracat potansiyeli ile bölgenin merkez üssü olduğunun altını çizdiler. Türkiye’ye olan güvenlerini dile getiren yetkililer, İstanbul’daki terminalin dünyada 21 ülkeyi eş zamanlı yöneteceğini söyledi.
Türkiye operasyonunun başında bulunan UPM Raflatac Türkiye, Kafkasya, Ortadoğu ve Güney Asya’dan Sorumlu Ülke Müdürü Cem Karabayır konu ile ilgili görüşlerini paylaşırken 5000 m2 alanda faaliyete geçen İstanbul terminalinin UPM Raflatac’ın Doğu Avrupa’daki büyüme stratejisinin en önemli parçası olduğunu dile getirdi. Ağırlıklı olarak gıda, içecek ve ilaç sektörü için etiket malzemesi ürettiklerini belirten Cem Karabayır, İstanbul’daki merkezin daha kısa teslim süresi ve daha geniş ürün yelpazesi sayesinde şirketin kendinden yapışkanlı etiket pazarında bölgedeki konumunu güçlendireceğini sözlerine ekledi. Karabayır, “UPM Raflatac için Türkiye çok önemli ve potansiyeli kuvvetli bir pazar. Yeni İstanbul terminali ile UPM Raflatac’ın Kafkaslar ve Ortadoğu ülkeleri satış ve yönetim ofisi de Türkiye oldu. 21 senedir Türkiye’de etiket pazarına yüksek sürdürülebilir standartlarda malzeme üretiyor ve çevre bölgelere ihracat yapıyoruz. Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi ancak ihracat potansiyelini kullanarak mümkün hale gelebilir. Finlandiya Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyeline güveniyor. 60 milyon lira yatırımla büyüttüğümüz bu terminal stratejik konumu ile firmanın Balkan ülkeleri, Kafkasya ve Ortadoğu’ya sevkiyatlarında ve bu bölgede büyümesinde önemli rol oynayacak. Ben de dahil olmak üzere Türkiye operasyonlarımızda üç farklı birimde (etiket, kâğıt ve ahşap ürünleri) 43 Türk çalışanımız görev alıyor. UPM Raflatac olarak yeni terminalimizle 21 ülkenin etiket operasyonlarını tek bir merkezden yani İstanbul’dan yürütüyoruz.”
UPM RAFLATAC’TAN FOSİLLERİN ÖTESİNE GEÇEN İLK GLOBAL ETİKET MATERYALLERİ ŞİRKETİ OLMA HEDEFİ
Sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdiği faaliyetlerle adını tüm dünyada duyuran UPM Raflatac dünyada 10 fabrikası, 26 terminali ve 3000 çalışanı ile 40 seneden fazla kendi alanında faaliyet gösteriyor. Cem Karabayır, etiketlerin sürdürülebilir ambalajın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyerek günümüzde tüketicilerin amaca odaklı sürdürülebilir ürünlere ve çözümlere yönelik talebinin her zamankinden daha yüksek seviyelere ulaştığını; tüketicilerin markalardan sadece daha sürdürülebilir ürünler değil, aynı zamanda daha sürdürülebilir ambalajlar da talep ettiğini kaydetti. Karabayır “Daha iyi bir geleceğin teminatı olan döngüsel ekonomi için sürdürülebilir çözümlere geçmeli ve döngüsel daireyi kapatmalıyız. Bu da ancak fosillerin ötesinde daha akıllı bir gelecek için üretim yapabilmekle olur. UPM Raflatac olarak fosillerin ötesine geçen ilk global etiket materyalleri şirketi olmayı hedefliyoruz. Fosil kaynaklı malzemeler yerine yenilenebilir alternatifler sunma çalışmalarını sürdürüyoruz. Etiketleri tükettiğimiz her şeyde ve her yerde görüyoruz. Sürdürülebilir ambalajlarda etiketler işte bu nedenle çok önemli. Etiketler ambalajın sürdürülebilirliğini artırarak, ürünün sürdürülebilirliği hakkında bilgi vererek, ambalajın geri dönüştürülebilmesini ve yeniden kullanılabilmesini sağlayıp döngüsel ekonomiyi destekleyerek değişimin hızlandırıcıları olarak hareket edebilirler.”
Cem Karabayır, “Ambalaj sektörü fosil kaynaklı karbondan yenilenebilir hammaddelere ve doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye dönüşümü başlattı. Yarattığımız çevresel etkiyi nötr hale getirebileceğimiz bir geleceğe ilerlemeliyiz. Çünkü sorumluluk bilinciyle gerçekleştirilen operasyonlar ve döngüsel ekonomi rekabet avantajı oluşturur. Fosillerin ötesine geçmek UPM Raflatac için karbon döngüsüne karbon yükü ekleyen saf fosil karbon kaynaklarını azaltmak veya yerlerine başka kaynaklar koymak anlamına geliyor. Sorumlu hammadde tedariki ve sürdürülebilir operasyonlardan yenilikçi ürün ve hizmetlere kadar her alanda ‘azalt, geri dönüştür, yenile ve yeniden kullan’ ilkelerini uyguluyoruz” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMANCILIK ANLAYIŞI
UPM Raflatac, fosillerin ötesinde daha akıllı bir gelecek için etiket üretiyor. Firma, etiketlerinin ham maddesi olan kağıtları sürdürülebilir endüstriyel ormanlardan elde ediyor; bu ormanlardaki ham maddeyle üretim yapıyor. Bu yöntemle ormansızlaşma azalırken ham madde için kullanılan ormanların yüzölçümü ve ağaç sayıları düzenli olarak artıyor. UPM Raflatac’ın etiket malzemeleri için her dakika 100, her yıl 50 milyon yeni ağaç dikiliyor. 20-25 sene önce dikilen ağaçları şu anda kullanan UPM Raflatac, 1 ağacın yerine en az 3 ağaç dikilmesini sağlıyor. Firmanın sürdürülebilir ormanları Finlandiya ve Baltık bölgelerinde yer alırken Türkiye’deki ormanlardan faydalanmıyorlar. Etiketlerinin ham maddesi için plastiğe değil ahşaba yönelen Finlandiyalı şirket hiçbir ahşabı, tropik yağmur ormanlarından veya fidanlığa dönüştürülen ormanlardan almıyor. Şirket bu sayede verimli kaynak kullanımını, döngüsel ekonomiye geçişi ve iklim değişikliğini hafifletmeyi destekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.