Siz istediğiniz kadar kurumsal olduğunuzu iddia edin, hatta işinizde en iyisi olun; firmanıza ilişkin kamuoyunda yaratacağınız algı; iş sonuçlarından çok, süreç içinde müşterilerinize, paydaşlarınıza, tedarikçilerinize yaşattığınız tecrübe ile son halini alır. 
Firma algınız, ilişkide olduğunuz tüm paydaşlarınızın, firmanız ile yaşadığı sürece bağlıdır. Bu süreç sonunda firmanıza ilişkin yaratılan izlenimi ise personelinizin yaklaşımı belirler. 
Olumsuz bir izlenimi tekrar olumluya çevirmek çok kolay olmadığından, ya da bu büyük maliyetler gerektirdiğinden bugün birçok şirkette en az yetkinlik kadar önemli aranan bir diğer özellik; seçilecek personelin iletişim ve insan ilişkilerinde başarılı olmasıdır. 
Bilgisi ve tecrübesi çok üst düzey, fakat insan ilişkileri ve kriz yönetiminde başarısız bireyler işe alınmazken; tam tersi iletişimi çok güçlü ve yapıcı bireyler, mesleki bilgi ve tecrübesi çok yüksek olmadığı halde, sırf yaklaşımlarından ve yapıcı tutumlarından dolayı işe alınmaktadırlar. Çünkü bu tür bireylerin (öğrenmeye de yatkınlıkları varsa), olumlu yaklaşımları ile firmaya katacağı diğer artı değerler büyük önem taşımaktadır. 
***
Müşterileriniz, tedarikçileriniz ve diğer ziyaretçilere, firmanıza adımını ilk attığı andan itibaren kendini nasıl hissettirdiğiniz çok önemlidir. Misafir karşılayan personelinizden başlayarak her kademedeki çalışanınızın yaklaşımları, vücut duruşu, tutum ve davranışları, misafirinizi firmanızda ağırlama biçiminiz;
Yapılan ziyaretlerde personelinizin kendisine ve firma ekipmanına ( araç- personel giysisi- şirket dokümanları … vs) gösterdiği özen, kullandığı kelimeler,
Önce dinleyen, sonra olumlu bir tavırla ve her daim seviyeyi koruyarak çözüm üreten yaklaşımlar; 
Personelinizin konuşmalarındaki özen ya da özensizlik, 
Her seviyedeki kişi ve çalışana karşı yaklaşımlarındaki tutarlılık,
….. Bunların hepsi firmanızdır. Sizi anlatır.
 Çalışmayı tercih ettiğiniz her personel sizin aynanızdır. 
Bu nedenle aynada ne görmek istiyorsanız oraya onu koyun.