Önce gribin aslında tam olarak ne olduğunu öğrenerek başlayabiliriz. Grip, influenza virüsü sebebiyle insan vücudunda oluşan bir tür üst solunum yolu hastalığı. Virüs kaynaklı olduğundan antibiyotiklerin etki etmediği hastalık aynı zamanda kolayca yayılır ve salgın yapar. Bu yüzden de hastalığa yakalanma ihtimali salgın dönemlerinde çok yüksektir.

Ateş, üşüme-titreme, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ağrıları, baş ağrısı, kırgınlık, halsizlik, bulantı, ishal gibi şikayetleri beraberinde getiren grip; hasta kişinin dokunduğu virüs içeren yüzeylere dokunan bir kişinin de ellerini ağız, göz ve buruna götürmesi ile de rahatça bulaşır ve bu yüzden hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli yolu ellerin sıkça yıkanmasıdır.

Ancak tabii ki en akıllıca yöntem ilk olarak grip aşısı yaptırmaktır. Bu sayede vücudun gribe yakalanma oranı %70 azalır ve kişi daha dirençli hale gelir. Aslında herhangi bir ilaç kullanmadan, normal bir bireyde hastalık maksimum 1 haftada etkisini kaybeder ve kişi iyileşir. Ancak doktorlar tedavi gerektiğinde ilk 48 saatte antiviral ilaçlar kullanarak hastaya müdahale edebilir.

Yani aslında, ilaç kullanmadan da gripten kurtulmak mümkün ve bazı 'alternatif' tıp reçeteleri de bu konuda hayli etkili. Özellikle kekiğin gribal durumlarda çok etkili bir bitki olduğu biliniyor ve konuyla ilgili araştırmalar da mevcut. Bir çalışmada kekikle çuha çiçeği yağı bronşitten muzdarip hastalar üzerinde beraber kullanılmış; kekik ürününü kullanan grubun plasebo grubuna göre daha az öksürdüğü gözlemlenmiş. 1 bardak sıcak suya 1 ya da 2 çay kaşığı taze ya da kuru kekik yaprağı koyup günde 3 defa içtiğinizde, bu reçetenin grip etkisini azaltacağı söyleniyor.