Gribe Karşı Birebir Öneriler
Havaların bir sıcak bir soğuk olmasından kaynaklanan dengesizlik eskilerinde dediği gibi "tam hastalık havası" tanımını doğuruyor. Peki, grip ve soğuk algınlığına karşı uygulayabileceğiniz bu önerileri biliyor musunuz?
Bu aylarında elimizden geleni yapsak da soğuk algınlığından ve gripten kaçınmak zor olabilir. Belirtileriyle hayatı zorlaştıran bu rahatsızlıklar için öncesinde alınacak bazı önlemler veya hastalık sırasında kullanılabilecek bazı öneriler daha kolay ve hızlı atlatılmalarında etkili olabilirler. Esansiyel yağlardan, D vitamini seviyelerine kadar bazı unsurlar, genellikle pek bilinmeyen ancak kış aylarında faydalı olabilen tavsiyelerdir
Evde ve Yatak Odasında Nem
Soğuk algınlığı ve gribin kış aylarında görülmesinin bir nedeni de grip virüsünün düşük nemli ortamlarda hayatta kalmasının daha kolay oluşudur. Yaz aylarında sıcak hava daha çok nem içerebilir. Kış aylarında ise kuru hava virüsün yaşamasını ve bulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Hava nemlendirici cihazlar evde ve yatak odasında kullanılarak kuru hava önlenebilir.
Hareket ve Egzersiz
Kışın soğuk günlerinde dışarıda yürümekten ve genel olarak hareket etmekten kaçınabilirizancak araştırmalara göre hafif ila orta yoğunlukta egzersiz soğuk algınlığı ihtimalini üçte bir oranında düşürebilmektedir. Egzersizin bu faydası sonbahar ve kış aylarında artmaktadır. Menopoz sonrası kadınlarla yapılan bazı araştırmalarda ise haftada 5 gün yürümek soğuk algınlığı riskini yarı yarıya azaltmıştır. Elbette egzersiz açık havada yapılacaksa soğuğa karşı uygun giyinmek ve korunmak önemlidir.
Burun Çaydanlığı (Neti Pot)
Bu Hint tedavisi, burnun içini yıkamak ve temizlemek için kullanılır. Ancak soğuk algınlığı mı yoksa grip mi olduğunuzu bilmiyorsanız kullanımından kaçınmak gerekebilir. Eğer sorununuz gripse burun çaydanlığı kullanmak faydadan çok zarar sağlar. Burun çaydanlığı soğuk algınlığına faydalı olurken, grip durumunda buhar solumak önerilebilir.
Okaliptüs ve Mentol
Okaliptüs ve mentol esansiyel yağlarının, buhar soluma vasıtasıyla kullanımı hem soğuk algınlığı, hem de grip için faydalı olabilmektedir. Organik esansiyel yağların tercih edilmesi önerilir. Bir tencerede suyu kaynama noktasına kadar ısıtıp, altını kapatın. Her bir esansiyel yağdan birkaç damla ekleyin. Tencereyi güvenli bir alana alın. Kafanızı bir havluyla örterek tencerenin üstüne eğilin ve buharı soluyun. Yanmamak için suya çok yaklaşmamaya dikkat edin.
D Vitamini Seviyeleri
Vücudumuz, biraz güneş ışığı yardımıyla kendi D vitaminini üretebilir. Ancak kışın vücudun güneş ışığına maruz kalması zorlaşır ve dolayısıyla vitaminin vücuttaki seviyesi de düşer. D vitamini bağışıklık sistemi için çok önemlidir ve tahminlere göre dünyada 1 milyar insan D vitamini eksikliği yaşamaktadır. Yapılan araştırmalarda D vitamini takviyeleri grip ihtimalini %40 oranında azaltmıştır.
Baharat ve Otlar
Bakteri ve enflamatuar karşıtı etkiye sahip baharat ve otları beslenmenize ve yemek tariflerinize dahil edebilirsiniz. Sarımsağın mikrop karşıtı özellikleri vardır. Zerdeçal ise en güçlü anti-enflamatuarlardan biridir. Böylece sadece yemeklerinize tat vermekle kalmaz, aynı zamanda sağlığınızı da desteklerler.
Bitkisel Gıdalar
Bitkisel gıdalar, hayvansal gıdaların aksine fitonütrienler içerirler. Bu maddeler de sadece bağışıklık sisteminin mikroplarla savaşını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda kanser ve kalp damar hastalıklarına karşı da etkili olurlar. Dolayısıyla kışın bitkisel gıda ağırlıklı bir beslenme düzeni soğuk algınlığı ve gripten korunmak için önerilmektedir.
Antibiyotik Kullanımına Dikkat
Çoğu hastalıkta ilk başvurulan deva olan antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde etkilidir. Dolayısıyla virüs enfeksiyonlarında bir faydaları olmayacaktır.
Yüze Dokunmak
Bir insan ortalama olarak saatte 16 kere yüzüne dokunur. Eğer el hijyenine dikkat edilmiyorsa, bu da mikropların kolaylıkla gözlere, buruna veya ağıza bulaşması ve hasta olma ihtimalinin artması anlamına gelir.
Mendili Atmak
Hapşırırken ağzımızı kapatmak, hastalığımızı başkalarına bulaştırmamak adına küçüklükten beri öğretilir. Ancak en iyisi bir kağıt mendil bulundurmak ve buna hapşırdıktan sonra atmaktır. Böylece aynı mikropların elden, yüze ve diğer yüzeylere tekrar bulaşması önlenebilir. Ancak çevresel etkiye dikkat etmek açısından çevre bilinciyle üretim yapan bir markanın kağıt mendillerini kullanmanız önerilir.
Çay Ağacı Yağı
Bu Avustralya bitkisi 2009 yılında yapılan bir çalışmada virüs karşıtı etkisini göstermiştir. Organik çay ağacı yağı küçük bir şişede taşınarak, metro veya otobüs gibi yerlere girildiğinde hafifçe koklanabilir.
Hemen Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.