İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu (M.Y.O.) Müdürü Öğr. Gör. Burçin Cepkenli Önder, Yeni Nesil Kadın Sağlığı Platformu (TRİWİ) Kurucusu Zeynep Akçasız, Genç Liderler ve Girişimciler Derneği İzmir Başkanı Açelya Baç’ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinlik, Suat Taşer Sanat Merkezi'nde gerçekleşti. Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay ile meclis üyelerinin katıldığı etkinlikte kadının dijital dünyadaki yeri, güçlü genç kadınların yetiştirilmesi, girişimcilik hikayeleri konuşuldu. Ayrıca Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda “Mahalle Merkezleri El Emeği Pazarı” açıldı. El Emeği Pazarı, 8-9-10 Mart tarihleri arasında kadın emekçilerin mahalle merkezilerinde ürettikleri ürünleri Karşıyakalılar ile buluşturacak.

“GÜÇLÜ GENÇ KIZLAR YARATMAMIZ GEREK”
Çalıştığı kurumlardan ve meslek hayatından bahsederek sözlerine başlayan Öğr. Gör. Burçin Cepkenli Önder şöyle konuştu: “Mesleki ve teknik eğitimin Türkiye’yi kurtaracak güç olduğuna inanıyorum, o yüzden bir hayal ve ideal uğruna buradayım. Çok ilginç bir dönemden geçiyoruz, pandemi dijitalleşme hızımızı 5.3 yıl hızlandırdı. 8 milyar insanın 3 milyarı dijital gözlem altında, her gün yaşantımızın yüzde 40’ı veriye dönüşüyor. Algoritmalar altın çağını yaşıyorlar ve biz davranışlarımızla büyük verinin bir parçasıyız, algoritmalar davranışlarımızı takip etmiyor, yön veriyor. O yüzden artık davranışların interneti gibi bir döneme girdik. Artık internet 3.0, sanal gerçeklik ile arttırılmış gerçekliğin karıştığı “mix” gerçeklik ortamında, fiziksel bir platforma dönüştü ve biz içinde bulunduğumuz internet platformunun sahibiyiz. Bütün bu değişimin gençlerimiz neresinde? Okullarda eğitim sistemi bu değişime adapte olabilecek öğrenciler yetiştirebiliyor mu? Dünya bu kadar küreselleşti, sınırımızın ötesinde savaşlar devam ediyor, küreselleşmeden bahsedebilmek mümkün değil. Pandemi dönemi ve sonrası yapılan bütün testler şunu gösteriyor; Türkiye’deki kadınların yüzde 86’sı kaygı duyuyor. Korkudan çok daha kuvvetli bir duygudur kaygı çünkü kaygı bizi paralize eder. Türkiye’de kadınların yüzde 35’i sokakta yürürken kendini güvende hissetmiyor. Peki o zaman ne yapmak gerekiyor? Daha güçlü kadınlar, daha güçlü genç kızlar yaratmamız gerek. Bir araştırma da hayal fukarası olan bir millet olduğumuz ortaya çıktı ve orada ergenlere, yetişkinlere sorduğunuzda en büyük hayalleri evlenmek. Çünkü evliliği ne yazık ki özgürlük olarak görüyorlar. Biz gençlerimizin ve genç kadınlarımızın bireyselleşme, bireyselleştiği zaman özgürlüğünü kazanacak kaslarını geliştirmedik. O yüzden de kaygılılar. O yüzden “Burçin Hanım ve Kızları” doğdu. Kadınların kaslarını çok hızlı geliştirmemiz lazım. Yaklaşık çeyrek asırdır hayatımı daha nitelikli genç kızlar, hayali evlenmek değil üretmek, bireysel olarak var olabilecek genç kadınlar yetiştirmek için bu yola adadım.”

“KADINLAR BU KONUDA YALNIZLAR”
TRİWİ’nin kuruluşundan ve hayat hikayesinden bahseden Yeni Nesil Kadın Sağlığı Platformu Kurucusu Zeynep Akçasız da şunları söyledi: “Danışmalık ve koçluk yaparken çocuklarım oldu ve çocuklarım büyüdü, herkes iş için bir ortak bul derken ben ortağımı kendim buldum ve kızım ortağım oldu. Kızıma “bunu yapamam” dediğimde kızım bana şunu söylemişti; ‘fikrin varsa onu senin yapman gerekmiyor, doğru insanlar ile çalışarak o fikri hayata geçirebiliriz’. Büyük bir aydınlanma yaşıyorsunuz, sürekli düşünüyorsunuz, bir sürü fikir aklınızda dolaşıyor ama bir gün dedik ki bizim zamanımız geldi artık bizim de bir şeyler yapmamız gerekiyor ve bir “start-up” kurmaya karar verdik. Çok fazla problem var, o denize girdiğinizde boğuluyorsunuz. Kadınların çok fazla sorunları var; ekonomik ve sosyal problemleri var. Kurduğumuz girişime de kendimizden yola çıkarak başladık. Benim kızımın yaşı ile süre gelen meme kanseri riski hikayem var. Kızım Alara 24 yaşında ve ben 24 yıldır düzenli olarak doktora gidiyorum, zaman zaman operasyonlar geçiriyorum ama ne olursa olsun kaygıyı ve korkuyu yanımda taşıyorum. Kendim ile birlikte, zaman içerisinde çocuklarıma da bu kaygıyı aktardığımı fark ettim. Bizim bu korkuları yenmemiz için bir şeyler yapmamız gerektiğini anladım ve bu konuyu araştırmaya başladık. Gördük ki dünyada kadınlar bu konuda yalnızlar, doktora gittiğiniz andan itibaren kontrol altındasınız ama evinizde yalnızsınız. TRİWİ böyle doğdu. Her kadının doğru bir muayene ve kontrol zamanı var. Her ay bunu düzenli olarak yaptığımızda kendi bedenimizi daha iyi tanıyoruz ve kendi bedenimizde ki değişimleri fark ettiğimiz zaman erken teşhis sürecine girmeye başlıyoruz. Bizi hastaneye yönlendirecek bir sihirli dokunuşa ihtiyacımız var.”

“POTANSİYELİNİZİ KEŞFEDİN”
İş hayatından, Genç Liderler ve Girişimciler Derneği’nden bahsederek konuşmasına başlayan Açelya Baç şu şekilde konuştu: “Potansiyelimizi fark etmemiz çok önemli. Toplumsal olarak ya da erkek hegemonyasının altında kalarak “kadınlar dijitalden anlamaz” noktasını kırıyor olmamız gerekiyor. İşte biz bu yüzden e-ticaret sitesinde ürünlerini ticarileştirmek isteyen hanımefendilere, e-ticaret ile alakalı eğitim serisi hazırladığımız, iki günden oluşan bir eğitim projemiz var. Geçen sene iki gün gerçekleştirmiştik, Karşıyaka Belediyesi bu noktada bize çok büyük destek vermişti. Kendilerine tekrardan teşekkür etmek istiyorum. Bize her ne kadar yapamazsınız deseler de yapabildiğimizi göstermemiz gerekiyor, her zaman kendimizi eğitmemiz gerekiyor, bu tür noktada hem belediyeler hem de STK’lar bize fırsat alanları sunuyor. Yaşadığımız toplumda baskılar ve yargılar var. Bir hikaye var; kartal yumurtası, tavuk yumurtalarının arasına karışır, kartal tavukların arasında doğmak zorunda kalır. Bir gün bakar gökyüzüne ve uçan kuşlara imrenir, tavuklarda ona derki “sen tavuksun asla uçamayacaksın üzülme, hayatına bu şekilde devam et” ta ki kartal başka bir kartal ile karşılaşıp “sen kartalsın, uçabilirsin” diyene kadar. İşte her zaman bu kartal kadar şanslı olamayabiliyoruz, kartal o günden sonra uçmaya başlıyor ama uçamadığı yıllar yanına zarar olarak kalıyor. Bu noktada aslında potansiyelimizi keşfetmemiz ve biraz tırmalamamız gerekiyor, ben aslında sizlere kısaca potansiyelinizi keşfedin demek istiyorum.”