Fırtına alarmına karşı koordinasyon merkezinden 7/24 takip
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe: “Kriz masası kurduk, koordinasyon merkezimizde kenti 7/24 kameralarla takip altına aldık”
İzmir’de Türkiye’nin batı sahillerini etkileme ihtimali bulunan fırtına ile ilgili tüm birimler alarma geçerken, oluşturulan kriz masası ile koordinasyon merkezi harekete geçirilerek kent 7/24 kameralarla gözetim altında tutuluyor.
Ege'de yıkıcı etkileri olabilme ihtimali bulunan tropikal fırtına nedeniyle tüm birimler teyakkuza geçti. İzmir Ulaşım Merkezindeki (İZUM) koordinasyon merkezi de olağanüstü duruma geçti. Merkezde hummalı bir çalışma yürütülürken, kameralarla gece gündüz kent gözetim altında tutulacak.
Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, “Çok büyük bir doğa olayı var. Yıkıcı etkisi de olabilir. Bunu önlemek anlamında yapabilecek bir şey yok ama alınabilecek tedbirlerle etkisini azaltmak mümkün olabilir. İki gündür bir kriz masası kurduk ve koordinasyon kurulu üzerinden bunu araştırmaya çalışıyoruz. Belediyemizin ilgili birimlerinin tamamı teyakkuz halinde, özellikle itfaiye teşkilatının tüm izinlerini iptal ettik. İtfaiye birimimiz yoğun biçimde hazırlıkları yapıyor ve ekiplerin tümünün sevk ve idaresini sağlamış vaziyette. Diğer taraftan Su ve Kanalizasyon İdaremiz de önemli bir görev üstleniyor. Hem su baskınlarını önlemek anlamında mazgalların kirliliğini kontrol ediyor hem de risk görülen alanda konuşlanmaya çalışıyor” dedi.
Ağaçlar çelik hasırlarla sabitleniyor
Kentte bulunan ağaçlardaki ağırlıkların alındığını ve riskli bulunan ağaçların çelik hasırlarla sabitlendiğini ifade eden Gökçe, “Park Bahçeler Birimimiz de böylesi olaylarda ağaç yıkılması çok sık rastlanan bir durum, dolayısıyla şimdiden ağaçların önemli bölümünde budama faaliyetlerini hızlandırdı. Vatandaşlardan gelen ihbarlarda da riskli bazı ağaçları kaldırma işlemi yapılıyor. Bir bölümünün de çelik hasırlarla sabitlemesi yapılıyor. Fen İşleri Dairesi de ekipmanlarını gözden geçirdi, hazırlıklarını tamamladı. Sosyal Hizmetleri de teyakkuza geçirdik. Böylesi bir olası durumda aşevinin de faaliyeti söz konusu olabilir. Yerel hizmet birimlerimizin de tümünü uyardık, herkes bulunduğu bölgedeki muhtarlıkla irtibat halinde olacak. Böylece elimizden geldiğince hazırlık yapmaya uğraşıyoruz. Ülke kentlerinin yapılaşma durumu da belli, dolayısıyla bunların hepsini gidermek mümkün olmadığı için etkilerini minimize etmek anlamında çaba içerisindeyiz” diye konuştu.
Kentin her noktası kameralarla kontrol altında tutuluyor
Koordinasyon merkezinde kentin her noktasına yerleştirilen kameralarla gözetim yapıldığını dile getiren Buğra Gökçe, “Kameralarımız İzmir’in hemen hemen her noktasına buradan ulaşabilir durumda. Çok geniş açı ve yüksek çözünürlüklü görüntüler de alabildiğimiz için çok uzun mesafeli alanları da tespit edebiliyor, aksaklıkları buradan yerinde de görebiliyoruz. Dolayısıyla ilgili birimlere anında nokta atış ile burada talimat da gönderiyoruz. Şurada ağaç devrildi, burada kaza oldu, doğa olayı oldu, müdahale edilmesi lazım gibi uyarılarla bir anlamda burası koordinasyon merkezi görevi görüyor ve bilgilerin birçoğu burada toplanıyor. Onun için burası kıymetli bir koordinasyon merkezidir, buradan bazı olayları sevk ve idare ediyoruz. Daha sıkı bir gözleme yapmak zorunda kalıyoruz. Vatandaşlardan gelen şikayetleri buradan tespit etmeye çalışıyoruz. İnşallah bir felaket olmasın. İnşallah Türkiye’ye gelmeden açık denizde etkisini sönümlendirdiği bir doğa olayı olsun, burası da daha yoğun bir çalışma içine girmesin, vatandaşlarımızın da burnu kanamasın” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlara önemli uyarı
Sadece yetkili birimler değil vatandaşların da sorumlulukları olduğunu dile getiren Gökçe, şunları söyledi:
“Vatandaşlarımıza da çok büyük sorumluluklar düşüyor. Özellikle kıyı kentlerimizde balkonlarda yaşanır, cam kenarlarına ağaçlar, çiçekler konur. Böyle fırtına hallerinde bunların önemli bir risk olduğunu söylemeliyiz. Dolayısıyla balkonlarımızda cam kenarlarında bulunan unsurların sabitlenmesi ya da içeri alınması lazım. Çünkü binalar uçtuğunda can kaybına yol açabilir, felaketler getirebilir. Site apartman yöneticileri için de aynı şey söz konusu, onların da apartmanlarının çatılarında kontrol yapmaları lazım. Çünkü sabitlenmemiş kiremitler uçtuğunda bir küçük kiremit dersiniz ama yaralanma ve ölüme yol açabilir. Alışveriş merkezi ve hastane yöneticilerinin de aynı kontrolleri yapması gerekiyor. Tenteler, çadırların gözden geçirilmesi gerekiyor. Tüm işletmelerin de dikkatli olması gerekiyor. Tek tek herkese söyleyebileceğimiz bir şey olmadığı için biraz da duyarlılık gösterilmesi gerekiyor. Zor bir süreç olacak, öyle görüyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.