Bayır mektubunda Ulu için toplumun aynası benzetmesini yaparak şu ifadelere yer verdi. ‘’Bizler seni doğruluktan, dürüstlükten, asla ödün vermeyen, cesaretli, vicdanlı, Mustafa Kemal Atatürk ilkelerine bağlı, Cumhuriyetçi duruşunla tanıdık. Bu dipsiz kuyudan çıkacağını, ufkun mavisini sevdiklerinle, sevenlerinle birlikte büyük bir coşkuyla yeniden seyredeceğinin sözünü veriyorum sana.’’ 

İşte O mektup;

 Sevgili Gökmen,

Her karanlığın ardından doğan güneş, adaletsizliğin tüm duvarlarını yıkarken, kötülüğün zincirlerini de kırar…Her şeyden önce, seninle gurur duyduğumuzu bilmeni isterim.
Öyle değerler vardır ki, bir ata mirası gibidir ve bu değerler bazı insanların ruhlarına doğuştan yazılmıştır. Nedir bunlar? Doğruluk, dürüstlük, cesaret, onur ve vicdan...
Tüm bu değerler, herkese nasip olmayan ve uğrunda mücadele edilmesi gereken nadide şeylerdir. Bizler de seni; doğruluktan, dürüstlükten, asla ödün vermeyen, cesaretli, vicdanlı, Mustafa Kemal Atatürk ilkelerine bağlı, Cumhuriyetçi duruşunla tanıdık. Sen bu yıldızları ruhuna kazıyanlardansın. Bu da seni ayrıcalıklı kılıyor. Yaşamı analiz ettiğimizde özgürlüğün bir hak değil, insanın doğasının bir parçası olduğunu biliyoruz. Fakat ne acı ki, zor zamanlardan geçiyoruz. Gazeteciliğin suç olmadığını, gerçek suçun mesleğini layıkıyla onuruyla yapan insanları tutuklamak olduğunu ve özgür basının bu şekilde susturacağını düşünenlerin, bu yanlıştan da en kısa zamanda döneceklerini umut ediyoruz. Bizler, pes etmeksizin; insan hakları ve demokrasi mücadelemize devam edeceğimize emin olabilirsin.  Gökmen dostum, sen bir aynasın. Hepimizin aynası. Bazıları korkup başlarını çevirse de, kaçıp gitse de sen, doğruları büyük bir cesaretle söylediğin ve mesleğini yaptığın için oradasın. Bilmelisin ki; bizler, senin gibi cesur bir yüreğin yokluğuyla bir eksiğiz. Bu dipsiz kuyudan çıkacağını, ufkun mavisini sevdiklerinle, sevenlerinle büyük bir coşkuyla yeniden seyredeceğinin sözünü veriyorum sana, Gökmen…Ülkemize barış ve huzuru yeniden getirmek için, küllerimizden yeniden doğacağız. Yeter ki sen, umudun elini sakın ola bırakma! Biz burada, büyük bir özlemle seni bekliyor olacağız. Sevgilerimle…