Medical Park İzmir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Taşar, keratokonus hastalığına karşı halkımızı uyardı. Keratokonus, hastalığının kornea denilen ve gözün en önündeki saat camı gibi olan saydam kırıcı tabakanın ilerleyici bir şekilde incelerek öne doğru konik tarzda uzaması veya sarkması olarak tanımlayan Taşar, rahatsızlığın genellikle kadınlarda göründüğüne dikkat çekerek, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı:

-         Çarpık ve bulanık görme

-         İlerleyici miyop ve astigmat

-         Sık gözlük değişimine rağmen gözlükle net görememe

-         Gözlerde kaşıntı ve ışık hassasiyeti

Uzm. Dr. Ahmet Taşar, bu belirtileri sahip kişilerin standart göz muayenelerine ek olarak kornea topografisi ile ileri tetkikleri de yapılması gerektiğini söyledi.

Kimlerde görülür?

Hastalık genetik geçiş özelliğine sahiptir ve keratokonus hastalarının yakınlarında da yüksek astigmat veya yüksek oranda keratokonus şeklinde görülür. Hastalarda sürekli artan düzensiz astigmatizma, miyopi vardır, iki taraflı tutulum olur. Hastaların en büyük şikâyeti sık sık gözlük değişimi ama kısa süre sonra bu gözlüklerde yetersizlik ve görme bozukluğudur. Keratokonus korneanın yaralanması, bazı özel göz hastalıkları ve sistemik rahatsızlıklarla birlikte olabilir. Uygun olmayan gözlere Excimer Laser ameliyatı yapılmasından sonra gözün saydam tabakasının zayıflaması durumunda da ortaya çıkabilir.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

2.000 kişide bir görülen bu hastalığın tedavisine erkenden başlanmalıdır. Özellikle yakınlarında bu tür rahatsızlık olanların daha duyarlı olması gerekir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarını belirli dönemlerde göz hekimine götürerek, dikkatli ve detaylı muayeneden geçirilmelerini sağlaması hastalığın tanısında büyük önem taşır. Keratokonus ön bulgusu saptanan kişilerde oluşan alerjik göz problemleri sürekli kaşıma ve ovalamaya bağlı olarak hastalığın hızlı ilerlemesine neden olur. Bu sebeple sık sık göz alerjisi problemi olan kişilerde muayene önemlidir.

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Taşar, "Belirtileri genellikle ergenlik çağında ortaya çıkmaya başlayan hastalık, 20-40 yaş arasında ilerleme gösterip 40 yaş sonrası durağan döneme girmektedir. İlerleme döneminde hastaların gözlük numaralarında sürekli değişiklikler görülebilmektedir. Sürekli göz numaraları değişikliği varsa çok dikkatli olunmalı" dedi.

Yaklaşık olarak 2000 kişide bir görülebilen keratokonus hastalığına ülkemiz gibi sıcak ve alerjinin daha yoğun olduğu Akdeniz ülkelerinde daha sık rastlandığına dikkat çeken Taşar, tedavi yöntemlerini de şöyle anlattı, “Keratokonus hastalığı tedavisinde farklı tedaviler uygulanabilmektedir. Kontakt lensler, korneal cross-linking (çapraz bağlama), kornea içi halka tedavisi ve kornea nakli uygulanan tedavi yöntemleridir. Tedavi yöntemi hastanın hastalığının yakalanma evresine ve hastanın ihtiyaçlarına göre şekillendirilebilmektedir.

Hastalığın erken dönemlerinde sert kontakt lensler kullanılabilir fakat sert lensler hastalığın ilerlemesini durduramazlar. Bu lensler korneanın sivriliğini, dolayısıyla astigmatı düzeltir ve net görüş sağlayarak görme arttırılabilir. Bir başka tedavi kornea içi halka tedavisidir. İlerlemeyi kısmen durdurabilirler.. Başka bir alternatif tedavi kornea nakli ameliyatıdır. Kornea nakli son aşamada tercih edilen bir tedavidir. Hastalığın ilerlemesini durdurabildiği kabul edilen Korneal Cross Linking tedavisi ise son yıllarda güvenilir ve etkin bir biçimde uygulanabilmektedir” dedi.