Günaydın Mühendis Bey!
Ali Eyce yazdı; Günaydın Mühendis Bey!
Günlerdir Türkiye, depremin nasıl olduğunu izliyor, inşaatların nasıl yapıldığını tartışıyor, depremden sonra enkaz altında kalanların çıkarılmasıyla umutlarını çoğaltıyor.
Kimse inşaatların ve inşaatçılığın hangi kriterler yapıldığını, bu konuda hangi okulların eğitim verdiğini, bu işin ehli olan, uzmanı olan, bilirkişisi olan, mesleki yeterliliğine sahip olanları konuşmuyor.
Çok parası olan ve daha çok para kazanmak isteyen için inşaat sektörü çok cazip bir iş alanı.
Ama sadece paran olduğu için bu ülkede inşaat yapman kanunen mümkün değil.
Mimar bulup inşaatının projesini hazırlatman gerekiyor, inşaat mühendisi, elektrik mühendisi vs mühendisler bulup, o projenin teknik olarak uygunluğunu onaylatıp, imza attırman gerekiyor.
İnşaat mühendisinin mesleki tanımı aynen şöyle: Yol, bina, havaalanı, tünel, baraj, köprü, kanalizasyon, arıtma sistemleri dahil olmak üzere büyük inşaat projeleri ve sistemlerini tasarlar, inşa eder, denetler ve sürdürür.
Depremin büyüklüğünü ve arkaya olmasını, bilim adamlarının bile şaşkınlık içinde olmasını bir kenara koyalım, hangi deprem sonra inşaatların yapılmasına dair dersler alan, kitaplar okuyan, teknikler öğrenen, bu işin ehli oldukları içinde ceplerine diplomalarını alanların yıkılın binalarla ilgili zerre mesleki sorumluluğu yok mu?
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç’in deprem sonrası açıklamalarını okudum:
“Sadece imzanı atarsın başka herhangi bir şeye bakabilme şansının olmadığını ben zaten kabul ediyorum”
“Biz buna itiraz ediyoruz; her inşaatın başında mutlaka bir inşaat mühendisi olması gerekiyor. Bunu dillendirdik geçtiğimiz sene. “
“Sadece imza atarsın!
“Geçen yıl dillendirmek!
Bu da bana göre bu de bir nevi sorumluğun ve sorumsuzluğun itirafı.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı ve Türkiye’deki inşaat mühendislerine bir de ek hukuk dersi mi vermek gerekiyor, imza attığın yerdeki sorumluluk sadece ve sadece sana aittir.
Hadi dersten vazgeçtim, Türkiye’deki binaların yapılmasındaki zafiyeti en iyi inşaat mühendisleri bilir, bilmesi gerekir.
Şöyle dışardan bir baksalar bile, bina sağlam mı, değil mi gördükleri derslerdeki öğrendikleri tekniklerden yeterli yetersiz birşeyler söyleyebilirler diye tahmin ediyorum.
Türkiye’deki İnşaat Mühendisleri, ‘Yeter artık sadece imza atıp, insanların ölümüne neden olmak istemiyoruz’ diye meydanlarda açıklama yapıp, iş bırakma eylemine gittiler de bizim haberimiz mi olmadı?
Sizler de depremde enkaz altında kalanlar gibi insansınız.
Biraz empati yapın!
Bir dahaki depremde enkaz olmayacak, enkaz altında insanlar olmayacak gibi mesleğinize, mesleğinizin kullanılmasına, mesleğinizin uygulamasına, bilgisine sahip çıkın.
Ölmek istemeyen herkes arkanızda olur merak etmeyin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.