Fuat Oktay, "Planlarımızı hayata geçiriyoruz"
Fuat Oktay, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 1. Su Şurası Sonuç Bildirgesi kapanış programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ”Su, bugüne kadar uygarlıkların kurulmasını, gelişmesini ve yaşayabilmesini şekillendiren ana unsurlardan birisidir. Su kaynaklarına sağlıklı ve güvenilir bir şekilde erişilebilmesi, bugün de insanlığın hayati önceliklerinden birisidir. Dünya nüfusunun giderek artması ile insanların suya olan talebi mevcut kaynaklar üzerindeki baskıyı arttırırken, su arzı bu talebi karşılamakta ne yazık ki yetersiz kalmaktadır” dedi.
BM Dünya Su Gelişimi Raporu’na göre dünyada toplam su miktarının 1,4 milyar kilometreküp olduğunu ve bu suyun sadece yüzde 2 buçuğunun tatlı su olduğunu söyleyen Oktay, "Sadece yüzde 2 buçuğu kullanılabilir tatlı su olarak. İnsanoğlunun erişebildiği su kaynakları ise, dünyadaki su varlığının sadece 10 binde 2’sine denk gelmektedir. Yani ne kadar kıt bir kaynağı konuştuğumuzu özellikle ifade etmek için söylüyorum. Mevcut su kaynaklarının korunması, alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi, ekolojik çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması ve sürdürülebilir su politikalarının oluşturulması, iklim değişikliği etkilerinin fazlasıyla hissedildiği günümüzde daha da kritik bir hal almıştır. Böyle bir ortamda 'su' meselesini odağına alan bu kapsamlı şuranın gerçekleştirilmesi ve yaklaşık 7 aylık yoğun çalışmalar sonucunda oluşturulan sonuç bildirgesi son derece kıymetlidir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin kurak ve yarı kurak bir coğrafyada bulunduğunu ifade eden Oktay, şöyle konuştu:
"Yıllık yağış ortalamamız maalesef düşük ve son dönemde meteorolojik kuraklığın yanında tarımsal kuraklık riskini de ciddi şekilde hissetmeye başladık. Hükümetler Arası İklim Değişikliği (IPCC) panelinin son raporunda çeşitli iklim değişikliği senaryolarına göre ülkemizin güney kesimlerinde kış yağışlarının yüzde 5 ila 20 arasında, yaz yağışlarının ise yüzde 10 ila 40 arasında azalabileceği öngörülüyor. Kullanılabilir su potansiyelinde ilerleyen zamanlarda azalmalar yaşamamak için önlemlerimizi bugünden almak durumundayız. Bu şura da bu gerekçeyle yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu sebeple kaynaklarımızdaki her bir damla suyu değerlendirmek için yoğun bir gayret içindeyiz. Tüm illerimizin uzun vadeli su içme ve kullanma ihtiyacını hesaplıyor ve buna göre planlarımızı hayata geçiriyoruz."
Bugün Türkiye'nin güvenilir içme suyu hizmeti kullanan nüfus oranında yaklaşık yüzde 99 gibi gelişmiş birçok ülkenin üzerinde çok iyi bir seviyeye ulaştığını kaydeden Oktay, "Ayrıca tarımda verimli su kullanımı sağlayan basınçlı sulama konusunda çiftçilerimizi bilgilendiriyor, sulama konusunda kredi ve hibe destekleriyle çiftçimizin maliyet yükünü azaltıyoruz. 2021 yılında DSİ’nin sulama sektörü yatırımlarını 2,5 katına çıkarmıştık. Dün de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başlayan bütçe görüşmelerinde bu yatırımları 2022 yılında da yüzde 37 arttırarak 12,2 milyar liraya yükselteceğimizi kamuoyuyla paylaştık. Sayın Cumhurbaşkanım, zat-ı aliniz tarafından geçtiğimiz günlerde ilan edildiği üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza bağlı olarak bir İklim Değişikliği Başkanlığı kuruyoruz. İklim Değişikliği Başkanlığımız, iklim değişikliği ile mücadelenin de bir parçası olarak su havzalarımızın geliştirilmesine yönelik ulusal ve bölgesel düzeyde önleyici ve proaktif politikalar geliştirecektir. Mavi altınımız su kaynaklarımızın verimini ve bereketini artırmak için gayret göstermeye devam edeceğiz. Şura vesilesiyle su kaynağı yönetimi konusunda yönümüzü geleceğe çevirerek su alanında vizyonumuzu ve hedeflerimizi ortaya koyuyoruz" dedi.
Su şurasının Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı yürütücülüğünde 29 Mart’ta başladığını hatırlatan Oktay, "Bizlerin de yakından takip ettiği süreç su kaynak yönetimi ve sürdürebilirlikle ilgili uzmanlar, sivil toplum temsilcileri ve akademisyenler gibi pek çok kesimin katkılarıyla sonuçlanmıştır. Zat-ı devletleri tarafından bugün ilk kez detayları açıklanacak şura sonuçları ile su alanında kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi ortaya koymuş olacağız. Birinci Su Şurası Sonuç Bildirgesi’nin topraklarımızın bereketi ve Türkiye’nin geleceği için hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzdeki ay İskoçya’da yapılacak 26. Taraflar Konferansı’nda ülkemizin elini güçlendirecek bir politika belgesi olduğuna inanıyor tüm katkı verenlere teşekkür ediyorum. Sonuç bildirgesinde yer alan her bir maddede bulunan hedefler, eylemler ve faaliyetler sıkı bir şekilde takip edilecektir" açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.