TBMM Sanayi, Ticaret Komisyonunda görüşülerek kabul edilen, “Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" görüşmelerinde söz alan, komisyonun CHP’li üyesi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Kemalpaşa ilçesi Ansızca, Kuyucak, Yenmiş köyü yurttaşlarının sesini duyurarak, "Kanun bu şekli ile meclisten geçerse, atasından, dedesinden, babasından kalan, tarlasında, kiraz, zeytin yetiştiren vatandaşların, tarlaları, OSB yapılmak amacıyla satmalarına zorlanacak. Satmamaları halinde ise, kamulaştırılacak. Yani, önceden, itiraz için yargı yoluna başvuruluyordu. Şimdi ise, çıkarılmak istenen bu kanunla, mahkeme yolu kapatılıyor.’’ dedi.

ANAYASAYA AYKIRI BİR DURUM

Tarım arazilerinin kamulaştırılarak OSB yapılmasına karşı yargı yoluna başvuran yurttaşların, mahkemede haklı bulunduğu için karara karşı kanun yapıldığını belirten Bayır, ‘’Kemalpaşa’daki vatandaşlarımız bu duruma karşı çıkıyor. Toprakları, OSB ilan ediliyor. Bu da yetmiyor, arazilerini de ellerinden alacaklar. Geçimini tarımla, hayvancılıkla sağlayan insanlar taşınmazlarını satmaya zorlanacak. Onlar da üretim yapıyor, ülke ekonomisine katkıda bulunuyorlar, ihracat yapıyorlar. Sanayiciler motor yağı üretiyorsa onlar da, zeytinyağı üretiyorlar. Et ve Süt firmaları üretim yapıyorsa, bu durum hayvanların buralarda beslenmesi sayesinde. Herkesin onlarca hayvanı var. Bu kanun geçtikten sonra, yağı, sütü, zeytini parayla mı alacaklar? Araziler, ellerinden alınmasın. Sanayi bölgesinin açılması kamu yararına olacak deniliyor. Peki, tarım alanlarının korunması, kamu yararı değil midir? Tarım alanlarına yapılan inşaatların durumunu son depremde görmedik mi? Ayrıca, vatandaşlar bu araziler OSB’den almamışlar veya OSB’ye sonradan katılımcı olmamışlar. Diğer sanayilerde de olduğu gibi OSB tarafından sonradan kişilere arsa tahsisi yapılmamıştır. Köylüler ve arazileri evvelden beri burada bulunmakta, daha önce tüzel kişiliği mahkeme kararıyla iptal edilen Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi KOSBİ ıslah OSB Kanunu'yla tüzel kişilik kazanarak kamulaştırma yapmaksızın bu bölgeye OSB kurulmuştur. Biz; maddenin, bu hâli kanunlaştırılmamasını, geçici 17'nci maddenin son cümlesinin tekliften çıkartılmasını veyahut OSB tarafından devredilmemiş taşınmazlar ise 'OSB adına kamulaştırılamaz.' şeklinde değiştirilmesini talep ettik. Ancak maalesef, komisyondaki iktidar milletvekillerinin oyları ile bu önerimiz kabul edilmedi. Oysa ki, Anayasa'nın ‘Mülkiyet hakkı’ kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir: ‘Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.’ Anayasa'nın 35. maddesinin birinci fıkrasında ‘Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir." denilmek suretiyle mülkiyet hakkı güvenceye bağlanmıştır. Bundan dolayı söz konusu kanun açıkça anayasaya aykırıdır. Köylülerin arazilerinin kamulaştırılması mülkiyet hakkına müdahale oluşturmaktadır’’ diyerek sözlerini sonlandırdı.