Çıldırıyoruz .
Sıkılıyoruz.
Bunalıyoruz..
Ülkece huniyi takıp sokaklara çıkacağız..
Mutsuzluk ..
Belirsizlik..
Mutfak ve oturma odası güzergahı ..
Boğazlar meselesi , pazar ve market ikilisi..
Sokaklar terk edilmiş   , yakılmış köyler gibi ..
Çocuk sesi   kulaklara uğramıyor, parklar sahipsiz..
Gözler , yürekler eski günleri arıyor, eski aşkları arar gibi .
Ee ,demek ki ne varsa eskilerde varmış , yurdum insanı!!
Şımarıklik edip dostlara zaman ayırmamış , gezilmesi görülmesi gereken yerlere gitmemek için  komik bahaneler yaratmışız..
Tühlenip hop oturup hop kalkıyoruz..
Şimdiyse hele bugünlerden çıkalım da şunu yaparım bunu yaparım , sözleri havada uçuyor ,geç bunları anam babam geç bunları!!
Büyük konuşmayalım ,az yavaş,  özlenilen o günlerin tekrarını yaşamak uzun bir zaman ve sabır  istiyor..
Çünkü,
Ülke tam olarak aşılanmadı , hadi aşılandı diyelim , yaz geliyor ,sahil yerleri yine lebaleb..
Karartma günlerinden çıkacak insanlar ne yapacak tabi ki makaraları koy verecek..
Alayına yer gök insan olacak!!
Sil baştan sil baştan..
Yine kapanma yine mahpusluk ..
Deja vu Azizim, deja vu Aziz milletim!!!
Bu hikâye de hep gelişme paragrafında kalacak  ,sonucu okumak nasip olur  mu olmaz mı bilmem , bildiğim , duyduğum , gördüğüm milletçe çıldırmaya az kaldı , doktorum nerde !!