Anadolu’nun Türkleşmesi, Türklerin anayurdu olmasının tarihidir 1071.

1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile Bizans bu akınları durdurmaya çalışmışsa da başarılı olamamıştır.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu Sultanı Alp Arslan ile Bizans İmparatorluğu hükümdarı Romen Diyojen arasında gerçekleşen muharebenin sonu, "Türklere Anadolu'nun kapılarını açan son muharebe" olarak tarihte yerini alır.

Zaferi müteakip, Türkler önemli bir mukavemetle karşılaşmadan kısa zamanda Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerlemişlerdir.

Böylesine büyük bir gün üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, bugünün Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde olmaya, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde yaşayan bütün Anadolu insanının aklında ve kalbinde ayrı yer tutmaya devam edecektir.

İşte tarihi süreçten gelen ve ‘Geldik’ diyen Anadolu’nun Türkleşmesi sürecine, tarihler 1922’yi gösterdiğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Gitmiyoruz’ olarak tarihe geçen, Kurtuluş Savaşı'na, 30 Ağustos 1922 tarihinde düşmanın yok edildiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi son vermiştir.

Anadolu’nun 1071’den, 1923’e kadar uzanan tarihinde Sultan Alp Arslan ve Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ü tarih sayfalarına yazan, tarih yazmalarına destek olan ise şüphesiz ki, onların her anlamda güvendiği ve güç aldığı arkalarında duran, vur dediğinde vuran, dur dediğinde duran Türk Milleti, Anadolu insanı.

İddia ediyorum, iddiamı tarih kitapları da ispatlıyor, hiçbir zaman başka bir milletin, devletin boyunduruğu altına girmemiş olan Türk milleti, Anadolu insanı, bundan sonra da özgür yaşamaktan, devlet olabilmekten asla ve asla taviz vermez, veremez.

Anadolu insanının etnik yapısını bir kenara koyun, her zaman içinden Anadolu’nun ekmeğini yemiş, Anadolu’nun havasını solumuş, Anadolu’ya köklerini bırakmış bir kahramanı çıkmıştır ve çıkacaktır da.

Bağımsızlık Anadolu’nun, Anadolu insanının vazgeçilmez tutkusudur.

Kuru ekmek yiyip, ele el açmayan, su içip, elin şerbetine medet etmeyen ruha sahip Anadolu insanın, Türklerin tarihi bu yüzden dünya tarih kitaplarında ayrı bir yer edinmiştir.

Dünya tarihi, her devleti, her milleti tarihten gelip, geçer olarak yazarken sadece Türkleri, Anadolu insanını gelip geçen değil, gelip gitmeyen olarak yazabilmiştir.

O yüzden 1071 yılında ‘Geldik’ dedik

O yüzden 1922 yılında ‘Gitmiyoruz’ dedik.

Başta komutanlarımız olmak üzere, tüm şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Türkiye Cumhuriyeti var olsun!