15 Temmuz gecesi tankların önüne Toros Dağları gibi dimdik dikilen bu aziz milletin evlatları; Tanzimat'tan günümüze yaşatılan kuşatılmışlığı yırtıp atmıştır. 

    Cuma'yı Cumartesiye bağlayan gece tankların önünde işgale direnen muazzez Türk milleti, pazartesi gününün sabahında döviz bürolarına bankalara hücum edip milyarlarca dolarlık dövizlerini bozdurarak Baltalimanı'ndan günümüze kadar süren ekonomik dayatmaları tarihin derinliğine gömmüştür.

   Batı' nın " Kutsal İttifak" veya " Şark Meselesi"olarak ortaya koyduğu politik tavır; dün II.Abdülhamid Han ve Osmanlı Devletini hedef alıyordu...15 Temmuz terörist kalkışmasıyla da tüm mazlum coğrafyaların umudu olmuş Türkiye ve lideri Recep Tayyip ERDOĞAN'ı hedef alarak Türkiye karşıtlığı üzerinden Küresel fobi yönetimi peşinde olanlar Gezi ve 17/25 Aralık kalkışmalarında 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde de yine en büyük zararı bizlerinde yöneticisi olduğumuz KIZILAY kurumuna vermeye çalışmıştır. Kızılay kurumunun yaptığı tüm halka inme ve kan stoklama işlemlerine, algı operasyonları düzenlemeye çalışarak, sadakat ve vefa ile tankların önünde sipere durmuş bu kurumu adeta işlevsiz hale getirmeye çalışmışlardır.

    Akdeniz'den İran sınırına uzanan bütün bölgeyi Türkiye karşıtı cepheye dönüştürmek isteyenlere en iyi cevabımızın savunma değil daha da ileri gitmek olduğunu, büyüyerek varolma dışında bir seçeceğimiz kalmadığını, bu yüzden kan stoklarımızı olabildiğince hatta imkansızı da aşarak yükseltmek olduğunun mücadelesini veren KIZILAY kurumuna verilecek desteğin vatan savunması demek olduğunun anlaşılabilmesi için yeniden hep beraber milli bir seferberliğe ihtiyaç duyulduğunu da buradan bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.

   Bugün karşılaştığımız bütün tehditlerin bütün felaketlerin adresi yüz yıl, elli yıl öncesinde var. Bugün coğrafya yeniden dizayn edilirken, yüzyıl öncesinin planlarını dikkatle bakıp ona göre pozisyon almak zorundayız. II.Abdülhamid'e imparatorluğu ayakta tuttuğu için vuranlar, Reisimize Türkiye'yi yeniden kurmaya çalıştığı Ve önüne büyük hedefler koyduğu için vuranlar ve dünya coğrafyasında aziz milletimize küresel güçlerin taktikleri, savaş yöntemleri hiç değişmedi.O zaman bir imparatorluğu parçalamak için saldırıyorlardı. Bugün Türkiye'nin büyük yürüyüşünü durdurmak için en etkin algı operasyonları ile saldırmaktadır. Onlar saldıracak biz direneceğiz.En büyük direniş ise KIZILAY KURUMUNA KAN STOKLAMA İLE OLACAKTIR.

Kızılay ekipleri ilk geceden itibaren meydanlarda çorba, çay dağıtmıştır. Kan ekipleri de meydanlarda ilk geceden itibaren vatandaşların gönüllü kan bağışlarını da toplayarak demokrasi gazilerinin de ihtiyaçlarını düşünerek kan bağışı toplamıştır. İlk gece darbe girişimi olduğunda, 1000 ünite İstanbul’a 1000 ünite Ankara’ya kan naklettik. Türkiye’de tek yeterli stok Ege Bölgesinde olduğu için hava ulaşımının kapalı olması sebebiyle karayolu ile polis ekipleri eşliğinde İstanbul ve Ankara’ya yetiştirilmiştir.Tüm demokrasi gazilerinde kullanılmıştır.