Üsküdar Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Hacer Fulya Üçem, bruksizm (diş sıkma) sorunu hakkında açıklamalarda bulundu.

Multidisipliner yaklaşmak şart

Dr. Öğretim Üyesi Hacer Fulya Üçem, mide rahatsızlığının ciddi bir bruksizm sebebi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Mide rahatsızlığınız olduğunda mide özsuyu ağıza geliyor. Ağıza uykuda gelen mide özsuyunu beyin gıda olarak algılıyor ve çiğnemeye başlıyor. Bu durumda otomatik olarak bruksizm dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Bu aşamada hastanın böyle bir şikayeti varsa bir gastroenteroloji uzmanına görünmesi gerekiyor. Çünkü biz ne tedavi yaparsak yapalım altta yatan bir etken varsa tedavide başarılı olma şansı düşüyor. Dolayısıyla bu multidisipliner yaklaşmak gerekiyor.”

Günde en az 2-3 litre su içilmeli

Kişinin içtiği su miktarının da bruksizmde etkili olduğunu kaydeden Üçem, “O kadar önemli ki, vücudun oksijenlenmesi için mutlaka belli oranda su içilmesi gerekiyor. Yalnız sıvı tüketimi değil, su içmek gerekiyor. Günde en az 2-3 litre su içilmeli.” dedi.

Baş ağrılarının yarıdan fazlası da diş sıkma kaynaklı

Teşhis edilemeyen baş ağrılarının veya boyun ağrılarının yüzde 60 civarında bir oranının bruksizmden kaynaklı olduğunu da dile getiren Üçem, şunları kaydetti:

“Bütün kaslar aslında birbiriyle bağlantılı. Hilton yasası dediğimiz bir şey var. Bir kasın bittiği yerde bir başka kas başlıyor. Bir kastaki bozukluk, çenemizden belimize kadar yansıyan tüm kasları etkileyebiliyor.”

Hastaların çeneleri kitlenebiliyor

Hastalığa ‘psikolojik, tedavisi yok’ denildiği için hayatlarını bu şekilde sürdüren insanların sayısının çok fazla olduğunu anlatan Üçem, “Böyle bir şikayet varsa mutlaka hekime gidilmeli. Mutlaka tedavi için bir adım atılmalı. Sonrasında dişler aşınıyor. Dişin aşınması bir kenara eklemle ilgili ciddi rahatsızlıklar yaşanabiliyor. Hastaların çeneleri kitlenebiliyor. İleri aşamada oluşturduğu deformasyon aslında çok çok daha yüksek oluyor.” diye konuştu.

Çocuklarda da görülebiliyor

Bruksizmin çocuklarda da görülebildiğini ifade eden Üçem, “Çocuklarda da görülebiliyor. Hem yetişkinlerde hem çocuklarda tedavisi bir an önce yapılmalı.” diyerek sözlerini tamamladı.