Fake kelimesinin anlamını basketbol oynayanlar çok iyi bilir, seyredenler zaten ezbere bilir.

Basketbolda "fake" atmak, atış yapar gibi yapıp karsınızdaki savunma oyuncusunun zıplamasını sağlamaktır.

Zıplama bitince de devam hareketini rahat rahat yapabilmektir.

Bir nevi kandırmaktır!

Biz gazeteciler de zaman zaman basketbolda olduğu gibi fake hareketlere maruz kalırız.

Birileri gelir, heyecan içinde, kızgınlık içinde, hesap sorar biçimde bir şeyleri anlatır, sonra yok olurlar.

Heyecanları biter, kızgınlıkları geçer, hesap soran değil de 'Hesaptan bana ne?' pozisyonuna geçerler.

Meslek icabı böyle durumlara pek alışkın olduğumuz için fake'e gelmeyiz ama geleceğimizi her zaman düşünerek hareket ederiz.

Fake'e geldiğimizi anladığımızda ise sadece güleriz.

Bergamaspor'un yaşadığı sorunlarla ilgili, daha doğrusu Bergamaspor'un Çoruhlu FK olma süreciyle ilgili olarak birileri biz haber yapınca pek heyecanlı, kızgın ve hesap sorar vaziyette iletişim kurmayı tercih etti.

Elindeki belgelerle, mahkeme başvurularıyla, izah edilmeyecek sorularıyla Bergamspor'un, Bergamalıların hakkını aradığını iddia edip, en yakın zamanda yüz yüze görüşmek istediğini söyledi.

Gel zaman, git zaman, gelmez oldu, gelemez oldu o adam!

Tahmin ettiğimiz gibi fake hareket yaptı akıl fakiri adam.

Bize getireceği belgelerin tamamı elimize başka yollardan zaten geldi ama onun gelmemesinin, gelememesinin nedenleri aklımızda soru işareti olarak kaldı.

Neden korktu?

Neyi alabildi?

Durum değerlendirmesi yaparken öğrendik ki Bergamaspor'un hakkını, Bergamalıların hakkını aradığını iddia ederek iletişim kurup kaybolan adam, oğlunu Bergamaspor'un yeni ismi Çoruhlu FK'ye antrenör yapmış.

Yani amacına ulaşmış!

Yani aklınca bize fake atmış!

Yani ruhu Bergamaspor'da, aklı Çoruhlu FK'de kalmış.

Vesselam!